Diyarbakır Merkez Cami Yaptırma Derneği tarafından 26 Temmuz 2016 yılında inşaatına başlanan ve Türkiye’nin en büyük camileri arasında yer alacak Merkez Cami inşaatının yüzde 85’inin tamamlandığı öğrenildi. Tamamı bağışlarla yapılan Caminin 100 milyon liraya mal olması bekleniyor. Camii inşaatı için 31 Aralık 2017 tarihine kadar 25 milyon TL’nin harcandığı bildirildi.
Aralarında M. İhsan Arslan, Nihat Özdemir, Nurettin Atik, Ali İhsan Kaya, Kamil Ceylan, Abdülselam Odabaşı, Mehmet Emin Yaşar, Abdulsamet Korkmaz ve Selahattin Altındağ’ın yer aldığı siyasetçi ve işadamlarının yer aldığı Diyarbakır Merkez Cami Yaptırma Derneği Yönetim Kurulu tarafından yapımına başlanan Merkez Cami inşaatı tüm hızıyla sürüyor.
Kapalı Otopark Katları ve Tüm Müştemilat Dahil 43 bin 500 metrekare alan üzerine kurulu cami inşaatına 26 Temmuz 2016 tarihinde başlandı. Şimdiye kadar yüzde 85 oranında inşaatı tamamlanan Merkez Camii için 31 Aralık 2017 tarihine kadar 25 milyon lira harcandı. Bu harcamaların 19 milyonu İhsan Arslan tarafından karşılanırken, 5 milyonu işadamı Nihat Özdemir, 500 bin Şeyhmus Ceylan/ailesi tarafından bağış yapıldı. 267 bin TL’nin de. muhtelif hayırseverler tarafından bağış yapıldığı öğrenildi. 100 milyon liraya mal olması planlanan Diyarbakır Merkez Camii ve Külliyesi Projesinde, bölgenin geçmiş medeniyetlerinin görsel ve fonksiyonel geleneklerinin bir sentezi vurgulanıyor.
4 KATLI OLARAK DÜŞÜNÜLDÜ
Merkez Cami Yaptırma Derneği’nden alınan bilgilere göre, Planlama oluşturulurken, 4 kat olarak düşünülen Camii ve Külliye Kompleksi, öncelikle ‘Arka Giriş Kapısı’ başta olmak üzere toplam 3 ön avlu kapsı, yan avlulara girişleri kolaylatıran birer geçit kapıları ile kendine hayat verdiğine işaret edilerek, “Katlar arasında avlu içi kule merdivenleri ve asansörler düşey sirkülasyon elemanları olarak kullanılmaktadır.
Zemin katta; Cami Avlusu, Eyvanlar, Şadırvan ve Cami Girişi, İdari girişler vb. bulunmaktadır.
Birinci katta; Kütüphaneler, İdari Kısimlar vb. yerleştirilmiştir.” Denildi.
BABİL VE ASUR MEDENİYETLERİ HAYAT BULACAK
Projede, Bölge Kültürünü yansıtan Babil ve Asur Medeniyetlerine ait avlu ana giriş kapısı (kuzey cephesi), cümle giriş kapısı, kubbe altına kadar uzanan zigurat oluşumunda görkemle ve ihtişamla hayat bulan eğimli, kademeli cami duvarları (güney cephesi) ve avlu dış duvarları düşünüldüğü belirtilerek, Yine kültürün ispatını vurgulayan, Selçuklu Kültür ve Sanat etkisinin fazlalıkla hakim olduğu görülen, sade ve halkını düşünen mütevazı Doğu ve Batı avlu giriş kapıları ile bir yapı oluşturulmuş, bu etkilerle ön avlu kapılan önünde önem arzeden, zamanın değerini gösteren Güneş Saatleri, eyvan kemer ve kubbeleri, sekizgen ana kubbe altı kasnak duvarian, sekizgen ana kubbe ve kare minareler sentezlendi.
ERKEN DEVİR ANITLARI DA YANSITILDI
Bölgede hüküm süren Orta Asya Karahanlı anıtlarında görülen tuğla ve stuko; burada siyah ve beyaz bazalt taş olarak dış cephede yatay sıralarla geometrik kompozisyonla zenginleştirilerek Anadolu etkileri artırılarak, erken devir Anadolu anıtları şeklinde projeye yansıtıldı.
SEKİZ KÖŞELİ YILDIZ
Derneğin web sitesinde Merkez Camii’nin görsel özellikleri de şöyle sıralandı:
“Geometrik süsleme sanatı İslam Kültürünün egemen olduğu bütün çevrelerde, hemen hemen her teknikte ve her malzeme üzerine uygulanmıştır. Yöreye ait geleneksel motiflerimizde ve yapılarımızda geometrik sekiz köşeli yidız büyük önem taşımaktadır. Buhara, Özkent, Semerkant gibi şehirlerin anıtlarında kullanılan belirli teknik ve motifler özellikle Karahanlılar aracılığıyla İran a sonra da Anadolu’ya geçmiştir. Günümüzde de kullanılmaktadir. Türkmenistan. Kazakistan ve Azerbaycan’da mimari eserlerin süslemelerinde de sekiz köşeli yıldız kompozisyonları işlenmiştir. Ayrıca Anadolu kültüründe; halı, kilim, ahşap ve maden süslemelerinde de cok sık karsımıza çıkmaktadır. Geleneksel inanca göre, yedi cehenneme karşılık sekiz cennet vardır. Bir kısmı minyatürlü olan heşt behist (sekiz cennet) isimli kitaplarda bundan ortaya çıkmıştır. Sekiz köşeli yıldız motiflerin kullanımına; hazırlamış olduğumuz kompleks projemizde de büyük önem verilmiştir. Anadolu Selçuklu Mimari eserlerinde cephe, daima belirtilmiş ve ortada yer alan taç kapılar (portaller), süslemelerin ağırlık noktasını oluşturmuştur. Bütün Türkistan Horasan İran ve Anadolu’daki mimari eserlerde de durum aynıdır. Cepheye verilen bu önem, buralardaki mimari yapılar ile Anadolu’daki! er arasında, geleneksel bağı göstermektedir. Mimari eserlerde kullanılmaya başlayan sekiz köşeli yıldız motifleri Karahanlılar zamanında başlayıp. Selçuklularda da devam etmiş ve günümüze kadar gelmiştir. Motifler ya tek olarak, ya da geçmeler arasında sıra sıra kullanılmış veya yan yana üst üste gelecek şekilde yerleştirilmiştir. Cami konseptimizde vurgulanan sekiz köşeli yıldızın bu etkisi; yukarıdan bakıldığında Cami kubbesi ve kubbe kenarlarındaki destek kasnaklarında vurgulanmaktadır” denildi.