Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının kaldırılması taleplerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, taleplerin karşılanması yönünde tarih ve zaman sıkıntısı olduğuna dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılmasına ilişkin yaptığı açıklamanın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen herhangi bir gelişmenin yaşanmadığını söyleyen Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, verilen vaadin yerine getirilmesi hususunda gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.
Yaklaşık 6 yıl önce yeniden yürürlüğe giren sözleşmeli öğretmenlik, kadrolu ile mukayese edildiğinde bir dizi angarya içeren uygulama olduğunu söyleyen Tekdemir, “Özellikle öğretmenler odasında kadrolu ile sözleşmeli öğretmeni ayrıma tabi kılan, aynı işi yaptıkları halde aynı ücreti alamayan, aynı özlük haklarından faydalanamayan, öğretmeni eşi ile işi arasında bölen ve motivasyonu düşüren bir uygulamadır.” dedi.
İlk olarak 2005-2006 yıllarında uygulanmaya başlandığında da sendika olarak sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına çok ciddi eleştiriler yönelttiklerini ve bu uygulamanın kaldırılması yönünde sürekli bir çabanın içerisinde olduklarının altını çizen Tekdemir, “2011 yılında genel merkezimiz ve tüm teşkilatımızla koordineli bir şekilde yürüttüğümüz çalışmalar sonucu gayretlerimizle kaldırıldı. 2016 yılında yeniden yürürlüğe girdikten sonra ilk uygulama haliyle devam etmedi, süreç içerisinde birtakım değişikliklere uğradı. Bu değişiklikler öğretmenlerin lehine olan değişikliklerdi ama yeterli olmadı.” ifadelerini kullandı.
“SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK UYGULAMASI; İÇERİSİNDE ÇELİŞKİ, HAKSIZLIK VE ADİL OLMAYAN SONUÇLAR BARINDIRAN BİR UYGULAMADIR”
Söz konusu değişiklerle sürenin 4+2’den 3+1’e inmiş olması, birtakım mahalli haklardan kısmi iyileştirmelerin yapılması ve özlük haklarıyla ilgili bazı yapısal dönüşümler sorunların bütünüyle ortadan kaldırılmasına yetmediğini sözlerine ekleyen Tekdemir, şunları söyledi: “Bu uygulama kendi içerisinde çelişki, haksızlık ve adil olmayan sonuçlar barındıran bir uygulamadır. Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlik arasında hem özlük hakları hem de mali hakları açısından bir dizi farklılıklar var. Dolayısıyla öğretmen göreve başladığında ilk atandığı yerde bir sözleşme imzalıyor ve bu sözleşmeyle birlikte başlıyor. Sözleşmenin birtakım koşul ve hükümleri işin başında öğretmeni tedirgin etmekle beraber sözleşmenin iptal edilme riski, sürekli öğretmenin kafasında bir yerlerde sorun teşkil ediyor.”
Aynı şart ve koşullarda çalışan sözleşmeli ile kadrolu öğretmen arasındaki farklılıklara dikkat çeken Tekdemir, “Aynı okulda ve sınıfta sözleşmeli ve kadrolu öğretmen ders verdiği halde birinin aldığı ek ders ücreti daha fazla diğerinin ise daha azdır. Kadrolu öğretmenin sahip olduğu haklar aynı işi yapan sözleşmeli öğretmene göre daha iyi durumdadır. Bu ayrım ister istemez barışı da bozmakta ve öğretmeni huzursuz etmektedir. Tayin istemede de zorunlu bir süreyi tamamlama şartı açısından sözleşmeli öğretmen sürekli bu baskıyı hissediyor. Beraber çalıştığı arkadaşına göre birtakım olumsuz şartların olması öğretmenin motivasyonunu ister istemez etkiliyor ve işine uyum göstermede engel oluşturuyor.” şeklinde konuştu.
“SÜRECİ ÇÖZÜME KAVUŞTURACAK ADIMLARDAN EN GÜÇLÜSÜ CUMHURBAŞKANININ AÇIKLAMASIDIR”
Sözleşmeli öğretmenliğin angarya boyutuyla bazı hükümler ve uygulamalar içerdiğinden ve kadrolu öğretmenlerle eşit haklara sahip olmaları gerektiğinden kaldırılması gerektiğini belirten Tekdemir, sendika olarak bu yönde yaptıkları çalışmalar neticesinde Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamaya yer vererek şunları söyledi: “Yetkili sendika olarak 2021 Ağustos ayında hükümetle toplu sözleşme masasında oturduk. Orada mutabık kalınan hükümlerden biri de sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının taraflarca bir yıllık süre içerisinde çözüme kavuşturulmasıydı. Bunu destekleyen ve süreci çözüme kavuşturacak adımlardan en güçlüsü de Cumhurbaşkanının açıklamasıydı. Cumhurbaşkanı, 2021 yılı içerisinde sözleşmeli öğretmenlik uygulamasını kaldıracağı mesajını paylaştı. Dolayısıyla burada bir tarih ve zaman sorunu var. Hem yetkili sendika hem meselenin tarafları hem de hükümetle ilgili bakanlık koordinesinde yapılan çalışmalar netliğe kavuşturulmaya çalışılıyor. Tarih ve zamanın bir an önce netliği kavuşturulması gerekmektedir.”
Tekdemir, “Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kaldırıldığı takdirde bütün öğretmenler eşit haklara sahip olacak. Dolayısıyla öğretmenler odasında iş barışı sağlanmış olacak ve aynı işi yapan öğretmenler; aynı ücret, uygulama ve muameleye tabi tutulacaktır. Bizlerde sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının bütünüyle kaldırılmasından yanayız ve girişimlerimiz sonuç alınıncaya kadar çabalarımıza devam edeceğiz. İnanıyorum ki bu yıl içerisinde sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kaldırılacaktır.” dedi.