Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Sur’da yapılan villaların Sur halkına verileceği haberin gerçeği yansıtmadığını savundu. Konuya ilişkin yapılan açıklamada, hakikati çarptırmanın değersiz ve anlamsız olduğu söylendi
Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu, Sur’da yeni yapılan villaların Surlulara verileceği yönünde yapılan haberleri yalanladı. Gazeteduvar’da yer alan habere göre Sur’da yaşayan halkın göçe zorlandığını belirtilen Mimarlar Odası açıklamasında, “Yapılan villaları Sur’un gerçek sahibi, emekçi Sur halkının yüksek bedeller karşılığında alma gücü bulunmadığına göre beyaz yakalı sermaye sınıfının hizmetine sunulacağını söylemek yanlış bir öngörü olmayacaktır” ifadelerine yer verildi. Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi son günlerde bazı yayın organlarında yer alan “Sur mağdurlarına Sur’da yeni tarihi evler yapılıyor ve yakın zamanda kendilerine teslim edilecek” şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Açıklamada, “2 Aralık 2015’te ilan edilen ve halen devam eden sokağa çıkma yasağı üçüncü yılını doldurmak üzereyken ev sahiplerinin yasaklı alana girişine, yani evlerini görmelerine bile müsaade edilmezken Sur’da inşa edilen yeni yapılarda, zorla yerinden edilen Sur halkının menfaatlerinin gözetileceğini iddia etmek, açık bir şekilde gerçeği manipüle etmektir” denildi. Açıklamada, 11 Temmuz 2018 tarihi itibariyle Sur kentinin yasaklı altı mahallesinde 87 adedi tescilli ve 247’si de tescile değer tarihi yapı olmak üzere toplamda 4985 adet yapının yıkıldığı bilgisine yer verildi.
“SUR HALKININ MÜLKSÜZLEŞTİRİLME SÜRECİ BAŞLATILMIŞTIR”
“21 Mart 2016 tarihinde Sur’un neredeyse tamamı için, Bakanlar Kurulu, Acele Kamulaştırma kararı almış ve Sur halkının mülksüzleştirilme süreci başlatılmıştır” denilen açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Sur’da yaşayanlara sunduğu seçeneklere de yer verildi: “2016 Haziran ayında henüz Sur’da tarihi kırım tam olarak yaşanmamışken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sur sakinlerinin Sur’u terk etmesi için çok ağır seçenekler dayatıp başka adresler göstermiştir.
1- Surlu parasını alıp tapusunu bize teslim edecek.
2- Surlu ‘bana daire verin’ diyorsa Diyarbakır, Urfa, Mardin, İstanbul’da TOKİ’lerde daire verelim ama vereceğimiz daire fiyatının farkını ödemek zorunda kalacak.
3- Surlu eğer kendi evini yapmak isterse arsası kendisinin olacak ve imar planına uygun yapacak ya da hapis cezası verilecek, şeklindedir.
Yukarıdaki bilgilerden de anlaşılacağı üzere bakanlığın 2016 yılında Sur’un demografisini değiştirme, Surluları kendi yurdu ve kenti içinde zorunlu göçe maruz bırakarak yaşam alanlarından uzaklaştırma kararını verdiği görülmektedir. Yani Sur halkının Sur’da yaşaması için çok zor şartlar öne sürerek Sur’dan çıkışları meşrulaştırılmak istemiştir.” Sur’un uğradığı tarih ve kültür yıkım sonrası Sur’da tarihi doku ile alakası olmayan yüksek bedelli bazalt makyajlı onlarca villa yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı; “Yapılan villaları Sur’un gerçek sahibi, emekçi Sur halkının yüksek bedeller karşılığında alma gücü bulunmadığına göre beyaz yakalı sermaye sınıfının hizmetine sunulacağını söylemek yanlış bir öngörü olmayacaktır. Hakikati çarpıtmaya dönük bu tür haberlerin toplum nezdinde hiçbir karşılığı ve değerinin olmayacağının bilinmesini isteriz.”