Ankara 15’inci İdare Mahkemesi, kadına yönelik şiddeti önlemek için İçişleri Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Kadın Acil Destek İhbar Sistemi (KADES) uygulamasında Kürtçeye yer verilmesi kararını iptal etti.
İçişleri Bakanlığı tarafından kadın ve çocuklara yönelik şiddetin kolluk güçlerine bildirilmesi ve şiddetin engellenmesi için geçen yıl kurduğu mobil KADES uygulamasında Türkçenin yanı sıra 5 yabancı dile yer verip Kürtçeye yer verilmemesi, mahkemeden döndü. İçişleri Bakanlığı, mahkeme kararını beklemeden uygulamaya Kürtçeyi de eklerken, Ankara 15’inci İdare Mahkemesi, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Çiğdem Sevimli ve Diyarbakır Barosu Kürtçe Dil Komisyonu Üyesi Diyarbakır Üyesi Elif Birikli’nin kararın iptali istemiyle açtığı davayı karara bağladı.
İstanbul Sözleşmesi’nin 19’uncu maddesi, Anayasanın 10’uncu maddesinin ihlal edildiği yönünde açılan davada, Ankara 15’inci İdare Mahkemesi, KADES’te Kürtçeye yer verilmemesinin izahtan yoksun olması nedeniyle İçişleri Bakanlığının KADES’te Kürtçeye yer vermemesi kararını iptal etti.
BAKANLIK: HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUN
İçişleri Bakanlığı, 15’inci İdare Mahkemesi’ne gönderdiği savunmada, KADES uygulamasının aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede, iletişim teknolojilerinden etkin yararlanılması için kurulduğunu belirterek, “tüm mağdurların kolluğa ve adalete erişiminin kolaylaştırılması amacıyla Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu katkılarıyla uygulamanın ara yüzleri Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce ve Rusça olmak üzere 5 dile çevrildiğini” belirtti. Savunmasında, göçmen ve mültecilerin de uygulamadan yararlanmasının hedeflenmesi nedeniyle 5 yabancı dilde hizmet verildiğini dile getiren Bakanlık, “Bu çerçevede ülkemizde geçici ikamet eden göçmen veya mülteci konumunda bulunan kadınların da KADES uygulamasının sunmuş olduğu hizmetten yararlanması amacıyla Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu katkılarıyla hazırlanan KADES uygulamasının ara yüzlerinin Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce ve Rusça olmak üzere 5 dile çevirisi yapılmıştır. Açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim” ifadelerini kullandı.
“BAKANLIĞIN SAVUNMASINI İZAHTAN VARESTEDİR”
Mahkeme, vatandaş olan olmayan, yabancı, mülteci, sığınmacı, göçmen, turist vs. hemen her kadının anlayabileceği ve kullanabileceği şekilde yaygınlaştırılmasının ve kullanımının kolaylaştırılmasının, uygulamanın maksadına uygun olacağı da tartışmasız olduğu değerlendirmesi yaparak, “Diğer taraftan, KADES uygulamasına Kürtçe ihbar çağrısı eklenmesinin, Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bu uygulamadan azami ölçüde faydalanmasına hizmet edeceği de izahtan varestedir. Nitekim, ülkemizde geçici ikamet eden göçmen ve mülteci konumunda bulunan kadınların da KADES uygulamasının sunmuş olduğu hizmetten yararlanması amacıyla Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Katkılarıyla, KADES uygulamasının ara yüzlerinin Arapça, Farsça, İngilizce, Rusça ve Fransızca olmak üzere 5 dile çevirilerinin yapıldığı davalı idarece beyan edilmektedir. Bu durumda, Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bu uygulamadan azami ölçüde faydalanmasını teminen, KADES uygulamasının ara yüzlerine Kürtçe çeviriler de eklenmesi, uygulamanın maksadına daha uygun iken aksi yönde tesis edilen işlemin kamu menfaatlerine ve hakkaniyete uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle işlemi iptal etti.
‘MAHKEMENİN KARARI ÖNEMLİ BİR KARAR’
Konuyu mahkemeye taşıyan Diyarbakır Barosu Kürtçe Dil Komisyonu Üyesi Diyarbakır Üyesi Elif Birikli, mahkemenin iptal kararının önemli bir karar olduğunu söyledi. Milyonlarca insanın anadilinin Kürtçe olduğuna işaret eden Birikli, “Kürtçe dışında başka bir dil bilmeyen pek çok yurttaş da bulunmakta. Kadına yönelik şiddetin spesifik olarak ekonomik, sosyal, ırki, dili ve dini parametrelerle ortaya çıkmadığı aşikar. Maalesef yeryüzünde her kadın bu şiddetin potansiyel mağduru konumunda. Bu nedenle kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve şiddete maruz kalmış her kanının korunmasıyla oluşturulmuş bir uygulamanın ülkede var olan, konuşulan diller çerçevesinde hizmet vermesi gerekmekteydi. Biz hukuki altyapımızı bunun üzerine kurmuştuk. Bu şekilde de İdare Mahkemesi davamızı kabul etti.” diye konuştu.
‘KÜRTÇENİN KULLANILMASINI ENGELLEMEK KABUL EDİLEMEZ’
Bakanlığın mahkemeye gönderdiği savunmada KADES uygulamasında Kürtçeye yer verilmemesine dair bir gerekçe sunmadığı vurgulayan Birikli, “Elbette ülkede yaşayan göçmenlerin, mültecilerin bu uygulamadan yararlanması gerekiyor, fakat ülkenin büyük bir çoğunluğunu oluşturan ve anadilleri Kürtçe bir topluluğun o uygulamadan yararlanmasının engellenmesi hiçbir şekilde kabul edilebilecek bir şey değildir. Mahkeme de kararında bu hususa değinmiş ve bunun hiçbir şekilde izahının olmayacağını söylemiş. Kürtçe konuşanların uygulamadan azami bir şekilde yararlanması için Kürtçe dilinin eklenmesini istemiştir. Mahkeme kararını 27 Mayıs’ta vermiştir. Mahkemenin kararından önce bunun duyurulması elbette bir rastlantı değil. Davalı kurum, yani İçişleri Bakanlığının bu yönde gelebilecek tepkilere kendi üzerinden atmasıyla alakalı bir şeydir. Böyle bir niyeti olan idarenin mahkemeye böyle bir savunma sunmaması lazımdı. Başından beri bu uygulamaya Kürtçe dilini eklemesi gerekiyordu. Bu biraz da okları kendi üzerinden atmak gayesiyle atılmış bir adımdı” şeklinde konuştu.