Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), 7 yabancı basın kuruluşunun Türkçe yayınlarında çalışan gazetecilerle ilgili hazırladığı rapor tartışma yarattı. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC), raporu fişleme olarak nitelendirdi.
SETA, “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlığıyla hazırladığı raporda, BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika’nın Sesi, Sputnik Türkiye, Euronews Türkiye, CRI Türk (Çin uluslararası radyosu), Independent Türkçe’nin Türkiye’nin dış politikada kritik dönemlerde attığı adımlara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik tutumlarına, Türkiye’nin iç siyasetindeki önemli olaylara, Türkiye’deki mega projelere ilişkin yayın politikalarını mercek altına aldı. Bu yayın kuruluşlarının Türkçe yayınlarında çalışan gazetecilerin isimleriyle birlikte imza attığı haberler ve twitter hesaplarında yaptığı paylaşımları, daha önce çalıştığı yayın kuruluşlarına da yer veren SETA’nın raporu, sonuç kısmında ise, söz konusu yayın kuruluşlarının denetlenmesi olarak değerlendirilebilecek çağrıya da imza attı.
‘MESLEKTAŞLARIMIZ AÇIKÇA FİŞLENMİŞ’
SETA’nın raporu, tartışmaları da beraberinde getirdi. Üye ve yöneticilerinin isminin SETA raporuna yansıyan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinden rapora tepki geldi. Cemiyet tarafından yapılan yazılı açıklamada, “SETA’nın ‘rapor’ adı altında yayımladığı ve ‘andıç’ belgesini anımsatan bu belge ile birçok yayın kuruluşu ve meslektaşımız açıkça fişlenmiş, hedef gösterilmiştir. Bu raporla neyin amaçlandığı izaha muhtaç bir durumdur. Raporun satır aralarında meslektaşlarımıza yönelik olumsuz algı yaratılmaya çalışıldığı, yabancı medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin isim isim, çalıştıkları kurumlar, yaşadıkları yerler de açıkça belirtilerek, hedef gösterildiği ve fişlendiği açıktır.” ifadelerine yer verildi.
‘İNTERNET ANDICINI ANIMSATMAKTADIR’
SETA’nın raporuna andıç benzetmesi yapan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti açıklamasında şunlara yer verdi: “Meslektaşlarımız hakkında etik sınırların dışında, herhangi bir araştırmaya dayanmayan, tamamen sosyal medya hesaplarından alınan ekran görüntüleri ile niyet okuma yöntemiyle hazırlanan bu belge, bir zamanların internet andıcı belgesini anımsatmaktadır.”
‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE AĞIR DARBEDİR’
“Daha fazla düşünce özgürlüğü için yargı reformlarının konuşulduğu bir dönemde bu rapor Türkiye demokrasisine, basın ve ifade özgürlüğüne ağır bir darbe niteliğindedir.” sözleriyle eleştirilen SATA raporunu eleştiren Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti, açıklamasında şu sözlere yer verdi: “Araştırma Vakfı iddiasında olan SETA’nın, gazetecileri fişlemek yerine bu kadar nitelikli gazetecinin neden yabancı medya kurumlarında çalışmak zorunda kaldıklarını veya yabancı medyanın okunma ve izlenme düzeyinin neden bu kadar yüksek olduğunu araştırmasının, toplumumuza daha faydalı olacağını düşünmekteyiz.”
‘RAPORUN GERİ ÇEKİLMESİNİ İSTİYORUZ’
Hazırlanan raporun geri çekilmesini isteyen Gazeteciler Cemiyeti, açıklamasına şu ifadelerle son verdi: “Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti olarak; aralarında üyelerimizin de bulunduğu meslektaşlarımız hakkında olumsuz algı yaratan; aralarında TRT’nin de bulunduğu bazı basın kuruluşları hükümete muhalif ve hatta meslektaşlarımızı bazı odaklara hedef göstermekten başka bir maksadı olmayan bu raporun geri çekilmesi ve raporda ismi geçen gazetecilerden özür dilenmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Belgede ismi geçen meslektaşlarımızın karşılaşacağı herhangi bir olumsuzluğun tüm sorumluluğunun, arkadaşlarımızı fişleyen ve hedef gösteren SETA Vakfı’nda olacağını kamuoyunun bilgilerine sunarız.”
GYGD DE TEPKİ GÖSTERDİ
Güneydoğu Yerel Gazeteciler Derneği de (GYGD) SETA’nın raporuna tepki gösterdi. GYGD Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Kısa adı SETA olan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın hazırlamış olduğu ‘Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları’ adlı raporla birçok yayın kuruluşu ve meslektaşımız fişlenmiş ve hedef gösterilmiştir. Temel amacı kurum ve çalışanlarını fişlemek ve hedef haline getirmek olan bu gibi raporları geçmiş deneyimlerimizden çok iyi biliyoruz. Demokrasinin ve ifade özgürlüğünün olmazsa olmazı basın üzerinde demokratik teamülleri aşan bu raporu net bir dille reddediyoruz. Gazetecileri baskı altında bırakmayı ve müdahalelere zemin hazırlamayı amaçlayan ve sosyal medya paylaşımları üzerinden bir takım değerlendirmeler yapılarak hazırlanan ‘Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları’ adlı raporun bir an önce geri çekilmesi ve yasal işlemin başlatılması kamu vicdanının bir gereğidir.”