Sağlıkçılar, çalışma koşullarının düzeltilmesi, iş yüklerinin hafifletilmesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi amacıyla uyarı amaçlı bir günlük greve gitti.
Konfederasyonlarının, çalışma koşullarının düzeltilmesi, iş yüklerinin hafifletilmesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi amacıyla tüm ülkede uyarı amaçlı bir günlük greve girme kararıyla Diyarbakır’daki sağlık meslek kuruluşları da bir günlük iş bıraktı. Diyarbakır’da yapılan bir günlük greve Türk Tabipler Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Hemşire Derneği, tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Mezopotamya Psikologları İnisiyatifi ve Diyarbakır Veteriner Hekimleri Odası üyeleri katıldı.
‘ARTIK BICAK KEMİĞE DAYANMIŞTIR’
Dağkapı meydanında katılımcı sağlık meslek kuruluşları temsilcileri ve üyeleriyle birlikte açıklama yapan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, mevcut çalışma koşullarını kabul etmediklerini dile getirerek, “Bugün gelinen aşamada tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ağır çalışma koşulları, uzun nöbetler, eksik istihdam, sağlıkta şiddet, özlük haklarının aşındırılması nedeniyle zor durumdadır. Genç hekimler başta olmak üzere sağlık emekçileri ülkeyi terk etmekte çareyi arıyor. Kamuoyuna yansıdığı gibi ağır çalışma koşulları ve mobbing etkisi ile intiharlar yaşanıyor. Uzun nöbetler sonrası uykusuz kalanlar trafik kazalarında yaşamlarını yitiriyor. Yüzlercemiz pandemi ile mücadelede yaşamını yitirdi. Yüz binlercemiz enfekte oldu. Bu da yetmezmiş gibi yoksulluk sınırının çok altında, açlık sınırının biraz üzerinde kalan düşük aylık gelirler ile hepimiz birden ‘Geçinemiyoruz’ demeye başladık. Evet, artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Onun için iş bırakarak bu gün alanlara çıkarak uyarıyoruz.” diye konuştu.
‘TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN RİSK HALİNE GELDİ’
İktidarın yürüttüğü sağlık politikasının artık toplum sağlığı için bir risk haline geldiğini ifade eden Turan, bu sağlık sisteminin yürütülmesinin olanaksızlaştığını belirterek, “Halkın sağlığını tehlikeye atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri, iş özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya yönelik politikalara gelince hiçbir sınır tanımamış; salgın döneminde dahi bu anlayışından vazgeçmemiştir. Yüzlerce insanımız, sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sistemlerinin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmektedirler.” ifadelerini kullandı.
BAKAN’LA GÖRÜŞME TALEBİMİZ KARŞLIK BULMADI’
Sorunlarını anlatmak için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan görüşme talep ettiklerini aktaran Turan, ancak Bakan Koca ile görüşme taleplerinin karşılık bulmadığının altını çizerek, “Artık yaşamımıza bile mâl olan bunca sorunumuzu duymazdan, görmezden gelen iktidar, aslında her şeyi görmektedir ve bilmektedir. Yaşanan sorunları ne yazık ki pandemi döneminde çok daha belirgin olan algı yönetimleriyle çarpıtmaya, kendisini bir şeyler yapıyormuş gibi göstermeye çalışmaktadır. Bunun en son örneği de sağlık emekçilerinin artık yoksulluk sınırının çok altına düşmüş, açlık sınırının az üzerinde olan gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenleme yapacağı iddiasıyla getirdikleri yasa tasarısıdır. Ancak yasa tasarısı TBMM’ye getirildiği gibi hızla geri çekilmiştir. 11 Aralık tarihinde bir kez daha Meclis’te komisyona getirilen ve oy birliğiyle kabul görmüş teklif, içtüzüğe aykırı olarak komisyon başkanının imzasıyla geri çekilmiştir. Bu teklifin ne zaman görüşüleceği ise ifade edilmemiştir.” şeklinde konuştu.
‘KANUN TEKLİFİ TÜM SAĞLIKÇILARI KAPSASIN’
Hükümetin TBMM’ye getirdiği kanun teklifinin tüm sağlık çalışanlarını kapsamasını isteyen Turan, şunları söyledi: “Sorunlarımızı muhatabı ile çözemediğimiz için bu gün alanlardayız. Sorunlarımızın köklü çözümü ancak bu sağlık sisteminin tümüyle değişmesi ile gerçekleşecektir. Halkın ve işkolu emekçilerinin taleplerini karşılayacak, hizmet üretenlerin ve alanların örgütleri aracılığı ile sağlık ve sosyal hizmetlerin planlanmasından sunulmasına kadar karar alma süreçleri içinde yer alacağı sağlık sistemi inşa edilinceye kadar birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.”
TALEPLERİ SIRALADI
Turan, özelleştirmenin, güvencesiz çalışmanın sonlandırılmasının, koruyucu sağlık hizmetinin öncelemesinin, ücretlerinin düzeltilmesinin, sağlıklı çalışma ortamının oluşturulmasının, koronavirüsün meslek hastalığı olarak kabul edilmesinin, 5 yıla bir yılın yıpranma yapı olarak verilmesinin temel talepleri olduğunu anlattı. Turan, eylemlerinin bir uyarı eylemi olduğunu tekrarlayarak açıklamasını sonlandırdı.
Salih YEŞİL’in Haberi