Ortadoğu’da suların ısınmasına bağlı olarak dövizin rekor üstüne rekor kırması ekonomiyi adeta felce uğrattı. Esnafından vatandaşına, memurundan işçisine kadar herkes geçim sıkıntısı yaşadığını belirtiyor. Esnaflar günü kurtarmanın derdinde olduklarını dile getirirken, vatandaşlar ise son zamanlarda sıkça duyulan ‘zam’ kelimesinden yakınıyor
Kulislerde Türkiye’de ekonominin büyümeye devam ettiği açıklamaları yapılırken, sokaklar ise yapılan açıklamaları yansıtmıyor. Dolar ve Euro’nun her yeni gün rekor tazelemesi geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşları darboğaza itiyor. Alım gücünün azaldığı Türkiye’de cari açık ve işsizlik rakamları karamsar bir tablonun ortaya çıkmasına neden olurken, vatandaşlar gelişmeleri endişe ile takip ediyor.
“MÜŞTERİLER TEMKİNLİ DAVRANIYOR”
Ekonomik krizin dış politikadan kaynaklı olduğunu belirten pazar esnafı Sedrettin Işık, günü kurtarmaya çalıştıklarını söyledi. Ürünlere yine zam yapıldığını, halden aldıkları ürünleri aynı gün satamadıklarını dile getiren Işık, “Ekonomik krizden kaynaklı insanların alım gücü düşmüş. Müşteriler temkinli davranıyor. Gelir oranı ciddi oranda düşmüş. Asgari ücret ile insanlar geçinemiyor. Geçen yıllara göre satışımız yarı yarıya düşmüş durumda. Fiyatlar artmış. Elimizde kalan ürünleri kar yapmadan elden çıkarma derdine düşüyoruz. Ekonomik kriz dış politikadan kaynaklanıyor. Bu savaş bitmeden ekonomi düzelmez” dedi. Pazarda kahvaltılık ürünler satan Naif Kayık ise işlerinin eskiye oranla daha kötü olduğunu ve her geçen gün kötüleştiğini söyledi.
“HER ŞEYE ZAM GELDİ”
Aldığı memur maaşı ile geçim sıkıntısı çektiğini söyleyen Jehat Altun, ürünlerin çok pahalı olduğunu, hemen her şeye yüzde 100 zam geldiğini dile getirdi. Altun, “Pahalılık yaşamın tüm alanına yansımış, sadece pazar değil. Ekonomik kriz var devlet kaynaklarının gereksiz çarçur edilmesi söz konusu.” şeklinde konuştu. Emekli maaşıyla geçinmeye çalıştığını, hayatın her geçen gün pahalılaştığını söyleyen Nurhan Say ise “Artık 1 kilo yerine yarım kilo almaya başladık. Gücüm yok alamıyorum. Evin tüm ihtiyaçlarını almayı isterdim ancak bütçene göre hareket etmek zorundasın. Bunu almaya gücü yetmeyen de var. Şartlar her geçen gün zorlaşıyor” ifadelerini kullandı.
“KAR ZARARI HESAPLAYAMIYORUZ”
Diyarbakır’da gitmediği, satış yapmadığı pazar kalmadığını söyleyen Rıdvan Köse, her geçen gün satamadığı ürünler bozulmasın diye zararına sattığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Fiyatlar geçen yıllara göre iyi. İnsanlar her geçen gün fakirleşiyor. İşsizlik tavan yapmış. Geliri olmayan insana en ucuz ürün de pahalı gelir. 25 yıldır pazarcılık yapıyorum son 12 yıldır açtığım tezgâhı ürünlerin bitiremeden kaldırıyorum. Kalan ürünler bozulmasın diye zararına sattığımız zamanlar oluyor. Kar zararımızı bilmediğimiz günler oluyor. Bu savaş bitene kadar düzelmenin olacağını düşünmüyorum. Bugün insanların iki kilo domates alamayacak duruma gelmesi her şeyin bittiği anlamına gelir. İstediği kadar ‘ekonomik durum iyidir’ desinler.”
“TABLO PEMBE DEĞİL KARA”
Çizilen pembe tablonun gerçeği yansıtmadığını, halkın bunu yaşayarak fark ettiğini ifade eden emekli memur Mehmet Şerif, “OHAL var. Büyük bir adaletsizlik var. Hak, hukuk adalet diye bir şey yok. Pembe tablolar çiziliyor, ama halk farkında, anlatıldığı gibi değil. Soluğumuz kesilmiş. Önceleri istediğimi alabiliyordum, alım gücüm vardı. Ancak şimdi alırken 1 kilo mu yarım kilo mu alayım diye düşünüyorum. Kirada olup öğrenci okutan insanlar ne durumda bilmiyorum” ifadelerini kullandı.
“KRİZ YOK AMA İNSANLAR AÇ”
Karacadağ’dan topladıkları kengerleri satan İbrahim Denli, uzun süredir beklemesine rağmen sadece 2 kilo satabildiğini söyledi. Pazarda uygun fiyatta bulabileceği sebze aradığını belirten Asya Açan da, “Para yok, işsizlik var kazanamıyoruz ki alalım. Bir emekli maaşıyla kira mı verelim, evin geçimini mi sağlayalım bilemiyoruz. 4 kişilik nüfusa yetmiyor” dedi. Yeşillik satan Abdullah Yılmaz da, insanların pazarın en ucuz ürünü olan maydanozu alamayacak duruma geldiğini vurguladı. Cevdet Konak, “Ekonomik kriz yok deniliyor ancak insanlar aç nasıl oluyor” diye tepki gösterdi.
“ZAMLAR DURMADAN FİYATLAR DÜŞMEZ”
Meyve satıcısı Nizam Ortaç ise zamlar durmadan fiyatların düşmesinin beklenmemesi gerektiğini söyleyerek, “Dolar 4 lirayı geçti, Euro ise başını almış gidiyor. Akaryakıta gün yok ki zam yapılmasın. Bu malzemeler akaryakıt ile geliyor buraya. Güneş doğmadan tezgâhımızı açmışız satış yapamadık. Bu zamlar durmadan kimse sebzenin ve meyvenin fiyatının düşmesini beklemesin. Bu savaş ne kadar sürerse durum daha fazla kötüleşir. İnsanlar boğazından kesiyor bu ne kadar devam edecek bilmiyorum” diye konuştu. Kaynak: Yenigün Gazetesi