Diyarbakır Bölgesi Veteriner Hekimler Odası, sokak hayvanlarının enjeksiyonla ‘uyutulmasını’ içeren yasa teklifine tepki gösterdi. Hekimler, “Yasa çıksa da ötanazi yapmayacağız” açıklaması yaptı.
DİYARBAKIR GAZETE- Diyarbakır Bölgesi Veteriner Hekimler Odası, sokak hayvanların ‘uyutulmasını’ içeren yasa tasarısı hazırlığına ilişkin basın açıklaması yaptı. Tasarıya yönelik tepkiler devam ederken, Diyarbakır Bölgesi Veteriner Hekimler Odası yaptığı basın açıklaması ile düzenlemeye tepki gösterdi.
Diyarbakır Bölgesi Veteriner Hekimler Odası, Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Ali Süleymanoğlu, Diyarbakır’daki veterinerlerin ötenazi yapmayacağını belirtti.
‘Ötanazi, ölümle karşı karşıya kalınması halinde, tıbbi gerekçeler ile uygulanan bir yöntemdir’
Veteriner Hekimler Odası tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Hipokrat’tan günümüze evrensel hekimliğinden önemli değerlerinden biri “önce zarar verme” ilkesidir. “Yararlı olma” ilkesi ise hayvanların sağlık ve refahına verilecek zararın engellenmesi ve iyiliğin artırılması halidir. Ülkemiz veteriner hekimleri veteriner fakültelerinden insanlara, hayvanlara ve içinde yaşadığı doğaya duyarlı, toplumsal refah için çaba harcayan, meslek ahlakına sahip kişiler olarak yemin ederek mezun olurlar. Tasarıda olduğu söylenen ötanazi işlemi, hayvanların tıbbi yöntemler yoluyla, hızlı, ağrısız ve acısız bir şekilde yaşamının sonlandırılması anlamına gelmektedir. Ötanazi, ölümle karşı karşıya kalınması halinde, acının ve ağrının kalıcı olduğu veya hafifletilemediği durumlarda tıbbi gerekçeler ile uygulanan bir yöntemdir. Veteriner hekimler aldıkları eğitim ve ettikleri meslek yemini gereği tedavi ile ötanaziyi mümkün olduğu kadar geciktirmek, hayvan refahını sağlamak için çaba harcarlar. Ötanazi sadece veteriner hekimler tarafından uygulanabilir ve sağlıklı bir hayvana uygulandığında katliamdan başka bir anlam taşımaz. Sağlıklı hayvanların ötanazisi ve itlafı veteriner hekimler açısından da etik, insani ve vicdani değildir, evrensel hekimlik değerleri ile de bağdaşmamaktadır. Veteriner hekimler olarak bizler bu yasa çıksa da ötanazi yapmayacağız.”
Çözüm önerileri
Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve meslek odaları çözüm önerileri ise şu şekilde sıralandı:
– Büyükşehir Belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve diğer Belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulmalıdır.
– Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve Veteriner İşleri Müdürlüklerinde Nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı sağlanmalıdır.
– Geçici Bakım evi kapasitesini karşılar sayıda veteriner hekim, hayvan sağlığı yardımcı personeli ve işçi personel bulunmalıdır. Bu konuda standartlar oluşturulmalıdır. Geçici hayvan bakımevinde çalışan yardımcı personeller hijyen, hayvan davranışları, hayvan refahı ve bakımı, hayvanların tutulması ve yakalanması konusunda eğitim almalıdır.
– İhtiyaç duyulan bölgelerde veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden kısırlaştırma çalışmalarında destek alınmalıdır.
– Sahipli hayvanlarda dahil olmak üzere kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışların önüne geçilmeli, üretim yapılacaksa ilgili bakanlığın denetimi ve mutlaka veteriner hekimlerin denetimi ve onayıyla yapılmalıdır.
– Sahipsiz kedi ve köpeklerin sokaktan sahiplenilmesi özendirilmeli, sahiplenilmesi halinde kimliklendirilmesi ile ilgili zorluklar ortadan kaldırılmalı, her yaştaki hayvan kimliklendirilebilmelidir.
– Çevreye uyum gösteremeyen, yaşlı, zayıf, engelli vb. köpekler ve kediler sahiplendirilinceye kadar veya hayatları boyunca bakım evlerinde kalmalıdır
– Hayvan sahiplenme şartları yeniden düzenlenmelidir.
– Sokağa terkedilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır
– Önemli bir sokak hayvanı kaynağı olan kırsal yerleşim alanları ile tarım işletmelerindeki hayvanlar denetim altına alınmalıdır.
– Ayrıca, sahiplendirmenin özendirilmesi, devletin bu konuda destek vermesi, bireysel sahiplenmenin yanı sıra, ülkemizde bulunan çok sayıda şirketin ve kamu kurumlarının hayvanları sahiplenmesi sağlanmalıdır
– Çözüm için başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri ve diğer gönüllülerden yardım alınmalı, destekleri istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmelidir.”