Diyarbakır Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası tarafından, 1-7 Mart Muhasebe Haftası nedeniyle bir açıklama yapıldı. Oda Başkanı Mustafa Vural, Ekonominin önemli bir paydaşı olmanın onur ve gururunu yaşadıklarını ifade ederek, “Bu yoğun tempo ve çalışma koşullarında, ağır iş yükü etkisi ile son günlerde önemli meslektaş kayıpları yaşamış bulunuyoruz” diye konuştu.
Diyarbakır Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası, 1-7 Mart Muhasebe Haftası nedeniyle bir basın toplantısı düzenledi. Oda Yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı basın toplantısında açıklamayı yapan Başkan Mustafa Vural, Mali Müşavirlerin ağır işi yükü altında ciddi kayıplar verdiğini vurgulayarak, “Bir yandan; iki üç yılda bir vergi affı çıkartarak, meslektaşın emeği değersizleştirilmekte, Öte yandan da mali denetimi etkin kılmak ve “işlemleri kolaylaştırmak” adına gerçekleştirdiklerini iddia ettikleri büyük çapta yatırımlar ile övünüyorlar” dedi.
“ÜLKEMİZİN SIKINTISI BİZİM DE SIKINTIMIZDIR”
Sadece Ekonomik yaşama katkı ve yön veren değil, aynı zaman toplumsal sorumluluklarının da bulunduğuna işaret eden Vural, “Ülkemizin yaşadığı her sıkıntı ve sorun bizlerin de sorunu ve sıkıntısıdır. Meslek örgütlerini demokrasinin temel taşları olarak görüyoruz, İçerisinde meslek birliklerinin önemli bir yer tuttuğu, bugün sivil toplum olarak adlandırılan kesimlerin vücuda getirdiği yapılar da demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Meslek örgütleri salt üyelerinin hak ve menfaati açısından değil, demokrasinin eksiksiz ve arızasız işleyebilmesi açısından da son derece önemli işlevlere sahip bir örgütlenme biçimidir. Bu inançla mesleğimizi barış, demokrasi, adalet gibi değerler etrafında şekillendirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“AĞIR İŞ YÜKÜ ETKİSİ İLE MESLEKTAŞLARIMIZI KAYBEDİYORUZ”
Vural, Ekonominin önemli bir paydaşı olmanın onur ve gururunu yaşadıklarını belirterek, şöyle dedi: “Bu yoğun tempo ve çalışma koşullarında, ağır iş yükü etkisi ile son günlerde önemli meslektaş kayıpları yaşamış bulunuyoruz. Kimisi işleri yetiştirme telaşı ile masası başında kalp krizi geçirmek suretiyle, Kimileri ağır iş yükü altında beyin kanaması geçirmek sureti ile kimileri de kendi yaşamlarına son vererek aramızdan ayrıldılar. Bir yandan; iki üç yılda bir vergi affı çıkartarak, meslektaşın emeği değersizleştirilmekte, Öte yandan da mali denetimi etkin kılmak ve “işlemleri kolaylaştırmak” adına gerçekleştirdiklerini iddia ettikleri büyük çapta yatırımlar ile övünüyorlar. Ama ne var ki, Gelir İdaresi’nin teknoloji yatırımları ve dijital dönüşümü, meslektaş üzerindeki angarya ve külfeti hiçbir şekilde azaltmış değildir. Sistemin kendi ihtiyaçlarını karşıladıkları ve işlerini kolaylaştırdıkları doğru olabilir. Ancak bunun meslektaşa yansıması yeni ve misliyle külfetlerden ibarettir.
“SOLUKSUZ BİR ÇALIŞMA DAYATILIYOR”
Her ay verilen onca beyanname, bildirim ve form yetmiyor olmalı ki, her geçen gün yenileri ekleniyor. Meslek örgütüne sorulmadan ve görüşü alınmadan ne işe yarayacağını bilmediğimiz beyannamelere keyfi olarak yeni bir satır ya da yeni kulakçık eklenerek zaten ellerinin altında olan ve istedikleri zaman kolayca ulaşabilecekleri bilgiyi bir kez daha istiyorlar. Birer vergi tahakkuk ve bilgi verme merkezi haline dönüştürülen Mali Müşavirlik bürolarında soluksuz bir çalışmayı dayatıyorlar.
GEREKLİ-GEREKSİZ BİRÇOK İŞİ MALİ MÜŞAVİRLER ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLÜYOR!
Artık o noktaya geldi ki, SGK’dan İşkur’una, TÜİK’ten Çevre Bakanlığı’na, kadar mesleğimiz ile ilgili ilgisiz bir dolu kurum, teknolojik gelişmeleri fırsata çevirerek, gerekli- gereksiz birçok işini biz Mali Müşavirler üzerinden yürütmeye çalışmaktadır. Mali İdarece; “Mükelleflerin hiçbir şekilde vergi dairelerine gitmek zorunda kalmadan tüm işlemlerini elektronik ortamda yapılması ile ilgili olarak uygulamalarımızı geliştiriyoruz.” denilmekte, yine çeşitli panellerde; “Vergi sistemindeki dijitalleşme, iş dünyası için büyük fayda sağladı, Bilgisayar başında vergiyle ilgili her konuyu halletmek, harcadığımız zamanı ve maliyeti azalttık.” denilmektedir. Sanki bütün gün bu işlemleri bilgisayar başında “mükellefleriniz” yapıyor. Başta işgücü maliyeti olmak üzere, tüm angaryası ve külfeti Mali Müşavirlere havale edilmiştir. Dijitalleşme elbette sizin vakit ve nakit maliyetlerinizi düşürüyordur, buna şüphemiz yok”
“20 GÜNLÜK MALİ TATİLİ BİLE ÇOK GÖRDÜLER”
20 günlük Mali Tatilin bile Mali Müşavirlere çok görüldüğünü ifade eden Vural, “Bunca külfete, yoğunluğa ve yorgunluğa rağmen, ucube bir şekilde ve laf olsun diye yasal düzenlemesini yaptıkları 20 günlük mali tatili bile bizlere çok gördüler ve tümüyle yok haline getirdiler. Bizlerden hala insanüstü, doğaüstü bir şeyler bekleniyor. Hasta olmayacaksınız, doğum yapmayacaksınız, yakınlarınız ölmeyecek ve hatta beyannamelerinizi yasal süresi içinde vermeden sizde ölmeyeceksiniz! Diyorlar… Sermaye kesiminin hemen her isteğine uygun düzenlemeler yapılırken, teşviklerle, ertelemelerle donatılırken, Meslek yasamızın çıktığı günden bu yana siyasal iktidarların hemen hiç birisi meslek mensuplarının sorunlarının çözümüne yanaşmamışlardır. Mali Müşavirleri çekip alsanız, o çok övündüğünüz dijital dünya yerle yeksan olacaktır. Sizin bu teknolojik yatırımlarınızı Mali Müşavirler dışında işlevsel hale getirebilecek bir meslek grubu daha yoktur demek hiçte abartı değildir. Bu kadar önemli işlevlere sahip meslek örgütümüzün bir türlü mücbir sebep halleri kapsamına alınmaması kabul edilebilir bir durum değildir. Değerli arkadaşlarım, bizler varlığımızı hissettirmek durumundayız. Taleplerimizin gerçekleşmesi için birliğimizi pekiştirmek ve ses tonumuzu yükseltmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
“MALİ MÜŞAVİRLERİN BAZI DURUMLARDA MÜCBİR SEBEP HAKKINA SAHİP OLMASINI İSTİYORUZ”
Vural, Yeni yasada yer almasını talep ettikleri önerilerini de şöyle sıraladı:
“Meslek Mensubunun veya 1. Derece yakınının hastalık, vefat vb durumlarda mücbir sebep hakkına sahip olmasını,
Ticarettin sınırının olmadığı ekonomik süreçte, meslek mensuplarına yabancı meslektaşları ile rekabet edebilmeleri için yeşil pasaport hakkı tanınması,
Dördüncü dönem geçici verginin kaldırılmasını,
Beyan ve ödemede yaşanan uzama Kaosunu önleyen daha gerçekçi bir düzenleme yapılması,
Yeni işyeri açacak meslek mensuplarına KOSGEB desteğinin verilmesi,
Ağır çalışma temposunda fazlası ile hak ettiğimiz mali tatilin normal yaşam standartlarında uygulanan bir tatile dönüştürülmesi ve mali tatile denk gelen beyan ve bildirimlerin sonraki dönem ile birleştirilmesini istiyoruz ve hiç bir meslektaşımızın iş yetiştirme stresi altında hayatını kaybetmesini istemiyoruz”