Türkiye- Irak Parlamentolararası Arası Dostluk Grubu Başkanı Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu Başkanlığındaki Ak Parti heyeti, Irak’ın başkenti Bağdat ve Necef kentlerinde temaslarda bulundu.
Şeyh Muhammed Rıza El Şebini için Irak Temsilciler Meclisi’nde düzenlenen anmada konuşan AK Parti’li Ensarioğlu, 1916 yılında Bağdat’a doğru ilerleyen sömürgeci güçlere karşı son büyük direnişi Araplar, Türkler, Kürtler, Süryaniler, Keldaniler, Sünniler ve Şiiler’in omuz- omuza vererek, olarak yapıp savaştıklarını söyledi.
Türkiye- Irak Parlamentolar Arası Dotluk Grubu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, AK Parti Hatay Milletvekili Fevzi Şanverdi ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar, Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Selim Cuburi’nin daveti üzerine Irak Bilimler Akademisi kurucusu Şeyh Muhammed Rıza el Şebini’nin 50’inci ölüm yıl dönümü için düzenlenen törene katılmak üzere gittikleri Irak’ta 3 günden bu yana temaslarda bulundu.
Türkiye’nin Bağdat Büyükelçeliği’ni ziyaret eden ve Büyükelçi Fatih Yıldız’ın onurlarına verdiği yemeğe katılan Ak Parti’li milletvekilleri daha sonra Büyükelçelik’te görevli özel harekat polisleri ile bir araya geldi. Ak Partili milletvekilleri daha sonda dün Meclis’te Şeyh Muhammed Rıza el Şebini için Irak Temsilciler Meclisi’nde düzenlenen anma törenine katıldı.
“ŞEYH MUHAMMED RIZA EŞ-ŞEBİBİ’Yİ RAHMETLE YAD EDİYORUZ”
Irak Meclisinde konuşan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, 52 yıl önce yaşamını yitiren Şeyh Muhammed Rıza Eş-Şebibi’yi rahmetle yad ettiğini belirterek, “Aynı şekilde, gerek Irak halkının bağımsızlığı için kendisiyle birlikte mücadele vermiş fedakar arkadaşlarına, gerek 100 yıl önce Bağdat’a doğru ilerleyen sömürgeci güçlere karşı dedelerimizle omuz omuza savaşmış Irak halkının kıymetli neferlerine Cenab-ı Mevla’dan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum” dedi.
Şeyh Muhammed Rıza Eş-Şebibi’nin mücadelesi ve davasının, çöküşün başladığı, umutsuzluğun yaygınlaştığı bir zaman diliminde, bu coğrafyadaki mazlumlar için adeta bir hayat ışığı olduğunu söyleyen Ensarioğlu, konuşmasını şöyle devam ettirdi: “Bugün de insanlara zulmeden, kan döken, insan hayatını hiçe sayan karanlık terör örgütlerinin karşısında Şeyh’in davasının ruhunu yaşatacak olan insanlar, onun mücadelesinden dersler çıkarmaktadır. Unutmak ne mümkündür ki, bu coğrafyanın bütün halkları, 1916 yılında Bağdat’a doğru ilerleyen sömürgeci güçlere karşı son büyük direnişlerini beraber yapmışlardır. Bu direnişte Araplar, Türkler, Kürtler, Süryaniler, Keldaniler, Sünniler, Şiiler, omuz-omuza vererek, bir olarak savaştılar. O günkü birlik ruhu bugün bize çok şey anlatmaktadır. Aslında Irak halkının da, tüm İslam âleminin de keşfetmesi gereken ilk şey, o günün vahdet ruhudur. En müşkül zamanımızda biz, yani Türkler, yani Araplar, yani Kürtler, yani Sünniler, yani Şiiler, Müslümanlar, Hristiyanlar, yani Mezopotamya’nın, bu kadim coğrafyanın bütün halkları omuz omuza mücadele verdik. Peygamber Efendimiz hadis-i şeriflerinde bize ‘Âlimlerin, peygamberlerin varisleri ve yeryüzünün kandilleri’ olduklarını müjdeler ve ‘Bir alimin ölümü de alemin ölümü gibidir’ buyurur. Âlimlerin gidişleri, işte geride böyle büyük bir boşluk oluşturur. Bizlerin de, bugün, coğrafyamızı kuşatan tehlikeler karşısında ihtiyaç duyduğu insan türü tam olarak budur. Çünkü, bugün, aradan tam 100 yıl geçtikten sonra o günün zorbalarından daha feci düşünce yapısına sahip odaklar, aynı topraklara musallat olmuş vaziyettedir. O gün olduğu gibi bugün de insanoğlu, iyilikle kötülüğün, doğru ile yanlışın, hakkaniyet ile zulmün, kardeşlik ile düşmanlığın arasındaki mücadelede saflarını belirlemişlerdir. Bugün yine iki taraftaki anlayışlar yüzleşmekte ve savaşmaktadır. Bugün verilen bu mücadelede, askeri başarısıyla olduğu kadar gösterdiği dayanışmayla da büyük bir zafer kazanan aziz Irak halkının muvaffakiyetlerinin daim olmasını temenni ediyorum.”
Bağdat’taki temaslarını tamamlayan Türkiye-Irak Parlamentolar Arası Dotluk Grubu heyeti daha sonra Irak’ın Necef kentine geçti.