Eşi tarafından öldürülen meslektaşları Müzeyyen Boylu cinayetine dikkati çeken Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi Üyesi Aslı Pasinli, kadın cinayetlerinin bütün toplumu ilgilendiren hayati bir mesele olduğuna dikkat çekmek adına ulusal yas ilan edilmesini istedi.
Diyarbakır Barosu yönetimi ve üyeleri, görevi başında öldürülen başkanları Tahir Elçi cinayetinin faillerinin bulunması için 177’nci kez biraraya geldi. Diyarbakır Adliye Sarayı önünde yapılan anma etkinliğinde açıklama yapan Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Muhlis Oğurgül, Elçi cinayetinin aydınlatılması için çok sayıda talepte bulunmalarına rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediğini söyledi. Savcılığın ikinci defa Adli Tıp Kurumundan rapor istediğini hatırlatan Oğurgül, raporun beklenmesi nedeniyle dosyada bir işlem yapılmadığını bu nedenle raporun bir an önce hazırlanarak soruşturma makamına gönderilmesini istedi.
Baronun haftanın en önemli insan hakları konusunun ele alındığın Tahir Elçi İnsan Hakları Kürsüsünün konusu, Avukat Müzeyyen Boylu’nun öldürülmesi oldu. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi Üyesi Aslı Pasinli, Müzeyyen Boylu’nun 19 Mayıs’ta açtığı boşanma davası sürerken eşi, Mesut Issı tarafından katledildiğini hatırlattı.
‘İŞLEVSİZ KALAN TEDBİR KARARI VERİLMİŞTİR’
Boylu’nun öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma hakkında bilgi veren Pasinli, Boylu’nun evliliği boyunca eşi Mesut Issı tarafından sistematik şiddette maruz bıraktığını ifade ederek, Boylu’nun 16 Şubat 2018 boşanma davası açtığını anlattı. Issı’nın eşi Boylu’yu boşanma davasından vazgeçirmek için şiddet uyguladığını, tehdit, şantaj ve iftiralarda bulunduğunu dile getiren Pasinli, bunun Boylu’nun başvurusuyla koruma tedbirleri uygulandığını aktararak, “Müzeyyen hakkında talebine rağmen sadece 15 gün gibi kısa, ihtiyacını karşılamayan ve işlevsiz kalan önleyici tedbir kararı verilmiştir.” dedi.
‘ULUSAL YAS İLAN EDİLMELELİDİR’
“Kadınlarla erkekler arasında hukuki ve fiili eşitliği sağlamak şiddeti önlemede anahtar bir unsurdur.” diyen Pasinli, “Bununla birlikte toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve şiddeti ortadan kaldıracak kapsamlı politikalar üretmek ve hayata geçirmek, eğitimin her seviyesine toplumsal cinsiyet eşitliği, kişisel ilişkilerde şiddet içermeyen çatışma çözümleri, kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve kişisel bütünlük hakkı gibi konuların resmi müfredata eklenmesi, medyanın cinsiyetçilikten arınmış bir yayın politikası gütmesi ve buna uygun bir dil kullanması önemli değişimler yaratacaktır.” şeklinde konuştu.
Kadın cinayetlerinin bütün toplumu ilgilendiren hayati bir mesele olduğuna dikkat çekmek adına ulusal yas ilan edilmesini istedi.