Türkiye Mahsulleri Ofisi (TMO), 2024 ürünü ekmeklik buğdayı ton başına 9 bin 250 lira, makarnalık buğdayı ton başına 10 bin lira, arpanın tonunu ise 7 bin 250 liradan alacağını duyurdu. Çiftçiler, son bir yılda yakıt, gübre, tohum ve işçiliğe gelen zamlara işaret ederek, TMO’nun açıkladığı rakamlara tepki gösterdi.
DİYARBAKIR GAZETE- Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’un geçtiğimiz günlerde açıkladığı buğday taban fiyatına tepkiler çığ gibi artıyor. Diyarbakır’daki Ziraat Odası temsilcilerinin tepkili açıklamalarının ardından çiftçiler de taban fiyatına tepki göstererek, acilen buğday taban fiyatının revize edilmesi gerektiğini söylediler. Bazı çiftçiler, çiftçiliği bırakacaklarını belirtirken, bazıları da çiftçi olarak mağduriyetlerinin giderek arttığını söyledi.
44 dereceye varan hava sıcaklığını altında biçerdöverle hasatlarını toplayan çiftçiler, alın terlerinin hakkını istiyor.
‘Mağdur ve zor durumdayız’
Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesine bağlı Kırsal Kengerli Mahallesi çiftçilerinden Abdurrahman Aydın Alakuş, Diyarbakırlı çiftçilerin mağdur ve zor durumda olduklarına işaret ederek, “Tarım girdilerine bakıyoruz; yüzde 80 ile yüzde 120 arası artışlar var. Gübre yüzde 100, Mazot yüzde 120, İlaç yüzde 80, işçilik maliyeti yüzde 150 artmış. Girdilerin maliyetini hesaplıyoruz. Ortalama yüzde 80 ile yüzde 90 artmış. Hububatın fiyat artırımı ise yüzde 12’lerde. Ekmeklik buğdayın 2023 yılı fiyatı 8 lira 25 kuruş, 2024 yılı fiyatı ise 9 lira 25 kuruş. O yüzden Arpanın fiyatı 10, Ekmeklik buğday 12-13, Makarnalık buğdayın ise 14-15’lerde olmalı” diye konuştu.
Çiftçinin derdini dinleyen yok!
“Çiftçi bağırıyor haykırıyor. Ancak, çiftçinin derdini dinleyen yok” diyen Alakuş, “Ben bunu Cumhurbaşkanlık sistemine bağlıyorum. Acilen buğday fiyatına revize gerektiği gibi Bakanlık sistemine de revize edilmeli. Bakanların yüzde 80’ni Meclis’ten olmalı. Eğer 10 bakanlık varsa 2 bakanın Cumhurbaşkanı dışardan atama yetkisinde olsun. 8 Bakan da meclisten çıksın ki halkın derdinden anlayabilsin” dedi.
“Çiftçilerimiz sahipsiz”
Çiftçilerin sahipsizliğinden yakınan Alakuş, “Çiftçileri temsil eden Ziraat Odalarımız etkisiz ve yetersizler. Ziraat Odaları, Hükümetle ters düşmemek istiyor. Aidat alalım mantığı ile asla çiftçi tarafı olmamışlar. 1880’lerde kurulan Ziraat Odalarının başkanları, bu süreçte aidatları çarçur edeceklerine çiftçilerin hizmeti için harcamış olsalardı, bugün de cesur bir şekilde çiftçileri savunacaklardı. Çiftçilere o güveni verseydiler inanın bugün Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı da hububat fiyati açıklanırken Bakan ile pazarlık yapabilecekti. İki yıldır hükümet çiftçileri size yönlendirmiyor. Düşünceniz diyorsunuz hükümetle ters düşmeyelim, hükümet bize çiftçileri yönlendirsin, aidatları alalım saltanatımızı sürdürelim. Korkmayın! Çiftçiye güven verin çiftçi size aidatta verir, size sahip de çıkar, elinizi de güçlendirir” diye konuştu.
“Liyakatsız bürokratların atanması tarım politikasını karanlığı götürür”
Alakuş, Kırk yıl memurluk yapan birinin randevu ile vatandaşla görüştüğünü ifade ederek, “Cumhurbaşkanlığı sisteminden adamı bakan olarak atanıyorsa o memur bürokrat halka derman olamaz. Memur bakan olursa kurumlarda liyakatli değil, liyakatsiz Genel müdürler atanır.
Örnek vermem gerekirse; Geçen gün atanan Tarım Kredi Kooperatif Genel Müdürü Hüseyin Aydın, “Çiftlik kuruyoruz. Yirmi bin inek için bir milyon ton sperm ithal edeceğiz. İnekler yılda on beş ila yirmi doğum yapacak” diyor. Böyle liyakatsiz bilgisiz insanlar Türkiye tarımını yönetirse ülkenin tarım politikası karanlığa gidiyor demektir” dedi.
‘TMO Keşke fiyat açıklamasaydı!’
Çiftçi Fesih Alakuş ise, Toprak Mahsuller Ofisi bu yıl ki buğday taban fiyatını açıklamasının faydadan çok zarar getirdiğini ifade ederek, “Fiyat açıklamadan önce Borsalarda veriler belli. Makarnalık buğday 11.415, TMO’nun fiyat açıklamasından sonra şuan makarnalık buğday şuan 9 bin 850, Ekmeklik buğday 10 bin liradan 8 bin 500 liraya düştü. Arpa zaten rezil oldu. Kimse almıyor. Fiyatı 6 bin 500 lira. TMO’nun fiyat açıklaması bize faydadan çok zararı dokundu. TMO genel Müdürü yaptığı açıklamada, ‘verdiğimiz fiyat dünya fiyatlarının üzerinde’ diyor. Peki TMO Genel Müdürü Türkiye’deki ve Avrupa’daki enflasyonu karşılaştırmıyor mu? Haberi yok mu? TÜİK’in hesaplamalarına göre enflasyon yüzde 25. Girdi maliyetler yüzde 49. Fiyat farkı buğdayda yüzde 12. Bu fiyatlar çiftçiyi nasıl kurtaracak” diye konuştu.
“Çiftçiliği bırakmayı düşünüyorum”
Bu yıldan itibaren çiftçiliği bırakmayı düşündüğünü belirten Alakuş, “İki yıl pamuk ektim, zarar ettim. Bu yıl buğdaya yöneldim. Buğdayda da zarar ediyorum. Taban fiyatlarından dolayı zarar ettim. Buğdayı satamıyoruz. Şuan TMO 9 bin 250 TL fiyat açıklamış. Ancak şuan tüm buğdayları 8,75’ten alıyor. Bunun 650-700 TL masrafı gidiyor. Elinde 8 lira kalıyor. Bu taban fiyatı geçen yılın çok altında kaldı” dedi.
‘Randevu sıkıntı giderilmiyor’
Alakuş, TMO’nun bu yıl hayata geçirdiği randevu sisteminin, geçen yıl yaşanan randevu sıkıntısını çözmek için olduğunu hatırlatarak, “Bir çiftçi 2 randevu aldığı zaman üçüncüsünü alamıyor. Bir tanesini boşaltmadan diğer randevuyu alamıyor. Randevular dolu. Benim malım fazla 120 ton randevu almışım. Malımı dökmeden üçüncü randevuyu alamıyorum” ifadelerini kullandı.
‘Çiftçi önce tüccarın sonra tefecinin eline düşecek’
Çiftçinin önce tüccarın sonra da tefecinin eline düşeceğine işaret eden Alakuş, “Şuanda tüccarın insafına bırakılmış. Şuan buğday pazarında buğday, 7, 7.50 ve 7.70 lira. Orada bekleme yok ama zarar var. Her iki tarafta da zarar var. Çiftçinin borcu var. Banka ödemeleri olduğundan dolayı çiftçi malını satmak zorunda. Şuan hiçbir çiftçinin malını bekletme gibi bir lüksü yok. Bundan dolayı çiftçiler zorunlu olarak ya buğday pazarına götürüyor” şeklinde konuştu.