Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Duru mahallesinde bulunan Ashâb-ı Kehf mağarası ile ilgili yapılan çalışma ve bildirilerin sunumunun yapılması amacıyla Dicle Üniversitesi tarafından “Uluslararası Ashab-ı Kehf ve Lice Sempozyumu” düzenlendi.
Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyum; Lübnan, Malezya, Irak, Hindistan, Avusturya, Pakistan, İran, Hollanda ve Türkiye’nin farklı üniversitelerinde 30 akademisyenin danışmanlığında 23 oturumda tamamlanacak.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç.Dr.Hatip Yıldız, Lice Kaymakamı Cevdet Bakkal’ın ardından Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mehmet Karakoç, açılış konuşması yaptı.
Katılımcılara hitapta bulunan Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, 23 ile 28 Mayıs tarihlerinin Diyarbakır’ın fetih haftası olarak kutladıklarını belirterek bu toprakların Anadolu’da ki ilk İslam şehri olduğunu hatırlattı.
SEMPOZYUM SUNUMLARI SALGIN NEDENİYLE ÇEVRİMİÇİ OLARAK GERÇEKLEŞTİRİLECEK
Fetih ile ilgili farklı etkinliklerin devam ettiğini belirten Karaloğlu “28 Mayıs Cuma günü Lice’de Ashab-ı Kehf’te yapılacak ‘Ashab-ı Kehf Uyanış Günü’ etkinlikleriyle fetih etkinliklerimiz son bulacak. Ashab-ı Kehf ve Lice Sempozyumu’nu Dicle Üniversitemiz ve Lice Kaymakamlığımızla beraber bugün açılışını yüz yüze yaptık. Sempozyumun sunumlarını da salgın nedeniyle çevrim içi olarak gerçekleştireceğiz.” dedi.
Dünyada 33 noktada, Türkiye’de de 4 tane Ashab-ı Kehf makam ve mağaralarının olduğuna dikkati çeken Karaloğlu, “Lice’deki mağaraların Ashab-ı Kehf makamı olduğu iddiasında değiliz. Fakat hocamızla beraber Lice’de yaptığımız incelemeler neticesinde Kur’an-ı Kerim’de belirtilen tarife en uygun yerlerden bir tanesinin Lice’deki Ashab-ı Kehf mağarası olduğuna kalben mutmain oldum.” ifadelerini kullandı.
“RABBİMİZ, KUDÜS’Ü ÖZGÜRLEŞTİRECEK UYANIŞ NASİP ETSİN”
Cuma gününe kadar bilimsel olarak ve İslami kaynaklardan Kur’an-ı Kerim’den hadislerden ve diğer dinlerin kaynaklarında Ashab-ı Kehf’in anlatılmasıyla ilgili tartışmaların ve sempozyum sonunda konuşulanların kitaplaştırılacağını söyleyen Karaloğlu, şunları söyledi: “Kur’an-ı Kerim’de anlatılan her olay bugün bizlere birer mesajdır. Ashab-ı Kehf’te ki gençler, putperestlikten kaçarak Allah’a olan inançlarını yaşayabilmek için mağaraya sığındılar. Allah-u Teala bunların durumunu Kehf Suresi 10’uncu ayetinde açıklamıştır. Ashab-ı Kehf’teki en büyük mucize yeniden diriliştir. Temenni ediyoruz ki Ashabı Kehf’te 309 yıl uyuyup uyanan gençler gibi Rabbimiz bize ve İslam alemine uyanış nasip etsin. Allah bizlere Kudüs’ü özgürleştirecek uyanışı ve çıkışı nasip etsin.” temennisinde bulundu.
Ashab-ı Kehf’e çevre düzenlemeleri yaptıklarını anlatan Karaloğlu, “İnşallah Ashab-ı Kehf’te bir diriliş ve uyanış mucizesi olarak, yeniden 7 uyurların uyandığı gibi İslam aleminin de uyanışına vesile olmasını temenni ediyorum. Her sene 28 mayısta Lice’de Ashab-ı Kehf’in uyanışını atalarından gördükleri şekilde ve hiçbir organizasyon olmadan kutlayan Licelileri de gönülden kutluyorum.” diye belirtti.
Açılış konuşmalarının ardından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum, katılımcı akademisyenlerin bildirilerinin sunumuyla devam ediyor.