Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin Keçi Burcu’nda kentin yöresel yemeklerini yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunmak amacıyla kadınlara yönelik başlattığı gastronomi eğitiminde sertifikalar verildi.
Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı işbirliğiyle yürütülen “Keçi Burcunun İşlevlendirilmesi Projesi” kapsamında kadın istihdamına destek sağlanması çalışmaları devam ediyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin, çevre düzenleme çalışmalarını tamamlayıp kentin yeni kültür-sanat alanına dönüştürdüğü Keçi Burcu’nda, kadınların ürettikleri yöresel yemekleri yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunması amacıyla hayata geçirilen projede eğitim süreci tamamlandı.
Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen sertifika töreninde tescilli Diyarbakır yemekleri eğitimini tamamlayan 100 kadın sertifikasını aldı. Bağımsız jüri tarafından yapılan yarışmada dereceye giren 4 katılımcıya ise seyyar satış standı verildi. Törende konuşma yapan Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanı Handan Eker, Büyükşehir Belediyesi’nin kadını güçlendirmek, kendine olan inancını arttırmak için her alanda hizmet ettiğini söyledi.
Kursiyerlere çabalarından dolayı teşekkür eden Eker, şöyle konuştu: “Bizler her daim sizlerin yanındayız. Elimizden ne geliyorsa bu toplumu güçlendirmek ve daha güzel yarınlar için birlikte çalışmak üzere yan yanayız. Kültürümüzü dünden yarına taşıyacak çok güzel bir çalışma oldu. Yeni bir ufuk açtı. Güçlü yarınlar için mutlu, huzurlu, sağlıklı kadınlarımız lazım.”
“DİYARBAKIR’IN LEZZETLERİNİ TANITACAĞIZ”
Eğitmen Ayla Aslan Polat, projenin kentin unutulan lezzetleri gün yüzüne çıkaracağını söyledi. Projeyle kadınların ailelerine ekonomik anlamda destek sunacağını belirten Polat, şöyle konuştu: “Eğitimimizin amacı, Diyarbakır’ımızın güzel lezzetlerini hem turizme kazandırmak hem de bu arkadaşlara öğretip daha sonra bu projenin sonunda vereceğimiz 4 tane stant arabalarıyla arkadaşlar eğitimde görmüş oldukları yemeklerin satışını Diyarbakır’ın turistik noktalarında bunu gerçekleştirmek. Diyarbakır’ın güzel lezzetlerini herkese hem tanıtmış hem de tattırmış olacağız.”
GEÇMİŞTEN GELEN YEMEKLERİMİZİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARIYORUZ
Yemek yarışmasında birinci olan Zeliha Baran, yemeğe ve tarihe olan merakı nedeniyle eğitime katıldığını belirtti. Yemekleri öğrendikten sonra çevresinden olumlu tepkiler aldığını belirten Baran, şöyle konuştu: “Ben ilk yemekleri yaptığımda Diyarbakırlı yerlisi, eş, dost ve arkadaşlarımız hüngür hüngür ağladı. Bu yemek bizim babaannemin yemeğiydi. Bu yemeği benim anneannem yapardı. Sen nereden buldun, nasıl yaptın? Çünkü tariflere sadık kalarak geçmişten gelen yemeklerimizi gün yüzüne çıkartıyorduk. Yemeklerimi sanata dönüştürüp paylaşmak istiyoruz.”
Diyarbakır yemeklerini stantlarla yerli ve yabancı turistlere tanıtmak istediklerini belirten Baran, şunları kaydetti: “İnşallah yemeklerimizi yerli yabancı turistlerimiz de beğenirler. Diyarbakır’ın coğrafi ürünleri ile yemek yapmak istiyoruz. Karacadağ pirincimizle Karacadağ örgü peynirimizle Hevsel Bahçelerinden gelen sebze ve meyvelerle geçmişten günümüze gelen atalarımızdan kalan miraslarımızla bu yemekleri yapmak istiyoruz.”
Şirin Çiçek ise kurs sayesinde meslek öğrendiklerini ve kendilerini geliştirdiklerini söyledi. Çiçek, “Hem sosyal açıdan hem de maddi manevi açıdan kurs bize katkı yaptı. Çoluk çocuğumuza maddi katkı sağlamak için satış yapacağız. İnşallah emeklerimizin karşılığını da alacağız” ifadelerini kullandı. Dicle Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümü öğrencisi Yazgül Atsız ise küçük yaşlardan itibaren yemeğe merakı olduğunu söyledi.
Atsız, konuşmasına şöyle devam etti: “Daha önce amatör olarak yapıyordum. Şuan profesyonel olarak biliyorum. Daha farklı yemekleri Diyarbakır’ın hikayesini hiç bilmediğim yeni yemekleri öğrendim. Yeni lezzetler öğrenmek hoşuma gidiyor.“
Yaşıtlarına çağrıda bulunan Atsız, fast food yiyecekler yerine daha sağlıklı yöresel yemeklerden yemeleri tavsiyesinde bulundu.