Mayınların temizlenmesi döşenmesinden 2 bin kat daha maliyetli!
“Türkiye’de Karamayını Sorunu: Kamusal Farkındalık ve Medyanın Rolü” toplantısında Mayın Yasağı Sözleşmesi, Türkiye’nin Sözleşme’nin neresinde olduğu ve yaygın medyada mayın ve patlayıcı haberlerinde yapılan hak ihlalleri değerlendirildi.
Etkinlikte konuşan, Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, anti personel mayınlarının temizlenmesi ve mağdurların her türlü haklarının geri alınması noktasında yürütülen kampanyaların önemine değinirken, gazeteci Ayça Söylemez ise insan hakları haberciliğinin önemine ve günümüzdeki zorluklarına dikkat çekti.
Mayınların döşenmesinin kolay anacak temizlenmesinin çok zor ve yüksek maliyet gerektirdiğini ifade eden Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, bir mayının temizlenmesi için yaklaşık 3 bin TL harcama yapmak gerektiğini ifade ederek, “7 bin mayının temizlenmesinin maliyeti 60 milyon Euro. 1998 – 2012 yılları arasında Türkiye’de 25 bin 47 mayın temizlendi.” diye konuştu. Öğreten ayrıca, karamayınlarının temizlenmesinin ülke tarımına katkısının 30.6 milyon TL olacağını ve 15 bin kişiye istihdam olanağı sağlanacağını ifade etti.
Kara Mayınlarının Yasaklanması için Uluslararası Kampanya (ICBL) ve Misket Bombaları Koalisyonu (CMC) desteği ile Mayınsız Bir Türkiye Girişimi tarafından düzenlenen “Türkiye’de Karamayını Sorunu: Kamusal Farkındalık ve Medyanın Rolü” toplantısı Diyarbakır’da yapıldı. Toplantıda Mayın Yasağı Sözleşmesi ve Türkiye’nin Sözleşme’nin neresinde olduğu ve yaygın medyada mayın ve patlayıcı haberlerinde yapılan hak ihlalleri değerlendirildi.
Diyarbakır Barosu adli yardım binası toplantı salonunda dün yapılan etkinliğe, Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, gazeteci Ayça Söylemez, Türkiye Gazeteciler Sendikası Diyarbakır temsilcisi Mahmut Oral, Gaziantep, Mardin ve Diyarbakır’dan gazeteciler ve basın emekçileri katıldı. Etkinlikte Mayınsız bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten tarafından, kara mayınları ile ilgili çok boyutlu bir genel bilgilendirme yapıldı. Gazeteci Ayça Söylemez ise hak haberciliği ve haberlerdeki hak ihlallerine ilişkin anlatımlarda bulundu.
MAYINLARI DÖŞEMEK UCUZ AMA TEMİZLEMEK İKİ BİN KAT DAHA MALİYETLİ!
Mayınsız bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, sunumuna anti personel mayınlarının özellikleri ile başladı. “Mayın kimlik sormaz” diyerek sözlerine başlayan Öğreten, karamayınlarının 75 yıl aktif olduğuna ve kitle imha silahı olma özelliğine vurgu yaptı. Anti personel mayınlarından ölenlerin sayısının 20 binlerden 5 binlere düştüğüne işaret eden Öğreten, mayınları döşemenin maliyetin çok düşük ancak buna karşın mayınları temizlemenin maliyetinin yaklaşık bin iki bin kat gibi yüksek bir maliyetinin olduğunu söyledi.
Türkiye’de ilk mayın döşeme işlemenin 1950 – 1955’ler arasında yapıldığını belirten Öğreten, bir mayının temizlenmesi için yaklaşık 3 bin TL harcama yapmak gerektiğini ifade etti. Öğreten, “7 bin mayının temizlenmesinin maliyeti 60 milyon Euro. 1998 – 2012 yılları arasında Türkiye’de 25 bin 47 mayın temizlendi.” diye konuştu.
YÜZ’ÜN ÜZERİNDE ÜLKEDEKİ STK’LAR KAMPANYAYA DESTEK VERİYOR!
İlk anti personel mayının üçüncü yüzyılda Çin’de kullanıldığı bilgisini aktaran Öğreten, 1960’larda mayınların kullanımının daha kontrollü olduğunu ancak teknolojinin daha da gelişmesiyle birlikte kontrolsüz bir üretim ve kullanımının olduğunu ifade etti. 350 çeşit anti personel mayının olduğunu ifade eden Öğreten, karamayınlarına karşı mücadelenin 1992 yılında başladığı ve kampanyayı yürütenlerin 1995 yılında Nobel Barış ödülüne hak kazandığını belirterek, yüzün üzerinde ülkedeki sivil toplum örgütlerinin bu kampanyaya destek verdiğini söyledi.
MAYIN YASAKLAMA SÖZLEŞMESİNDE 164 ÜLKENİN İMZASI VAR!
Anti personel mayınlarına karşı yürütülen kampanyaların etkisiyle 3 Aralık 1997’de uluslararası mayın yasaklama analaşmasının yapıldığını ve bugüne kadar bu sözleşmeye 164 ülkenin imza koyduğunu belirten Öğreten, amaçlarının anti personel mayınlarının neden olduğu acılara, kayıplara son vermek ve mağduriyet yaşayanların her türlü mağduriyetlerinin giderilmesi ve toplumsal yaşama yeniden katılımlarının sağlanması için baskı oluşturulması olduğunu ifade etti.
PKK 2006’DA İMZALADI!
Devlet dışı faktörlerin mayın kullanımının önlenmesi için yapılan ‘Cenevre Çağrısı’na işaret eden Öğreten, “Şu ana kadar 43 aktör taahhütnameyi imzalamıştır. PKK, anti personel mayın kullanmayacağına dair imza atmıştır. Yanlış hatırlamıyorsam PKK bu çağrıya 2006 yılında imza atmıştır.” diye konuştu.
MAYINLARIN TEMİZLENMESİNDEKİ SÜRE 2022’YE UZATILDI!
Türkiye’nin ise 2003 yılında mecliste alınan bir karar ile 1 Mart 2004 yılında anti personel mayınların temizlenmesi için sözleşmeye imza attığını ifade eden Öğreten, “2006 yılında ilk ihale Mardin – Suriye sınırı için yapıldı. Türkiye anti personel mayın stoklarını 2008 yılında temizleyeceği taahhüdünde bulunurken, bunu ancak 2011 yılında gerçekleştirebilmiştir. Yine Türkiye, 20014 yılında tüm mayınları temizleyeceği sözünü vermişken, sözleşmenin bir maddesine dayanarak bu süreyi 2022’ye kadar uzatabilmiştir. Türkiye’de mayın temizliği Iğdır’da başladı ama henüz sınır boylarındaki mayın temizliği için herhangi bir girişim yok.” Şeklinde konuştu.
İÇ BÖLGELERDEKİ MAYIN TEMİZLEME FAALİYETİ ÖNCELİKLİ OLMALI!
Vatandaşların güvenliği açısından sınır boylarından önce iç bölgelerdeki mayınların temizlenmesinin öncelikli olması gerektiğini ifade eden Öğreten, “Türkiye sınırlarındaki izinsiz geçişlerin önlemek ve terörle mücadele kapsamında 1990 – 1998 yılları arasında yeni, mayınlar döşenmiştir. Türkiye’de sınır boylarında 906 bin 488, askeri tesisiler etrafında ise 97 bin 446 mayın olmak üzere toplamda bir milyonu aşkın mayın vardır.” ifadelerini kullandı.
ÜLKE TARIMINA KATKISI 30.6 MİLYON TL, 15 BİN KİŞİYE İSE İSTİHDAM OLANAĞI!
Türkiye’deki mayınlar konusunda sağlıklı bir veri tabanı olmadığını belirten Öğreten, anti personel mayınlarından kaynaklı mağdur olanların yaşadığı psikolojik travmaya ilişkin herhangi bir çalışmanın bulunmadığını belirtti. Öğreten, ayrıca mayınların köye dönüşlere de engel olduğunu söyledi. Öğreten son olarak Türkiye’deki karamayınlarının temizlenmesinin ülke tarımına katkısının 30.6 milyon TL olacağını ve 15 bin kişiye istihdam olanağı sağlanacağını ifade etti.
İNSAN HAKLARI HABERCİLİĞİ ZORLAŞIYOR!
Öğreten’in ardından BİANET’den gazeteci Ayça Söylemez ise hak haberciliği ve haberlerdeki hak ihlallerine ilişkin görüşlerini aktardı. İnsan hakları haberciliği üzerine konuşan Söylemez, ana akım medyanın karamayınlarıyla ilgili yaptığı haberlerin yüzeysel niteliğine ve yılda bir yapılan haberlerde dünyadaki karamayınları tablosu içerisinde Türkiye’nin rolünün göz ardı edildiğini söyledi. Medyadaki tekelleşmeyle birlikte insan hakları haberciliğinin daha da önem kazandığına vurgu yapan Söylemez, gelinen aşamada insan hakları haberciliği yapmanın zorlaştığına işaret etti. Hak haberciliğinin sivillerin yaşadığı mağduriyetlerde taraf olması gerektiğini belirten Söylemez, olayların oluş bitişinden çok devletin o olaydaki yükümlülüğünün hatırlatılması noktasında haberler yapılması gerektiğinin altını çizdi. Söylemez, “Mayınların neden orada olduğunu ve neden temizlenmediğini sormak gerekir. İnsanların acısı üzerinden ajitatif haberler yapmak, reytingleri arttırmak doğru değil. Ana akım medyada yapılan budur ve hak haberciliğinin bu yanlışlara düşmememsi ve bunları düzeltmesi gerekiyor.” dedi.
Toplantı sonunda katılıcılara sertifikaları verildi.