Diyarbakır Dernekler Platformu, şikayet konusu olan taziye evlerinde yemek olayının tüm bölgede tarihe karışması için çalışma yürütüyor.
İlk etapta yemek sayısının iki öğünden bir öğüne indirilmesi, daha sonra da tamamen kaldırılması için karar alındı. Platform üyesi hemşeri derneklerinin yöneticileri ve din adamları, taziye evlerindeki yemek olayının hem bölge halkının kültürü hem de dini değerlerle ters olduğunu dile getirdi.
Diyarbakır ve bölgede taziye sahiplerine maddi külfet oluşturduğu için şikayetlere konu olan taziye evlerindeki yemeklerin kaldırılması için ciddi bir kamuoyu oluşmuş durumda. Gazetemizin bu konudaki teşvik edici yayınlarından sonra Hazro ve Bismil patentli taziye evlerinde yemekler kaldırılırken, bünyesinde birçok derneğin bulunduğu Diyarbakır Dernekler Platformu da bu konuda önemli bir karar aldı. Alınan karara göre öncelikle taziye evlerindeki yemekler iki öğünden bir öğüne indirilirken, sonraki aşamada yemek olayının tamamen kaldırılması planlanıyor.
‘BU ALIŞKANLIĞI DEĞİŞTİRMEK KOLAY DEĞİL’
Platformun dönem sözcüsü olan Silvanlılar Derneği Başkanı Mehmet Çeliker, taziye sahiplerini mağdur eden yemek olayının kaldırılması için 3-4 yıldır çaba içinde olduklarını söyledi.
Çeliker şunları söyledi; “Kurum ve kuruluşlarla, STK’larla hatta müftülük ve din adamlarıyla görüşmeler gerçekleştirdik. Hepsinin görüşlerini aldık. Ortak kanaat, taziye yemeklerinin taziye sahipleri için maddi yük oluşturduğu ve kaldırılması gerektiği yönünde oluştu. Toplumumuz yemek konusunda eziklik hissediyor. Başkası yemek veriyor ben de vermeliyim diyor ama imkanı olmadığı için sıkıntı yaşıyor. Bunun için borçlananlar hatta kredi çekenler var. Tam bir eziyete dönüşmüş durumda. Bu işi kökten kaldırmak lazım fakat yılların alışkanlığını bir seferde kaldırmak kolay değil. Bunun için zaman lazım. İlk etapta iki öğünden bir öğüne kaldırdık. Sonraki hedefimiz tamamen kaldırmak olacak. Tüm bölgede şehirlerden köylere kadar kapsayacak şekilde kaldırmak istiyoruz. Bu işi netleştirdikten sonra kurumların, derneklerin ve STK’ların katılımı ile ortak basın açıklaması yaparak bu işin tarihe karıştığını ilan edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘TAZİYE YEMEKLERİ İSRAFTIR’
Taziye evlerindeki yemeklerin aynı zamanda israf olduğunu anlatan Çeliker,”Eskiden insanlar taziyeye giderken, taziye sahiplerine katkıda bulunuyordu. Son yıllarda maalesef bu iş tersine döndü. Katkı yapmaya değil yük olmaya gidiyoruz. Böyle bir kültür bölgemizde yoktu, maalesef Kızıltepe ve bölgedeki ağalar böyle bir yanlış sistemin gelişmesine sebep oldu. Bunu da sanki kültürümüz böyleymiş gibi yansıtmaya başladılar. Böyle bir yanlış algı oluştuk. Biz aslında eski Silvanlılar derneğinde yemek olayını kaldırmıştık ama sonra ihlal edildi. Taziye evlerindeki yemekler aynı zamanda israftır. Bu konuda öncü olmak istedik, toplu ve kurumsal kimlikle bu kararı aldık” dedi.
‘İSLAM ZORLAŞTIRMA DİNİ DEĞİLDİR’
Bölgenin tanınmış din adamlarından Seyda Fahrettin Oğurlu ise, son yıllarda dini bir gereksinim algısı yaratılmaya çalışılan taziye evlerindeki yemeklerin İslam’da yerinin olmadığını söyledi. Oğurlu,”Allah’u teala Kur’an-ı Kerim’de, Bakara Süresi’nde “Ey iman edenler niçin kolaylaştırmıyorsunuz, zorlaştırıyorsunuz?” diye buyuruyor. İslam’da bu tür gelenekler yok. İslam’da bunları red eder. Bizim dinimiz zorlaştırma değil, kolaylaştırma dinidir” dedi.
‘İSLAM’DA BÖYLE BİR UYGULAMA YOK’
Bölgenin tanınmış din adamlarından ve kapatılan Diay-Der’in başkanı Zahit Çiftkuran’da, taziye evlerindeki yemek olayının ne dinde ne de bölge halkının kültüründe yerinin olmadığını söyledi. Çiftkuran,”Kürtlerde misafire yemek vermemek ayıp sayılıyor. Eskiden taziyelere tanıdık insanlar giderdi ancak şimdi şehir hayatı oluştu ve taziyelere herkes gidiyor. Taziye sahibi hele ki maddi imkanı yoksa bu kadar insana nasıl yemek verecek?. İslam hukukuna göre taziyeye gidenler taziye sahiplerine destek olmalı. Nitekim Peygamberimizin amcasının oğlu Hz. Cafer şehit olduğunda peygamberimiz,”Cafer’in taziyesi için yemek hazırlayın” diye buyurmuştur. Ne yazık ki son yıllarda bölgemizde bu iş farklı boyutlara taşındı. Taziye evlerindeki yemekler dinen caiz değil. İnsanları ikaz edelim, uyaralım ve bu işi kaldıralım. Birbirimize yardımcı olalım. Taziye evlerinde taziyenin üçüncü günü verilen mevlitlerin de dinle ilgisi yok. İslam’da böyle bir olay yok. Bu da maalesef yanlış bir olay” dedi.
‘EN FAZLA SIKINTIYI BİZ BİNGÖLLÜLER YAŞIYORUZ’
Bingöllüler Derneği Başkanı Bayram Taşdemir, taziye evlerindeki yemeklerin kaldırılmasından yana olduğunu ancak yanlış bakış açısı yüzünden sıkıntı yaşayacaklarını söyledi. Taşdemir,”Bu konuda en fazla sıkıntıyı biz çektik ve çekmeye de devam edeceğiz. Maalesef hemşerilerimizin yanlış bir bakış açısı var. Bingöllüler arasında bu iş biraz farklı ama biz mücadele ediyoruz bunu kırmak için. Taziye evlerindeki yemekler taziye sahipleri için büyük bir külfettir Bu zihniyeti kırmak için birilerinin öncülük etmesi gerekiyordu. Bizler de böyle bir adım attık” diye konuştu.
‘TAZİYE SAHİBİNİN YÜKÜNÜ HAFİFLETECEĞİZ’
Şırnaklılar Derneği Başkanı (ŞİVİDER) Başkanı Aziz Özalp ise, halkın taziye evlerindeki yemeklerden rahatsız olduğunu ancak bugüne kadar yeterli adımlar atılmadığına dikkat çekerek,”Toplumda maalesef kötü bir alışkanlık var. Herkes sorunu biliyor ve rahatsız bundan ama dile getirmiyor. Birilerinin öncülük etmesini istiyor. Bizler de bir araya gelerek böyle bir karar aldık. Amaç taziye sahibine yük olmak değil, yükünü hafifletmek ve yardımcı olmak olmalıdır. Bu düşünce ile inşallah tüm bölgede taziye evlerindeki yemekleri kaldıracağız” dedi.
Kaynak: Tigris Haber Gazetesi