Çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemine katılan aile sayısı, eylemin 16’ncı gününde 40’a yükseldi. Yaşamış oldukları evlat hasretini gazetemize anlatan anneler, Cumhurbaşkanına seslendi: Bir çözüm süreci başlatsınlar. Bize bir çözüm bulsunlar. Çocuklarımızı oradan kurtarsınlar. Barış, huzur istiyoruz. Canımız yanıyor. Artık yeter! Kimse ağlamasın.
Diyarbakır’da HDP önündeki ailelerin evlatları için başlatmış olduğu oturma eylemi 16’ncı günde sürüyor. Evlatlarının dağa kaçırıldığını iddia eden ailelerin sayısı ise her geçen gün artıyor. Oturma eylemine katılan ailelerin sayısı 40’a yükselirken, ailelere her kesimden destek ve ziyaretler devam ediyor. Yaşamış oldukları acıyı Yenigün’e anlatan anneler, evlatlarına kavuşacakları günü dört gözle bekliyor. Çocuklarını almadan eylemlerine son vermemekte kararlı olan annelerin ortak özlemi ise çocuklarına kavuşmak.
“ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞLATSINLAR”
17 yaşından beri haber alamadığı Ramazan Üçdağ’ın annesi Mevlüde Üçdağ, Cumhurbaşkanına seslenerek; “Oğlum 1 Haziran 2015’ten beri kayıp. Şimdiye kadar hiç bir haber alamadık. Sayın Cumhurbaşkanım, sana sesleniyorum, her gün açtığın Kur’an-ı Kerim hürmetine benim oğlumu oradan kurtar. Emine Erdoğan annemize de sesleniyorum. O da bir anne. Tüm partilere; MHP, CHP, HDP, AK Parti, İmamoğlu’na sesleniyorum. Bir çözüm süreci başlatsınlar. Bize bir çözüm bulsunlar. Çocuklarımızı oradan kurtarsınlar. Barış, huzur istiyoruz. Evladım dışarı çıkıyor, akşam eve döner mi kuşkusuyla yaşıyorum. Oturmaya da sonuna kadar devam edeceğim. Destek görüyoruz. Herkes geliyor, bize dua ediyorlar. Geceleri uyuyamıyorum, gözyaşı döküyorum. Elim telefonda, gözüm kapıda, acaba oğlum çıkıp gelecek mi diye. O hayalle yaşıyorum. Oğlumun hayali hafız olmaktı. Küçük öğrenciler yetiştirmekti. Ama PKK oğlumun hayallerini yıktı” dedi.
“ANNELERİN CİĞERİ YANMASIN”
Muş’un Toprakgele (Bıler) köyünden eyleme katılan anne İkram Gürtük, oğlu Musa Gürtük’ün Muş’ta lise okurken kaçırıldığını ve o günden beri kendisinden haber alamadığını söyledi; “Çocuğum beş yıldan beri kayıp. O günden beri haber alamıyorum. Var mı yok mu bilmiyorum. Eylemi televizyondan görüp geldim. Eşim hasta, perişan haldeyiz. Oğlumun gelmesini istiyorum. Eğer hayattaysa çıkıp gel. Seni özledim, yüreğim parçalanıyor. Hiçbir yerde duramıyorum. Bu ciğerdir, ana yüreğidir. Artık annelerin ciğeri yanmasın. Cumhurbaşkanından, İçişleri Bakanlığından, MHP’den, CHP’den, HDP’den yardım istiyorum. Çocuklarımızı getirsinler. Barış, huzur istiyoruz. Artık yeter! Kimse ağlamasın.”
“ÇOCUKLARIMIZ ÜZERİNDEN SİYASET YAPMASINLAR”
Muş’tan oturma eylemine katılan anne Türkan Mutlu, üniversite kazandığı sene kaybolan Ceylan Tekin’in annesi. Kızının gidişinin üzerinden zor zamanlar geçirdiğini ifade eden anne Mutlu şunları söyledi:
“Kızım Balıkesir’e üniversite okumaya gidecekti. Üniversite kazanmıştı, birlikte kayıt yapmaya gidecektik. Okula gideceği hafta kayboldu. Kızımın gidişinin üzerinden altı sene geçti. Televizyondan oturan ailelileri görüp geldim. Ceylan’ı istiyorum. Kızımı bana getirsinler. Irak’a gittim görmedim. Kobani’de gördüm. Televizyonda gördüm. Perişan bir haldeydi. Suruç’a kadar gittim. On gün camide kaldım. Kobani’ye geçecektim ama bırakmadılar. Ondan sonra hiç görmedim. Büyüklerimizden destek istiyorum. Artık yeter! Zaten canımız yanıyor. Nereye kadar? Ben yaşamıyorum zaten. Bedenim yeryüzünde ruhum yok. Evimizde gülmeyi, doymayı unuttuk. Bize de yazık değil mi? Bu yola gönül verenler çocuklarını göndersinler. Bizim çocuklarımız üzerinden siyaset yapmasınlar. Ben o siyaseti istemiyorum. Ben gariban bir vatandaşım. Benim çocuğumu getirsinler. Çocuğumu getirmeyene kadar buradan kalkmayacağım. Bütün dünyaya sesleniyorum, bu işe el atsınlar.”
“BİZ ÇÖZÜM İSTİYORUZ”
Eyleme Gaziantep’ten katılan Er Müslüm Altıntaş’ın annesi Songül Altıntaş ise oğlunu almak için gidilmedik kapı bırakmadığını söyledi. Çözüm istediklerini belirten Altıntaş; “Dört yıl doldu beşinci yılına girdi oğlumuzu bekliyoruz. Oğlum dağıtıma geldi. Dağıtım bittikten sonra usta birliğine giderken, oğlumu otobüse bindirdik. Daha sonra bütün gün haber alamadık. Sonra duyduk PKK otobüsü durdurup iki askeri almış. Tunceli Pülümür yol üstünden almışlar. Gidilmedik yer bırakmadık. Burası son yer aslında. Çocuğumun ara ara videoları geldi. ‘Bizi kurtarın’ diyorlardı. Bir de bu yıl mektubu geldi. Çocuğumuzu görüyoruz, seviniyoruz ama çocuğumuzu bıraksınlar. Neden orada esir olsun ki? Neyin cezasını çekiyor? Yılda iki üç kez meclise gidiyorduk. Bütün partilerle görüştük. Aşağı yukarı bütün milletvekilleri ile görüştük. Ahmet Davutoğlu’nun başkanken yanına gittik. Hepsinin yanına gittik ama bize bir çözüm vermiyorlar. Biz çözüm istiyoruz. Oldu olacak diye hep oyaladılar. Ramazan ayında HDP’ye gittim, görüştüm. Dedim,‘hadi devlet ilgilenmiyor. Demek ki bu çocuk ömür boyu mu orada kalacak?’ diye sordum. Bana, ‘Biz gidemiyoruz, alamıyoruz’ dediler. Bize kesin bir şey vermek zorundalar. PKK bize çocuğumuzu vermek zorunda. Vermeyene kadar buradan kalkmıyoruz. PKK ne hakla oğlumu alıyor. Bizim onlardan bir talebimiz yok. Oğlumuzu versinler. Daha hangi dilden konuşalım. Kürt hakkını savunuyorsunuz madem ben de Kürdüm, Oğlumu verin” diye konuştu.
“OĞLUMUN TÜRKİYE’YE GELMESİNİ İSTİYORUM”
2015 yılında oğlu Onur Han’ın 24 yaşındayken kaçırıldığını iddia edilen anne Selma Han, “Diyarbakır’a Muş’un Varto ilçesinden geldim ve oğlumun Türkiye’ye gelmesini istiyorum. Oğlum geçtiğimiz yıl aradığında Suriye’de olduğunu söyledi bana. Her nerede olur ise olsun gelsin teslim olsun” dedi.