Sadece Pazar günleri kurulan ve bir asırı aşkın geçmişi olan Pazar pazarı, yersiz ve yurtsuz kalmış durumda. Sur’da yaşanan çatışmalı sürecin ardından uzun yıllardır Kurşunlu Camii’nin içinde kurulan Pazar, Koşuyolu Parkı’na taşınmak zorunda kaldı. Koşuyolu Parkı’nda gerçekleştirilen ‘Kayıp Yakınları’ eyleminin yasaklanıp parkın çevresinin de bariyerler ile kapatılmasının ardından Pazar pazarı buradaki yerinden de oldu. Şu anda parkın hemen karşısına kurulan pazarda, tezgâh açan pazar esnafı güneşin altında zorluklarla boğuşarak satış yapmaya çalışıyor.
Sur’da bulunan tarihi Kurşunlu Camii’nin içinde uzun yıllardan bu yana kurulan ve ikinci el eşyaların satıldığı Pazar pazarı, ilçede yaşanan çatışmalı süreçten dolayı bir süre kurulmadı. Ardından belediye, Pazar esnafına Koşuyolu Parkı’nda Pazar yeri gösterdi. Burada her Pazar günü tezgâhlar tekrar açılırken, pazarcılar nasibini bu kez yasaklardan aldı.
Koşuyolu Parkı’nda gerçekleştirilen ‘Kayıp Yakınları’ eyleminin valilik tarafından yasaklanması ile birlikte Pazar pazarı Koşuyolu Parkı’ndaki yerinden de oldu. Şu anda parkın karşısındaki caddede tekrar tezgâh açan Pazar esnafı, sürekli yerlerinin değiştirilmesinden şikâyet ederek, belediyenin kendilerine artık bir yer verilmesini talep ediyor. Zorlu şartlar altında satış yapmaya çalışan Pazar esnafı kimi zaman güneşten kaçarak gölge bir yere sığınıyor ve sadece müşteri gelince tezgahının başına koşuyor.
“ARTIK BİZE BİR YER VERSİNLER”
Sürekli Pazar yerlerinin değiştirilmesini eleştiren Pazar esnaflarından emekli Şehmus Ceylan, “Ben 52 yıl önce Mardin Savur’dan Diyarbakır’a geldim. O zaman gerçek anlamı ile Sur vardı. Sur’da benim bildiğim kadarı ile 50 yıldan fazladır pazar kuruluyor. Ben uzun yıllardır bu pazarda eski motor, elektronik eşya parçası, tornavida gibi malzemeler satıyorum. Arkadaşlarımızın söylediğine göre belediye bize yer verecek. Fakat hala bekliyoruz. Sur yıkıldıktan sonra Koşuyolu Parkı’na gidin dediler. Şimdide bu cadde arasında pazarımızı kurduk. İlerleyen günlerde ne olacak merakla bekliyoruz. Biz de bu ülkenin evladıyız. İsteriz ki bize de evlat gözüyle bakılmasıdır. Biz de vergimizi veren vatandaşlarımız. Artık bize Pazar için bir yer versinler. Ben emekliyim geçinmekte zorlandığım için Pazar pazarına gelip tezgâh açıyorum. Sürekli yerimizin değiştirilmesini istemiyoruz” şeklinde konuştu.
“YERİMİZİN DEĞİŞTİRİLMESİNDEN HİÇ MEMNUN DEĞİLİZ”
Yaşlı hali ile pazarda satış yapmaya çalışan Abdurrahman amca eşi Mühbet ile birlikte tezgâhın başında duruyor. ‘Bir tanıdık görür’ diyerek fotoğraflarının çekilmesini istemeyen Abdurrahman amca güneşin altında satış yapmaya çalışmaktan şikâyet ediyor. Abdurrahman amca sözlerini şöyle sürdürüyor; “Biz daha önce Sur’da her Pazar tezgâhımızı açıp satış yapıyorduk. Sur’da çatışmalı süreç başlayınca orada Pazar kuramadık ve Koşuyolu Parkı’nda bize yer vermeye başladılar. Burada da henüz birkaç haftamız dolmadan polis, parkı bariyerlerle kapattı. Şimdi de bu cadde arasında pazarımızı kurduk. Ben ve eşim üç yıldır Pazar pazarında tezgâh açıp satış yapmaya çalışıyoruz. Daha önce pazarda sebze ve meyve satıyordum. Şimdi her haftanın Pazar günü kısmetimizin peşinden gidiyoruz. Bu yeni Pazar yerine ilk kez bugün geldik. Açıkçası biz yerimizin değiştirilmesinden hiç memnun değiliz. Koşuyolu Parkı’ndayken en azından yerimiz kötü değildi ve halimizden memnunduk. Burada ise güneş sürekli tepemizde.”
“10 YILDAN FAZLADIR TEZGÂH AÇIYORUM”
Pazar Pazarının yüz yıllık bir geçmişi olduğunu belirten Ahmet Yatık, açtığı tezgahda eski ama kullanılabilir durumda olan kıyafetler satmaya çalışıyor. Yatık, pazarın durumunu şu sözlerle değerlendiriyor; “Ben yaklaşık 50 yıldır Sur’da yaşıyorum. Yaklaşık 10 yıldan beridir de pazarda tezgâh açıyorum. Pazar Pazarının yüz yıldan fazla bir geçmişi var. Pazarın köklü tarihinin hatırına Pazar esnaflarına yer verilmesi gerekiyordu. Fakat Pazar pazarının değeri ayaklar altına alınmış durumda. Sur’dan Koşuyolu’na ardından da parkın karşısındaki cadde arasına Pazar kurmaya mecbur kaldık. Pazar yerimizin sürekli değişmesi bizi üzüyor ve ezik hissetmemize neden oluyor. Uzun yıllardır kurulan bu pazarın kültürünü yaşatabilmek için yetkililerin bize güzel bir yer tahsis etmesi gerekir. Önümüzdeki günlerde yağmur ve kar yağdığında biz burada tezgâhımızın başında duramayız. İnsanlar da Pazar pazarına gelip alışveriş yapmaz. Daracık bir caddede satış yapmaya çalışıyoruz ve durumumuzdan hiç memnun değiliz.”
(Mehmet Uğur ÇAKIL’ın Özel Haberi)