Reklamı yapılarak meşrulaştırılan şans oyunlarının gelecek nesillerde kumar bağımlılığına sebep olduğunu belirten Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, kumara giden yolların bir an önce kapatılması gerektiğini söyledi.
Özellikle yeni bir yılı karşılama zamanlarında daha çok reklamı yapılarak satılan ve maalesef başına ‘Milli’ kelimesi getirilerek yasallık kazandırılan kumarın meşrulaştırıldığına dikkat çeken Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, her yılbaşında adeta bir çılgınlık yarışına dönüşen Milli Piyango ve diğer şans oyunlarının geleceğe yönelik tehdit oluşturduğunu belirtti.
Sözde “Yasadışı bahsin önüne geçilmesi” amacıyla yeniden düzenlenen fakat tam tersine bir etki yaparak kumar illetini adeta teşvik eden bahis yasasının, Meclis’ten geçirilmesi ve yasallaştırılmasının yanlış olduğunu söyleyen Öger, “Kumara adeta meşruiyet sağlanmış ve bu yasa ile ülkemizin geleceği açık bir tehdit altına girmiştir. Bu yasa ile artık bahis ve kumar sıradanlaşmıştır. Bugün ülkemizdeki spor karşılaşmaları sırasında stadyumlarda birçok bahis şirketinin reklamları alenen yayınlanmakta ve canlı yayınlanan maçlar vasıtasıyla bu reklamlar tüm evlere girmekte ve gençlerimize kötü örnek oluşturmaktadır.” dedi.
Televizyon, radyo, gazete ve internet medyalarında bahis şirketlerinin reklamlarının alenen yayınlandığını hatırlatan Öger, “İnsanlarımız çok yoğun bir şekilde bu bahis şirketlerinin propaganda taarruzu altında kalmaktadır. Bugün ülkemizde iddia oynayanların yarısından fazlasını 18 ile 27 yaş aralığındaki gençler oluşturmaktadır. Yine bu bahis oynayanların yaklaşık yüzde 42 civarının işçi kesiminden ve yüzde 23 civarının ise genç öğrencilerden oluşması durumun vahametini göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
“İSVEÇLİ SANAL KUMAR ŞİRKETLERİ, GELİRLERİNİN DÖRTTE BİRİNİ TÜRKİYE’DEN ELDE EDİYOR”
İnternet üzeri bahislerin yasallaşması ile kumar oynayanların sayısının arttığına dikkat çeken Öger, “Yine internet üzerindeki sanal bahis sitelerinde, Avustralya’da internet bahisleri oynayanların oranı 1999’da nüfusun yüzde 1’in altında iken, internet bahislerinin yasallaşması sonrasında 2011’de bu oranın yüzde 8,1’e yükseldiğini görüyoruz. Yani yasak iken oynayanların sayısı az iken, yasallaşma sonrasında kumar oynayanların sayısı 8 kat fazlalaşmıştır. Ülkemizde durum bundan daha az vahim değildir. İsveçli sanal kumar şirketlerinin gelirlerinin dörtte birini Türkiye’den elde ettiği konuya yakın olanların ve yetkili herkesin bildiği bir gerçektir.” şeklinde konuştu.
Öger, “Öte yandan nüfusun yüzde 99’unun Müslüman olduğu söylenen bir ülkede, İslam’ın kesin olarak haram saydığı kumarın her türlüsünün Kur’anî bir kavram olan ‘Milli’ kelimesi ile ifade edilmesi de ayrıca vahim bir durumdur. Milyonlarca insanın parasının ve umudunun sömürüldüğü ve dinen haram sayılan bir faaliyetin ‘Milli’ olarak adlandırılması İslami inanç ve değerlerimize aykırıdır.” ifadelerine yer verdi.
“KUMARIN HER TÜRLÜSÜ HARAM KILINMIŞTIR”
Kur’an’da taraflardan birisinin kazanıp diğerlerinin kaybetmesine dayanan bütün şans oyunlarının kumar kapsamında değerlendirildiğinin altını çizen Öger, “İslam, ‘Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.’ ayeti ile kumarın her türlüsünü haram kılmıştır. Buna göre, şans faktörüne dayalı olan piyango, Spor Toto, İddia, sanal kumar ve Ganyan gibi oyunlar da kumardır ve haramdır.” diye belirtti.
Ailelerin yıkılması ve dağılması, ekonomik olarak çöküntüler yaşamaları gibi büyük sosyal olaylara sebep olan kumar ve bahis yasalarının bir an önce gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Öger, resmi veya gayri resmi ayırımı yapılmaksızın yasal bahis ve Milli Piyango dahil şans oyunlarının tamamının yasaklanması gerektiğini belirtti.
“YASAL KUMAR OLARAK ADLANDIRILAN TÜM FAALİYETLER YASAKLANMALI, ENGELLENMELİDİR”
Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği olarak sorunun çözümüne yönelik önerilerde bulunan Öger, “Hükümet yasal kumar olarak adlandırılan Milli Piyango, şans oyunları, İddia ve diğer bahis şirketlerinin tamamını ve sanal kumar dahil kumara giden yolların önünü bir an önce yasal yollarla kapatmalıdır. Bahis şirketlerinin medyada reklam vermesi ve sponsor olmaları, sportif karşılaşmalar sırasında stadyumlarda reklam ve afiş gibi her türlü materyalleri yasaklanmalıdır.” dedi.
Öger, şöyle devam etti: “Milli Piyango, Spor Toto gibi isimlerin okullara isim olarak verilmesi yasaklanmalı ve daha önce okullara verilmiş olan isimler değiştirilmelidir. Okullarda okuyan gençlerimize kötü örnek olmaları engellenmelidir. Bankamatik ve ATM gibi yerlerde bahis şirketlerine direkt para yatırmaya yönelik hazır butonları kaldırılmalıdır. Mevcut haliyle adeta kumar oynamayı teşvik edici olan yasalar yerine bahis ve benzeri kumar oynatan şirketlerin reklamlarını ve para transferi yapanlara, bahis oynatanlara, aracılık yapanlara ve oynayanlara yönelik ağır caydırıcı cezalar getirilmelidir”
Kumar ve türevlerinin toplumda bitirilmesi veya azaltılmasına çalışmak sadece ve sadece Devletin/Hükümetin görevi olmadığını da vurgulayan Öger, “Toplumu içten içe bir virüs gibi kemiren kumar ve bahis illetiyle mücadele edilmelidir. STK’lar, medya ve kanaat önderlerinin de toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren bu mücadelede kamuoyunu bilinçlendirme çalışmalarıyla devlete yardımcı olmalıdırlar.” şeklinde konuştu.