Türkiye’de ilk kez Prof. Dr. Cem Devge’nin uyguladığı yöntemle kulağa büyüme faktörü verilerek hastanın işitmesi sağlanabiliyor.
İşitme kayıplarının gençlik hatta çocukluk döneminde bile yaşanabildiğini belirten Memorial Ataşehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Devge, farklı nedenlerden kaynaklanabilen işitme kayıplarında, nedene göre çeşitli tedavilerin uygulanabildiğini söyledi.
İç kulakta işitmeyi tercih tüylü hücrelerin sayısı ve niteliğini artırmaya yönelik tedavi yönteminin dünyada sadece Japonya ve Türkiye’de tercih edildiğini dile getiren Prof. Dr. Devge, işitme kaybı yaşayan insanlar için bu yöntemin yeni bir umut olduğunu ifade etti.
Tedaviye, “Lycrex-1” adını veren Devge, işitme kayıpları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
“AŞIRI GÜRÜLTÜDEN UZAK DURUN”
İşitme kayıplarının farklı nedeni olabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Devge, “İşitme kaybının neden kaynaklandığının bilinmesi tedavi planının doğru olarak yapılabilmesi için gerekli. Ülkemizde çok önemsenmeyen aşırı sese maruz kalmak, işitme kayıplarına yol açabilmektedir. Özellikle aşırı gürültülü meslek gruplarında çalışan bu olumsuz etkiyi azaltmak gerekir.” dedi.
“BAZI AĞRI KESİCİLER İŞİTME KAYBINA ZEMİN HAZIRLAYABİLİR”
Kullanılan bazı ilaçların işitme kayıplarına zemin hazırlayabileceğini vurgulayan Devge, “Özellikle çok sık kullanılan ağrı kesiciler, kemoterapi ilaçları ve bazı antibiyotikler iç kulaktaki tüylü hücrelere zarar verebilmektedir. Bunun dışında ani işitme kayıplarına yol açabilmektedir.” şeklinde konuştu.
“İŞİTME KAYBINDAN ÖNCE DENGENİZ BOZULABİLİR”
Az, orta ya da ileri düzeylerde işitme kayıplarının yaşamın belli bir döneminde ortaya çıkabildiğini söyleyen Prof. Dr. Devge, “Kişi bazen bu durumu fark edemeyebilir. İşitme sistemi ile denge sistemi iç kulakta anatomik olarak yan yana olduğu, bazen işitme kayıplarından önce denge problemleri yaşanabilir. Denge bozukluğu ile ilgili daha sonra işitme kayıplarıyla devam eden birçok hastalık bulunmaktadır. Bunun için denge sorunları yaşandığında işitme kaybı olup olmadığını kontrol etmek gerekir. İç kulağın beslenmesindeki yetersizliklerden ya da iç kulaktaki dokusal bozukluklardan kaynaklanabilen bu tür durumlara müdahale edilmesiyle işitme kaybı düzeltilebilmektedir.” ifadelerini kullandı.
“DİYABET VE TİROİT HASTALIKLARINI KONTROL ALTINDA TUTUN”
Diyabet ve tiroit bezinin az çalışmasının da işitme sistemini etkilediğini belirten Devge, “Ayrıca, romatizmal hastalıklar ve bağışıklık sistemini ilgilendiren rahatsızlıklar hem orta kulak hem de iç kulakta sorunlara yol açarak işitme kaybına neden olabilmektedir. Bazı nörolojik hastalıklar da koku alma bozukluğuyla başlayarak daha sonra işitme sorunlarıyla ortaya çıkabilmektedir.” dedi.
“HEM KENDİNİZİ HEM ÇOCUĞUNUZU AŞILATIN”
Herhangi bir yaşta geçirilen kızamık, menenjit, sifiliz, kızamıkçık ve kabakulak gibi hastalıklar işitme sistemini etkileyebildiğini dile getiren Devge, “Hamile iken geçirilen kızamıkçık, toksoplasma, CMV gibi enfeksiyon hastalıkları yeni doğan bebekte işitsel sorunlara yol açabilmektedir. Gerekli aşıları hem annenin hem de bebeğin zamanında yaptırması, bu tür işitme kayıplarına karşı alınabilecek önlemlerin başında gelmektedir.” ifadelerine yer verdi.
“ÇOCUĞUNUZUN ORTA KULAK İLTİHABINI İHMAL ETMEYİN”
Prof. Dr. Devge, “Çocuklarda tekrarlayan ve uzun süre tedavi edilmeyen orta kulak enfeksiyonları ilerleyen dönemde işitme sorunları olarak karşımıza çıkabilmektedir. Çocukluk döneminde sık yaşanabilen orta kulak enfeksiyonları ya da orta kulakta sıvı birikimleri, 3-4 ayı geçiyorsa müdahalede geç kalınmamalıdır. Uzun süre devam eden basit orta kulak problemlerine bağlı işitme kayıpları, ileri dönemlerde çocuklarda işitme sırasında gerçekleşen beyinsel işlemleme bozukluklarına ve seslerin algılanmasında bozulmalara yol açmaktadır. Bununla birlikte her orta kulak enfeksiyonu ya da sıvı toplanmasında orta kulağa tüp takılması da doğru bir yaklaşım değildir.” diye konuştu.
“TEDAVİDE UMUT VEREN YÖNTEM: “LYCREX-1”
İşitme fizyolojisindeki bozukluklar çok değişik tiplerde olabileceğinden tedaviler de çok çeşitli olabildiğini belirten Gevde, “Orta kulak enfeksiyonlarının tedavisi için antibiyotikler kullanılırken, işitme sistemini etkileyen bağışıklık sistemi hastalıklarının tedavisi için ise steroid ve kemoterapötik ilaçlar kullanılabilmektedir. İşitme kayıplarının rehabilitasyonunda işitme cihazları, orta kulak ve iç kulak implantları kullanılabilirken, iç kulak tüylü hücrelerinin enerji seviyelerini artırıcı lazer ya da yüksek enerjili fotonik elektromanyetik dalgalar gibi özellikli yöntemler de tedavide gündeme gelebilmektedir.” şeklinde konuştu.
Gevde, “İşitme kayıplarının tedavisinde tüylü hücrelerin sayısını artırmaya yönelik olarak Memorial Ataşehir Hastanesi’nde geliştirilen “Lycrex-1″ yöntemi hastalar için yeni bir umut olmaktadır. Lycrex-1 yöntemi ile iç kulakta uyuyan destek hücreleri bulunarak nöral veya sinirsel büyüme faktörlerinin uygulanması ile bu hücrelerin tüylü hücrelere doğru farklılaşmaları sağlanıp yeni fonksiyonel tüylü hücreler oluşturulması amaçlanmaktadır. İlk olarak Japonya’da başlayan uygulama Prof. Dr. Cem Devge tarafından geliştirilerek Türkiye’de de uygulanmaktadır. Lycrex-1 yöntemi ile kulağın işittiği bir ya da birden fazla ses frekansında yüzde 5-15 arasında iyileşme elde edilebilmektedir.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Cem Gevde, işitme kayıplarının tedavisi ile ilgili son olarak şu görüşlere yer verdi: “Tam sağır olan ve iç kulaklarında tüylü hücreler bulunmayan hastalar, koklear implant veya beyin sapı implantları uygulamaları ile işitebilmektedir. İleri ve orta düzeyde işitme kaybına sahip hastalara ise işitme cihazlarından veya orta kulak implantlarından fayda görebilirler. Ancak bir hastanın işitme cihazından veya orta kulak implantından fayda görebilmesi için, azımsanmayacak derecede işitme yeteneğine sahip olması gerekmektedir. İleri düzeyde işitme kaybına sahip hastaların iç kulakları o kadar az sayıda canlı tüylü hücre içerir ki bu durum onlara işitme cihazlarından faydalanma olanağı vermemektedir. Lycrex-1 tedavisi, bir yandan işitme cihazı kullanması gereken hastalara cihaz kullanmadan işitebilme olanağı sunabilirken, diğer yandan da kullanmaya çalıştıkları işitme cihazları ile bile duyamayan hastalar, en azından işitme cihazından fayda görebilecek duruma gelmektedir. Lycrex-1 tedavisine erken başlanması başarı oranlarını artırmaktadır.”
Kaynak: İLKHA