Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde kafe açmak için kiralanan evde yapılan çalışmalarda 121 yıllık tarihi değirmen taşı çıktı
İşletme sahibi Alaadin Kılıç, yapılan araştırmalar sonucu buranın eskiden değirmen olduğunu ve kendilerinin de bu anlamda kapsamlı bir çalışma yaptıklarını söyledi.
İş yeri açmak isteyen Alaadin Kılıç, tarihi Sur ilçesinde bir ev kiraladı. Kılıç, kiraladığı mekanın tadilat çalışmalarını yaparken, buranın tarihi bir yer olduğunu öğrendi. Yapılan kazı çalışmaları ve araştırmalar sonucu mekanın 121 yıllık tarihi taş değirmen olduğu öğrenildiği belirtildi. Kılıç, kazı çalışmalarını titizlikle yaptıklarını ve değirmen taşını restore edilerek mekanın ortasında bıraktıklarını söyledi.
“BU KÜLTÜRÜN BİN 500 YILA DAYANDIĞINI SÖYLÜYORLAR”
İş yeri işletmecisi Alaadin Kılıç, Sur içinde bir şube açmayı düşündüklerini, bu yolda bir çalışmaları olduğunu ifade etti. Bu çalışma sonucunda kendileri mekanı tesadüf sonucu bulup dostlarından kiraladıklarını belirten Kılıç, “Kazı çalışmaları süresinde bizim eski Diyarbakırlılar buranın eski bir değirmen ve ding taşı olduğunu söylediler. İki aya aşkın bir çalışma sonucunda biz taşa ulaşabildik. Babamın bir değirmenci olması ayrı bir merak ve heyecan sardı. Yaklaşık 9-10 ay çalışma sonucunda bu mekanı gün yüzüne çıkarabildik. Araştırmacılar, yazarlarla görüştüğümüzde onlar, ‘Bu kültürün bin 500 yıla dayandığını, çok eski olduğunu’ söylüyorlar. 60-70 yıl önceye kadar da bunlar Diyarbakır’da aktifti. Sonra Mardin Kapı’da sulu değirmenler faaliyete geçince onların emek alanı biraz daha rahat olduğu için bunlar unutuldu. Toplamda bunların 16 ding evinin Diyarbakır’da olduğu, Diyarbakır’da sadece at ile döndüğü, diğer illerde katır, eşek günün koşullarına göre kullanıldığını biliyoruz. Burada herkes geçmişten bir şey buluyor. Açıkçası bu ding taşı bizim mesleğimizin de önüne geçti. Bir taraftan da seviniyoruz. Böyle bir kültürün Diyarbakır’da gün yüzüne çıkması ayrı bir keyiftir. Gelen herkes geçmiş ile ilgili bir şey bulabiliyor. İşte bazıları gelip duygulanıyor. Hatta gözyaşı döken birçok kadına biz burada şahitlik ettik. Kimi taşla anılarını anlatıyor, kimi dikiş makinesiyle, kimi de mürkütlen herkesin geçmişe dönük burada bir anısı var. Diyarbakır’ın hala da bir şehrin, şehir altında olduğuna inanıyorum. Kazdıkça bir şeyler çıkıyor” diye konuştu.
Kaynak: İHA