Diyarbakır’da 1863 yılında ünlü şair kardeşler Süleyman Nazif ile Ali Faik Ozansoy’un babası Sait Paşa tarafından bin metrekarelik alanda inşa edilen Saitpaşa Konağı, zamanla örülen duvarlarla 3 bölüme ayrılarak 3 aileye yuva oldu.
Konakta 53 yıldır yaşamını sürdüren Doğan, Yılmaz ve Baylan aileleri komşuluk ilişkilerini ilk günkü sıcaklığıyla sürdürüyor.
Diyarbakır’da 1863’te ünlü şair kardeşler Süleyman Nazif ve Ali Faik Ozansoy’un babası Sait Paşa tarafından yaptırılan konak, ilerleyen yıllarda araya örülen duvarlarla 3 bölüme ayrılarak 3 aileye sıcak yuva oldu.
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde Sait Paşa Mahallesinde Sait Paşa tarafından 156 yıl önce ikamet etmek amacıyla bin metrekarelik alanda yaptırılan konak, haremlik ve selamlık olmak üzere iki bölümden oluşuyor.
Şairler Süleyman Nazif ve Ali Faik Ozansoy’un doğup büyüdüğü, yöre mimarisine uygun bazalt taşlarla inşa edilen 2 katlı tarihi konak, ilerleyen yıllarda el değiştirmesi sonucu mülk sahipleri tarafından örülen duvarlarla 3 bölüme ayrıldı.
YARIM ASIRDIR AYNI KONAKTA
Kentin tarihini yansıtan 156 yıllık konakta 53 yıldır yaşamını sürdüren Doğan, Yılmaz ve Baylan aileleri komşuluk ilişkilerini ilk günkü sıcaklığıyla sürdürüyor. 18 çocuğun doğup büyüdüğü konakta, 3 aileden geriye kalan 7 kişi yaşamını sürdürüyor.
Konakta 8 çocuk büyüten 78 yaşındaki Zübeyir Doğan, 53 yıl önce babasının konağın bir bölümünü aldığını, o dönem harabe durumda olan bölümü onarıp uzun yıllar anne ve babasıyla burada hayatlarını sürdürdüklerini söyledi. Mahallede komşuluk ilişkilerinin çok iyi olduğunu ifade eden Doğan, 53 yıldır aynı ailelerle komşuluk yaptıklarını belirtti.
Doğan, “Kardeş olanlar bile bu kadar yıl yan yana duramaz. Fakat biz komşuluk ilişkilerini halen sürdürüyoruz. Birbirimizden memnun olduğumuz için ev değiştirmeyi düşünmedik. Çok samimiyiz. Çocuklarımızı bir arada büyüttük.” dedi.
6 çocuk annesi 72 yaşındaki Münevver Yılmaz, konağın bir bölümünün kayınpederi tarafından alındığını, kendisinin de buraya gelin geldiğini anlatarak, kayınpederi, kayınvalidesi ve eşinin vefat etmesinin ardından konakta 6 çocuğu ile kaldığını anlattı.
Komşuluk ilişkisi ve konağın güzelliği nedeniyle başka bir eve geçmeyi düşünmediğini aktaran Yılmaz, çocuklarını evlendirdiğini ancak konakta yaşamaya devam ettiğini belirtti.
“Komşularımla kardeş gibiyiz. Çok mutluyum. Yerimiz çok güzel. Çocuklarım çok modern, lüks dairelerde oturuyor. Beni de çağırıyorlar ama gitmiyorum. Sanki o evler bana zindan. Burada nefesim açılıyor. Çok şükür çok memnunum. Kayınpederim nur içerisinde yatsın, bana bu evi bıraktı” ifadelerini kullanan Yılmaz, evin hem kışlık hem yazlık gibi olduğunu dile getirdi.
Eşini kaybeden, çocukları evlenen 95 yaşındaki Havva Baylan ise konakta yalnız yaşıyor.
Baylan, evini ve komşularını sevdiğini ifade ederek, “Çocuklarım yanlarına gitmem için çok ısrar ediyor ama ben evimi bırakmak istemiyorum. Evimde mutluyum.” diye konuştu.
“GELİN GELDİKLERİ EVDE, TORUN SAHİBİ OLDULAR”
Zübeyir Doğan’ın kızı Sibel Doğan da Saitpaşa Konağı’nda doğup büyüdüğünü, komşu çocuklarıyla kardeş gibi olduklarını söyledi.
Komşu çocuklarla aynı kıyafetleri giydiklerini, aynı oyuncaklarla oynadıklarını dile getiren Doğan, arkadaşlarıyla hala ilişkilerinin çok güçlü olduğunu vurguladı.
Çok rahat ve güzel bir ortamda büyüdüklerini belirten Doğan, “Annem ile Münevver ve Havva teyze konağa gelin olarak gelmiş. Gelin geldikleri evde torun sahibi oldular. Çok güzel bir evde yaşıyoruz. Huzurluyuz, mutluyuz. Otantik bir ev. Kışın birkaç ay zorlukları oluyor. Ama ilkbahar ve yaz aylarında çok güzel geçiyor. Yaz sıcağını yaşamıyoruz. Bu evden vazgeçemiyoruz. Daha önce babaannem, dedem ve kardeşlerimle 12 kişi yaşıyorduk. Dedem ve babaannem vefat etti. Kardeşlerim evlendi. Şimdi ise 4 kişi kaldık.” diye konuştu. (AA)