Yıllık 4 bin ton bal üretilen Diyarbakır’da kuraklık nedeniyle bal üretimi sıfıra düştü. Diyarbakır Arıcılar Birliği Başkanı Fahri Saylak, sektörün desteklenmesini istedi.
Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan kuraklık, çiftçiyle birlikte arıcıları da vurdu. Mevsim normallerinin çok altında seyreden yağış ve erken başlayan sıcakların bitkileri kurutması bal üretimini olumsuz etkiledi. Çiçeklerin erkenden kurumasıyla yeteri kadar nektar toplayamayan arıların bal yapamaması nedeniyle yıllık 3 bin 500 ile 4 bin ton bal üretilen Diyarbakır’da bal üretimi sıfıra düştü. Bine yakın bal üreticisinin Diyarbakır’da işletme sahipleri sektörün desteklenmesini istiyor.
Konuya ilişkin birlik binasında basın toplantısı düzenleyen Diyarbakır Arıcılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Saylak, Diyarbakır’da toplamda bini aşkın arı işletmesi olduğunu ifade ederek, kentteki arıcıların yıllık 3 bin 500 ila 4 bin ton bal üretimi gerçekleştirdiğini belirtirken, geçen yıl bal rekoltesinin yüzde 40 azaldığını bu yıl ise kuraklıktan kaynaklı hiç bal olmadığını söyledi.
‘GEÇEN YIL YÜZDE 40 REKOLTE KAYBI YAŞADIK’
Geçen yılki kayıplarını bu sene tamamlamayı umduklarını belirten Saylak, “Tabii bu yıl beklentimiz daha fazlaydı, çünkü geçen yılki stokları tamamlaması için ihtiyacın karşılaması noktasında beklentimiz daha fazlaydı. Bu yıl bal hiç olmayınca arz talep dengesi daha da bozuldu. Arıcılık sektörü bu yıl çok büyük zararlar gördü. Bu yıl balımızın olmayışı, geçen sene de yüzde 40 rekolte düşüklüğü bizi sıkıntıya soktu. Geçen yıl da arıcılarımız kazanmadı. Rekoltede yüzde 40 düşüş, ancak masrafları çıkardı demektir. Arıcılık işletmesindeki ekonomi böyle yürüyor. Biz arılarımızı birkaç yeri gezdirmek zorundayız ama mazotun akaryakıtın bu kadar yükselmesi kullandığımız alet ve edevatlarına bu kadar yükselmesi arıcılara 2020 yılında ciddi zorluklar yükledi.” diye konuştu.
‘2021 YILI ÇOK KÖTÜ BİR YIL OLDU’
Arıcıların mevsim farklılıkları nedeniyle arıların nektar toplaması için çeşitli bölgelere gitmek zorunda olduğunu ifade eden Saylak, “Geçen seneden kalma bir rekolte düşüklü nedeniyle birçok arıcı arkadaşımız gidemez oldu. Dolayısıyla arısını güçlendiremedi. İlkbaharda arıyı güçlendiremezsek bal olsa bile alamayız. Bizim de arımızı geliştirmemiz gerekir. Arıları beslemeye tabi tutuyoruz, 45 gün sonra çıkan yavru bize bal getirecek. Bilimsel olarak bu çalışmayı yapıyoruz. Türkiye’de Arıcıların yüzde 90’ı profesyonel olarak çalışmakta. Arıcılığı hobi olarak yapan çok az. Geçen yıldan kalan rekolte düşüklüğü ve arıyı besleyememe nedeniyle ekonomik anlamda bizim için 2021 yılını çok kötü bir yıl yaptı.” ifadelerini kullandı.
‘KOVAN BAŞI 50 TL DESTEK İSTİYORUZ’
Çin’den sonra Türkiye’nin arıcılık sektöründe ikinci sırada olduğunu dile getiren Saylak, sektöre sahip çıkılması isteyerek, “Yetkililerin, devletin arıcılığı desteklemesi gerekiyor. Devletten arıcılara destek bekliyoruz. Biz demiyoruz devletin verdiği parayı arıcılar cebine atsın. Arımızı besleyip seneye çıkaracak kadar bir destek yapılsın. Kovan başına 50 TL doğrudan destek istiyoruz. Hem pandemiden hem de kuraklıktan dolayı arıcıların desteklenmesi gerekiyor. Arıcılara destek verilmezse ne arıcılıkta dünya ikincisi kalabiliriz ne de var olan üretici arkadaşlarımız arıcılığı sürdürebilirler.” şeklinde konuştu.
Kendisinin de arılarının büyük çoğunluğunu yitirdiğini kaydeden Saylak, “Bu sene bitkiler olmadığı için bir gram bal alamadık. Arıcıların bal sezonu bu yıl boş geçti. Öyle ki, arılar bu yıl kendi yiyeceğini dahi karşılayabilecek durumda değil.” bilgisini paylaştı.
‘DOĞRUDAN DESTEK İSTİYORUZ’
Üretimsizlik nedeniyle bal fiyatının daha da yükseleceği uyarısında bulunan Saylak, şöyle konuştu: “Yeni bal olmayınca eldeki bal daha da kıymetlenir. Zaten daha şimdiden bal fiyatları yüzde 40 artmış durumda. Bal stoku olanlar fiyat arttırıp piyasaya sundular. Bal fiyatları bu gidişle daha da zamlanacak. Bal üretimi olmazsa ithal bal gündeme getirilebilir, ama burada önemli olan arıcılığın korunmasıdır. Arıcılar devlete hiçbir yük olmadan ülkeye katkı sağlıyorlar. Arıcılık olmasa ballı bitkiler kuruyup gidecek. Arıcılar tüm zorlu koşullara rağmen doğaya gidip bal üretimi yapıyorlar. Devletin de arıcıların dar gününde destek çıkması lazım. Sadece borç ertelemekle olmaz. Arıcılara arıların besleyebilmeleri için doğrudan destek yapılması gerekiyor. Önemli olan arının korunması bir sonraki yıla çıkarılmasıdır. Arımızı öldürmeden seneye yetiştirmek istiyoruz. Amacımız arı popülasyonunu korumak. Arıcılar olarak maddiyatı hiç düşünmedik. Arıcılar olarak mevcut potansiyeli öldürmeden koruyalım istiyoruz. Arılar ölürse insanlar da ölür. Biz dorudan destek istiyoruz. Devletin kovan başına 50 TL vermesi gerekiyor ki, arılarımızı besleyebilelim, seneye potansiyelimizi artıralım. Elimizdeki mevcudu koruyamazsak arıyı da ithal edeceğiz. Yetkililerin bir önlem almasını istiyorum. Devletten arılarımızı yaşatacak bir destek istiyoruz.”
Salih YEŞİL’in Haberi