HDP Eş Genel Başkanı Temelli, İçişleri Bakanı Soylu’ya yüklendi: Bir İçişleri Bakanı var. HDP olmasa yapacak işi yok. HDP’yle yatıyor, HDP’yle kalkıyor. HDP düşmanı. Adeta iç savaş bakanı.
Demokrasi İttifakı çağrısını yineleyen Temelli, “Türkiye’de de demokratik bir anayasa için demokrasi ittifakını büyütmeliyiz. Faşizmle mücadelemizi büyütüyoruz. Biz çökmedik. Bunlar yıkıldıktan sonra demokratik bir gelecekten bahsedeceksek yol almanın zamanı gelmiştir. HDP’nin çağrısına katılın. Faşizmi yıkmak ve yeni anayasa için ortak akılda mutlaka buluşmalıyız. 31 Mart stratejimizin doğru olduğunu gösterdi. Halklar kazandı, yoksullar kazandı, işçiler kazandı, kadınlar kazandı” diye konuştu.
SEZAİ TEMELLİ HDP GRUP TOPLANTISINDA KONUŞTU
Temelli’nin açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle: Bugün bir kez daha demokrasiye, hukuka, insan haklarına sahip çıkıyoruz. İktidarın bütün ceberut anlayışına, faşizmin anlayışına karşı hukuk ve demokrasi mücadelesini kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu hafta Seyit Rıza’nın 82’nci ölüm yıl dönümü. Beni oğlumdan önce asın demişti ama bu talebi bile yerine getirilmedi. Seyit Rıza’dan bize kalan baş eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz şiarıdır. Baş eğmedik, diz çökmeyeceğiz.
“KAYYIMLAR HUKUKSUZLUKTUR, ANAYASA İHLALİDİR”
Hukuksuzluğun, adaletsizliğin kol gezdiği bir ülkede yaşıyoruz. Hukuksuzluğun en önemli göstergesi kayyımlardır. OHAL’in en önemli karşılığı kayyımlardı. OHAL’siz yapamayanlar, bu ülkeyi yönetemeyenler, bu tükenmiş iktidar, 31 Mart’tan sonra yine kayyımlara devam ediyor. Kayyımlar hukuksuzluktur, anayasa ihlalidir. Belediyeler yolsuzluğun merkezi haline gelmişlerdir. Sayıştay raporları yolsuzluğun büyüklüğünü ortaya çıkardı. Bunu açıkça ifade etti.
“16 BELEDİYEMİZE KAYYIM ATANDI”
2017 yılında 31 müzekkerenin tamamı kayyım icraatlarına ilişkin suç duyurusudur. Bunu bizzat Sayıştay başkanı dile getirdi. Hatırlarsınız kayyım raporumuz hakkında toplatma kararı aldı. Ben o savcıya sesleniyorum; şimdi Sayıştay raporlarını da toplayın. 16 belediyemize kayyım atandı, gasp edildi. En son İpekyolu Belediyemize kayyım atandı. Kürt halkının iradesini kayyım atayarak yok saymak, siyaseten aczin, AKP tarafından itirafıdır. 31 Mart’ta kayyımları süpürüp attık, bu kez kayyımlarla beraber iktidarı süpürüp atacağız.
“ TECRİT OLDUKÇA BU ÜLKEDE TOPLUMSAL BARIŞ İCRA EDİLEMEZ”
Tecrit hak ihlallerinin adaletsizliklerin savaş politikalarının normalleştirilmesinde iktidarın enstrümanı olmuştur. Tecrit oldukça bu ülkede toplumsal barış icra edilemez. Talimatlı yargı marifetiyle tecrit olağanlaşmıştır. Yargı demokratik siyaseti tecrit altına almıştır. Yüksekdağ ve Demirtaş’a verilen tutuklama kararı tecrit hukukudur. Osman Kavala’nın cezaevinde olması tecrit hukukun yeniden üretilmesidir. Ülke bir tecrit girdabındadır. Bugün tecrit tüm cezaevlerinde işkence olmuştur. Bakın Sayın Öcalan ne diyor; hem de yüzlerine, kendisine konuşan devlet yetkililerine, ‘Bu masayı devirirseniz, çözümü Washington’da Moskova’da ararsınız’. Bu uyarı çok tarihi bir belirlemeydi. İktidar şimdi ABD’de Rusya’da çözüm arıyor. Biz de diyoruz ki orada arama. Çözüm aranacaksa bunun adresi İmralı’dır.
AKP iktidarı tüm başarısızlığının içinde, –birkaç saat sonra Washington da olacak– oradan bir başarı hikayesi çıkarmak istiyor. Gitmeden önce mektubu almadı. Ama burada her kese tazminat davası açıyor. Gündemi nedir, aslında kendini kurtarmaktır. Elindeki dosyada bir de kişisel mal varlığı var. Türkiye halklarını bu siyasi ve ekonomik krizden kim kurtaracak. Kuşkunuz olmasın HDP kurtaracak.
Bir İçişleri Bakanı var. HDP olmasa yapacak işi yok. HDP’yle yatıyor, HDP’yle kalkıyor. HDP düşmanı. Adeta iç savaş bakanı. Bir başka bakan. Milli Savunma Bakanı Akar. Soruyorlar, operasyondan önce Bağdadi’nin 5 kilometre Türkiye sınırında olduğunu biliyor muydunuz. Bakanın cevabı “En azından ben bilmiyordum.” Bakana söylememişler. Bir savunma bakanının aczine bakın.
Siyasi çözümde ısrarcıyız. Bu ülkenin demokratik siyaseti esas alarak çözemeyeceği sorun yoktur. Suriye’de de siyasi çözümde ısrarcıyız. Anayasa görüşmelerinde Kürtler olmalıdır. Demokratik Suriye Meclisi olmalıdır, Rojava olmalıdır, Afrin olmalıdır. Onlar olmadıkça Suriye’de çözüm olmaz’’