Kadro verilen taşeron işçiler memuriyette geçiş hakkı istiyor

Kanun Hükmünde Kararname ile kadro verilen taşeron işçiler, diğer kadrolu işçilerin sahip olduğu özlük haklarının kendilerine tanınmasını, lisans ve ön lisans mezunları için memuriyette geçiş hakkının tanınmasını istiyor.

Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan taşerona bağlı işçilerin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kadro verilmesinin ardından 3 yıl geçerken, sınavla işe alınan işçilerin sahip olduğu özlük haklarından yoksun olmaları tepkilere neden oluyor. Alındıkları kadro nedeniyle terfi, görevde yükselme ve unvan değişikliği hakları bulunmayan işçilerin lisans ve ön lisans mezunları durumları göz önüne alınmayarak memurluğa geçiş hakkı da tanınmıyor. İşçiler bağlı bulundukları sendikalar ve bireysel olarak çeşitli platformlarda seslerini yükseltirken, çok sayıda işçi, Cumhurbaşkanı İletişim Merkezine bu konuda şikayetlerini yazdı.

Diyarbakır’da bir hastanede taşeron işçisi olarak çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kadroya alınan ön lisans mezunu bir işçi isminin verilmesini istemeyerek yaşadıkları mağduriyetleri anlattı. İsmini vermek istemeyen işçi, kamu kurum ve kuruluşlarında ve kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan mevcut işçiler ve taşerondan kadroya geçen sürekli işçilerinde içinde yer aldığı ön lisans ve lisans işçilerin mağduriyeti söz konusu olduğunu aktardı.

‘MEMURLUĞA GEÇİŞ HAKKI TANINMALIDIR’

“Bizler kurumlarda aldığımız eğitimin karşılığını hem madden hem de maneviyen alamamaktayız” diyen işçi şöyle devam etti:   “Bu durumdan dolayı mağdur olan işçileriz. Söz konusu işçi kadrosunda eğitimin hiç bir öneminin olmadığı terfi/görevde yükselme, unvan değişikliği gibi haklarında olmadığı sabittir. Biz kamuda çalışan üniversite mezunu işçiler hakkında yapılacak olan ufak bir düzenleme ile işçiye terfi unvan görevde yükselme haklarının getirilmesi ya da şu anda hali hazırda gündemde olan üniversite mezunu işçilerin memuriyet kadrosuna geçirilmesi gibi bir durumun gerçekleşmesini talep etmekteyiz. Yapılacak bu statü değişikliği ile hem bir işçinin devlete maliyeti azalacaktır hem de okul okuyup eğitim almış işçilerin aile, eğitim, mali ve sosyal vb. özlük hakları getirilerek büyük mağduriyetin giderilmesi sağlanacaktır. Böyle bir düzenlemenin yapılması halinde büyük oranda çalışma barışı sağlanmış olacak, eşitsizlik ve adaletsizlik ortamında çalışma ise ortadan kalkacaktır.”

Söz konusu işçi bağlı bulundukları sendikaların taleplerini görmezden geldiğini dile getirerek, sendikalara taleplerini ilettiklerini ama sendikaların bunları göz ardı ettiklerini söyledi.