Sağlık alanına yaşanan sorunlar ve özlük haklarının iyileştirmesi için bir süredir uyarı amaçlı bir günlük iş bırakma eylemi yapan sağlık çalışanları, uzun süreli grevler öncesi son uyarı eylemlerini yaptı.
Sağlık alanında yaşanan sorunların çözümü, özlük haklarının iyileştirilmesi, pandemi nedeniyle ağırlaşan iş yüklerinin hafifletilmesi gibi bir dizi taleplerle bir süredir uyarı amaçlı bir günlük iş bırakma eylemi yapan sağlıkçılar, genel grevin işaretini verdi. Sağlıkçıların talepleri görüşülmesi ve yerine getirilmesi için Türk Tabipler Birliği’nin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan müzakere için istediği randevu talebine uzun süre yanıt verilmemesiyle başlayan uyarı eylemelerin sonuncu bu gün yapıldı.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Diyarbakır’da da sağlıkçılar uyarı amaçlı bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Eyleme, Halkların Demokratik Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi ile Türkiye İşçi Partisi Diyarbakır İl Başkanlıkları da destek verdi.
‘UZUN SÜRELİ GREVLER BİZİ BEKLİYOR’
Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda yapılan uyarı eyleminde konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, bir dahaki eylemlerinin bir günlük iş bırakma eylemi şeklinde olmayacağını belirterek, “Bugün son bir kere bir günlük uyarı grevindeyiz. Bu güne kadar birçok defa uyarı grevi yaptık. Ancak bu hükümet, bu iktidar, bu bakan bu uyarı grevlerini bir türlü dikkate almak istemiyor. Türk Tabipler Birliğinin 500 günden fazladır. Randevu talebine cevap vermiyor. Türk Tabipler Birliği 12 Eylül darbesinden çıkmış, o gün bile boyun eğmemiş onurlu emekçilerin olduğu bir hekim örgütüdür. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası 1990’lardan bu yana emek, bedel vererek buralara kadar gelmiş, onurlu emekçilerin olduğu bir emek örgütüdür. Biz bütün bu talepleri dile getirirken ezberci değil, halkı mağdur edecek değil, tam tersine halkı mağdur eden bu karanlık iktidarın bu karanlık bir an önce bu karanlık elini üzerinde çekmesi için bu mücadeleyi büyütüyoruz. Bir kez daha uyarıyoruz, bir daha bir günlük uyarı eylemi, grevi yapmayacağız. Çöken sağlık sistemini, bu hükümeti nasıl durduracağımızı bütün kamuoyuna göstereceğiz. Taleplerimiz asgari düzeyde de olsa yerine getirilmezse muhatap alınmazsa daha uzun süreli grevler bizi bekliyor.” diye konuştu.
‘BİZ DE GEÇİNEMİYORUZ’
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan ise sağlıkta dönüşüm programı ile sağlıkçıların çalışma koşullarının kötüleştiğini, halkın sağlık hakkının elinden alındığını belirterek, gelinen aşamada sağlık sisteminin işlemez hale geldiğini ifade etti. Pandemi nedeniyle sağlık çalışanlarının koşullarında artan zorluklar ve yaşanan ekonomik kriz nedeniyle büyük hak kayıpları yaşadıklarını vurgulayan Turan, “Siyasal iktidar sağlık hizmetlerini üreten hekimleri ve sağlık çalışanlarının haklarını görmezden gelmekte, tercihini sermayeden yana kullanmaktadır. Tüm toplumsal kesimler gibi bizler de artık geçinemiyoruz.” ifadelerini kullandı. Ağırlaşan iş yükleri, ekonomik kriz ve özlük haklarının iyileştirilmemesi nedeniyle yaşadıkları sorunların çözülmesi için son 6 ayda yaptıkları eylemleri sıralayan Turan, “Bugünde sesimize kulak asmayan, taleplerimizi görmezden gelenlere karşı bir kez daha uyarı grevindeyiz.” dedi.
‘UZUN SÜRELİ GREVE HAZIRIZ’
Son 6 aydır dile getirdikleri talepleri sıralayan Turan, bir kez daha uyarıda bulunarak, “Bizleri artık sağlık hizmeti veremez hale getirilen bu çalışma yaşamının sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz. Yaşama adanmış bir mesleğin mensupları olarak hakkımızı gasp eden bu bozuk düzene karşı alternatifsiz değiliz. Bize dayatılan bu çalışma koşulları, bu sefalet ücretlerin kader olmadığını biliyoruz. 14 Mart sağlık haftasına doğru giderken büyük sağlıkçı buluşmaları gerçekleştireceğiz. Taleplerimizin karşılanmaması durumunda daha uzun süreli greve hazır bulunduğumuzu da buradan kamuoyuna bildirmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
‘SON BİR YILDA BİN 405 HEKİM YURTDIŞI BAŞVURUSU’
Eylemde konuşan Türk Tabipler Birliği Merkez Yüksek Konseyi üyesi Halis Yerlikaya, taleplerinin yalnızca sağlık çalışanlarına yönelik olmadığını daha nitelikli bir sağlık hizmetine ulaşılması için olduğunu belirtti. Yerlikaya, sağlık sisteminde çıkan sorunların müsebbibi olarak sağlıkçılarını gösterilerek bir algı yaratılmaya çalışıldığını, bundan dolayı sağlık çalışanlarının her gün fiziki şiddetle karşı karşıya kaldığını dile getirerek, sağlıkta şiddet yasasının çıkarılmasını istedi.
Sağlık alanında yaşanan sorunlar, ekonomik kriz ve anti demokratik uygulamalar nedeniyle çok sayıda hekimin yurtdışında mesleklerini sürdürmek istediğini vurgulayarak, “Bu gün üniversitelerde yetişmiş hekimler, sağlık çalışanları bir gelecek göremedikleri için, karanlık bir gelecek gördükleri için bu ülkede hekimlik yapmak istemiyor. Sadece 2021 yılında bin 405 hekim Türk Tabipler Birliği’nden iyi hal belgesi alarak ülkeyi terk etti” ifadelerini kullandı