Kültür Bakanlığı desteğiyle Diyarbakır’da çekilecek “Suzan Suzi” filminin yapımcısı sanatçı Bedri Ayseli, “Kültürümüzü bu filmde yansıtmaya çalışacağız.” dedi.
Ayseli, filmin tanıtımı için bir otelde gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada, yapımın yalnızca bir aşk hikayesini yansıtmayacağını, kentin yeni yüzünü de geleneklere bağlı kalarak anlatmaya çalışacaklarını söyledi.
Çok sevdiği Diyarbakır’ın sadece karpuzuyla anılmasından rahatsız olduğunu dile getiren Ayseli, şunları söyledi: “Diyarbakır Surlarının 7 bin yıllık tarihi var. 72 tane burcu var. Diyarbakır açık hava müzesidir. Sahabeleri, camileri var. Kiliseleri, evliyaları var. Nebi, peygamberler şehridir. Ayrıca Cahit Sıtkı Tarancı’sı, Ali Emiri’si, Ziya Göklap’i, Ahmet Arif’i ve Celal Güzelses’i var. Hep bunları anlatmaya çalışıyorum. Kültürümüzü bu filmde yansıtmaya çalışacağız. Tabii hepimizin gayretleriyle olacak bu iş.”
“ARTIK İSTİYORUZ Kİ DİYARBAKIR GÜZEL YÖNLERİYLE GÜNDEME GELSİN”
Sur Kaymakamı Abdullah Çiftçi de filmin kentin zenginliklerini yansıtacak bir çalışma olduğunu belirtti. Diyarbakır’ın artık terörle gündeme gelmesini istemediklerini aktaran Çiftçi, şunları dile getirdi: “Bir dönem Diyarbakır terörle gündeme geldi, çatışmalar oldu. Canlarımızı yitirdik. Artık istiyoruz ki Diyarbakır güzel yönleriyle gündeme gelsin. Sokaklarında film setleri olsun. Müzik, tiyatro sahneleri kurulsun. Çünkü Diyarbakır bunu başarabilmiş bir şehir.”
SUZAN ROLÜNÜ OYNAYACAK KESKİN HEYACANLI
Filmde “Suzan”ı oynayacak başrol oyuncularından Berna Keskin, projede yer almanın heyecanını yaşadığını vurguladı. Keskin, “Yaşanmış bir hikayeyi ilk defa bir sinema filmi olarak oynamak beni çok heyecanlandırıyor. Benim için çok büyük bir avantaj. Suzan’ın saflığı, çok büyük aşkı beni çok etkiledi. Kavuşamamaları zaten ayrı bir etkileyici.” ifadelerini kullandı.
“BİR ALGI KIRILMASI YAŞATABİLİR”
Filmde “Adil”i oynayacak başrol oyuncularından Derda Yasir Yenal de daha önce başka projelerde birlikte çalıştığı Ayseli’nin filmde oynama teklifini memnuniyetle karşıladığını anlattı. Yenal, Diyarbakır’ın insanlarının çok yardım sever olduğunu söyleyerek, “Her dine, ırka, fikre mensup kişiyle burada karşılaşabiliyorsunuz çok kozmopolit bir şehir. ‘Doğu’nun Paris’i’ diyorlar hakikaten Paris gibi bir şehir. Filmin belli başlı sahneleri Diyarbakır’ın hem tarihi bölgelerinde hem de yenilenen restore edilen bölgelerinde çekilecek. O yüzden ciddi bir görsel şölen olacak. Bence bir algı kırılması yaşatabilir çünkü bu kadar bir görsel olduğu da bilinmiyor. Bunlarında ortaya çıkması için bir fırsat olacak diye düşünüyorum.” sözlerine yer verdi.