Bölge İdare Mahkemesi, Kaynartepe Mahallesi’nde hayata geçirilmek istenen kentsel dönüşüm projesine dair “yürütmenin durdurulması” yönünde verilen kararı iptal etti.
Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nun girişimi üzerine “riskli alan” ilan edildikten sonra “Kentsel Dönüşüm Alanı” ilan edilen Kaynartepe Mahallesi’ndeki yıkım ve projeye dair karşılıklı yapılan itirazlar sürüyor.
Amed Şehir Plancıları Odası’nın (ŞPO) “projenin iptali” ve “yürütmeyi durdurma” taleplerini kabul eden Diyarbakır 3’üncü İdare Mahkemesi, 30 Aralık 2022’de projenin “kamu yararına aykırı” olduğuna hükmederek, projenin uygulanması halinde “telafisi güç zararlara sebebiyet verebileceği” kanaatine vardı. Mahkeme, ayrıca dava konusu işlemlerin iptaline karar verdi.
BAKANLIĞIN İTİRAZ GEREKÇELERİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bunun üzerine Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulundu. Bakanlık, projenin iptaline gerekçe yapılan rapora itiraz etti. Bakanlık, “Bağlar Bölgesi Kentsel Dönüşüm Alanında bütüncül bir planlama yaklaşımının sergilenmediği tespit edilmiştir” yönünde hazırlanan bilirkişi raporunun “maddi ve hukuki dayanağı olmadığını” iddia etti.
Bakanlığın itirazları arasında, “(…) maddi ve hukuki dayanağı bulunmayan eksik ve hatalı incelemeye dayalı raporun dikkate alınması suretiyle kurulan hükmün hukuka aykırı olduğu, bilirkişi raporunun aksine söz konusu alanın tamamının bir etap halinde bütüncül olarak planlandığı, plan değişikliğinin riskli alan sınırının tamamını kapsadığı, dava konusu alanın ilk defa uygulama imar planına tabi olduğu, dolayısıyla Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğininin 25. ve 26 maddelerine göre yapılan değerlendirmenin doğru bir yaklaşım olmadığı, yine sosyal ve teknik altyapı alanlarına ilişkin olarak değerlendirme yapılmasının mevzuata uygun olmadığı, bilirkişiler tarafından planlama alanında otopark ihtiyacı bulunduğuna ilişkin değerlendirmenin gerçeği yansıtmadığı, bilirkişi tarafından GZFT anazlerinin yüzde 3 örneklem yoluyla yapılması gerektiği yolunda bir değerlendirmede bulunulmazsa da GZFT analizinin yüzde kaç oranında yapılması gerektiğine ilişkin mevzuatta herhangi bir düzenleme bulunmadığı” iddialarına yer verildi.
Bakanlık, söz konusu gerekçelerle, Diyarbakır 3’üncü İdare Mahkemesi’nin projenin iptali yönünde verdiği karara karşı “yürütmenin durdurulmasını” istedi. Antep İstinaf Mahkemesi, bakanlığın iddialarını kabul ederek, Diyarbakır 3’üncü İdare Mahkemesi’nin kararında yer alan “yürütülmesinin durdurulması” kararını gerektirecek bir nitelik olmadığını iddia etti. İstinaf Mahkemesi, “yürütmenin durdurulması isteminin reddine” oy birliğiyle karar verdi.
BOZDAĞ’IN AÇIKLAMALARI
Söz konusu kararın, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklamalarının ardından gelmesi dikkat çekti. Bozdağ, 17 Şubat’ta kentsel dönüşüm kararlarına itirazda bulunanlara tepki göstermişti. Bozdağ, “Pek çok yerde vatandaşlarımızın kentsel dönüşüme destek vermemelerini sağlamak maksadıyla protestolar yapan, vatandaşları örgütleyen, ‘Buradan bir tuğla dahi aldırmayız’ diyen pek çok siyasi gördük. Kentsel dönüşümün, Türkiye’nin hayrına olduğunu hepimiz biliyoruz. Bundan sonra da kentsel dönüşümü başarılı şekilde yürütmek ve yönetmek için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Kentsel dönüşüme hep birlikte destek verelim, bu kararların hayata geçmesini hep birlikte sağlayalım. Birileri dava açmak, konuyu yargıya taşımak, işi uzatmak istediği zaman ya da birileri siyasal istismar yapmak istediği zaman bunun karşısında milletçe hep beraber olalım” ifadelerini kullanmıştı.