Yaklaşık 1 yıldan bu yana Mega Sanayi’de kimseden tek kuruş maddi destek almadan tamamen kendi öz sermayesi ile temizlik ve hijyen malzemeleri üretimi yapan Kimya Mühendisi Arslan, Diyarbakırlı kadınları sanayide temsil etmek adına çıktığı yolda, oldukça başarılı bir grafik çiziyor. Mega Sanayi Sitesindeki tek kadın girişimci olan Arslan, Kadınların ekonomide söz sahibi olması adına kendi imkanlarıyla imalathaneyi açtığını vurgulayarak, hedefinin öncelikle teknolojik gelişimini artırarak, daha sonra kadınlara iş ve istihdam yaratmak olduğunu söyledi.
İşte, Genç Girişimci Kimya Mühendisi Esra Arslan ile yaptığımız röportajın tamamı şöyle;
Öncelikle kendinizden ve yaptığınız işten bahsedebilir misiniz?
“Kimya Mühendisliği benim 3. Üniversitemdi. Bu bölümü severek ve isteyerek okudum. Üniversitenin son döneminde; bir kadının da sanayide olmasını, üretim ayağında bulunmasını istediğim için bu işe giriştim. Yaklaşık 2 yıl önce çok küçük bir işletmede yaptığım numuneler beğenilince işyerimi büyütme kararı alarak, Mega Sanayi Sitesi’ne geçtim. 400 metrekarelik bir alanda Temizlik ve hijyen malzemeleri olan Sıvı Sabun, çamaşır suyu, yüzey temizleyicileri, pas ve kireç sökücüler, cam temizleme malzemeleri ve benzeri ürünleri üretiyoruz. Aslında 2 yıl önce böyle bir girişimde bulundum, ancak aktif olarak 1 yıldan bu yana üretime devam ediyorum”
Diyarbakır’a sanayi sektöründe kadın girişimci hiç yok denecek kadar az. Siz de bir kadın girişimci olarak sanayide yer almak adına böyle bir girişimde bulundunuz sanırım?
“Evet, kadınlar sanayide olsun, üretim de yapsın. Hedefim
imalathaneyi ileride büyüterek, istihdama daha çok katkı sağlamak istiyorum.
Şuan 8 kişilik çalışan kadromuz var. Ama hedefimiz bunu daha da büyütmek.
Pandemi sürecinden dolayı işsiz kalan çok sayıda insanımız var. Onları da
istihdam etmek adına üretim alanımızı ileriki süreçte büyütmek hedefindeyiz.
Hem teknolojik alt yapıyı güçlendirmek, tabi bununla birlikte istihdamı
artırmak istiyorum”
Bu imalathaneyi açarken, çevrenizde herhangi bir destek aldınız mı?
“Hayır kesinlikle… Maddi olarak hiçbir kamu kurum ve
kuruluştan destek almadım. Ama manevi anlamda ailemden büyük bir destek gördüm,
görmeye de devam ediyorum. Ben memur bir ailenin kızıydım, o yüzden ailemden
maddi açıdan bir destek görmem imkansızdı. Ama manevi olarak özellikle annem ve
babam büyük destek verdi. Girişimciliğe beni sevk eden onlardı. Onların verdiği
güç ile bu işe korkmadan girdim. Ama maddi anlamda hiçbir destek almadım. 50
metrekarelik bir alanda birkaç üretim yapıp, satılınca bir daha yaptım. Böyle
devam ederek, olay tanklar ve tonlara döndü. Ve daha büyük bir alana geçtim.”
Günlük veya aylık üretiminiz ne kadar? Talep var mı?
“Daha önce tek başıma 200 ile 500 kilogram arasında temizlik ve hijyen malzemeleri üretimimiz oluyordu. Bunu sağlayacak maddi bir gelirim ve teknolojik alt yapım da yoktu. Tamamıyla insan gücü ve tek başıma başardım. Bu ürünleri, bilgim ve birikimimle, formülasyonlara, kullandığımız ham maddelerin kalitesi ile aldığım hammaddelerin analizlerini özellikle yapıyor ve sonra ürüne çeviriyordum. Büyük ilgi gördü, beğenildi. Resmi kurumlara malzeme tedariki sağladık. Sağlamaya devam ediyoruz. Ürünler tutuldu. O yüzden gelişme ihtiyacımız doğdu”
Peki, bunları yaparken ne tür zorluklarla karşılaştınız?
Evet, maalesef kadın girişimci olarak illaki bir takım zorluklarla karşılaşıyoruz. Ama daha önemli bir mevzu var ki o da merdiven altı olarak tabir edilen imalathaneler. En büyük sıkıntımız merdiven altı tabir ettiğimiz üretim yerleridir.
Yaptıkları ürünleri çok ucuza halka sunuyorlar. Kimyager olmayan biri içindeki kimyasalları çözemez ve bilemez. Bu konuda amacım halkımızı suçlamıyorum. Güvenilir ürün almaya dikkat etsinler. Resmi yerlerde imal edilen ürünleri tercih etmelerini istiyorum. Aldıkları ürünleri sorgulamalarını isterim doğrusu. Merdiven altı tabir edilen imalathaneler maalesef Diyarbakır’a çok fazla.
Bunu biz nerden anlıyoruz? Piyasadaki farklı fiyatlardan
satılan ürünlerden anlıyoruz. Bugün doların durumu belli. Ham madde zaten yurt
dışından tedarik ediliyor. Gelen madde ve maliyeti belli. Ama dışarıdan
üretilen fiyatın altına ürün satılması bu ürünün merdiven altı olduğunu
gösteriyor. O imalathanelerde satılan ürünleri alıp birkaç kez analiz ettim ve
analizden sonra gördüklerim karşısında şok oldum. Yani bidonun içinden sinek
böcek çıktığınıza şahidim. Ve halkımız bunu bilmeden alıyor ve kendi şahsi ve
evlerinde bunları kullanmak zorunda kalıyor. Aynı zamanda sırf ucuz olsun diye
alıyorlar. Bu da çok büyük bir tehlikeye
neden oluyor.
Sağlık açısından ne tür sakıncaları var?
“Şöyle ki; Biz sıva sabun kullanıyorsak, bunun bir amacı olmalı. Nedir Bunun amacı? Özellikle pandemi sürecinde temizliğin ve hijyenin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gördük. Pandemi bize her temizliğin ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Sıvı sabunu kullanan kişinin en az 20 saniye kullanması gerektiğini hatırlattı. Aslında pandemi sürecinde de el yıkama alışkanlığı böyle olmalıydı. Sıvı sabunlar eldeki bakterileri ve virüsleri yok edemedikten sonra o sabun hijyen değildir zaten. Yani hani eli köpürtüyor mu? Köpürtüyor. Temiz gibi görünüyor ama mikropları ve virüsleri çıplak gözle göremiyoruz. Sıvı sabunun amacı bu. Ama merdiven altı tabir edilen imalathanelerde parfüm ve bir takım kendilerince bildiklerini sandıkları kimyasallar kullanıyorlar. Meslektaşlarımızdan çaldıkları formüllerle sıvı sabun hazırlıyorlar. Halka satıyorlar. Her zaman söylerim; Bu işi sadece bilenler yapmalı. Ve halk gerçekten güvenilir resmi ruhsat sahibi firmalardan bu ürünleri almalıdır. Halkın bunu anlaması gerçekten çok zor. Dolayısıyla marketler tercih ederken raflarına koyarken dikkat etmeleri gerekiyor. Ürünü aldığı yere belgeyi sorması gerekiyor. İzinleri, kalite belgelerini sorması gerekir. Çünkü halk bunu yapamaz. Bunu bizden alan kişiler yapmalı ki halka sağlıklı ürünler satabilsinler. Biz genelde endürstriyel çalışıyoruz. Resmi kurumlarla çalışıyoruz. Oraya giderken, numuneleri ve belgelerimizi sunuyoruz”
Bu tip merdiven altı imalathanelere yönelik ilgili kurumların bir yaptırımı ve denetimi var mı?
Zaman zaman duyuyoruz ama çok da baş edebildiklerini düşünmüyorum açıkçası. Buna sadece tüketici dur diyebilir.
Denetimlerle ilgili başta Valilik olmak üzere DTSO’ya çağrınız var mı?
“Kesinlikle ve kesinlikle eğer biz bugün dışarıda maskesiz vatandaş arıyorsak, bunun için ekipler oluşturulmuşsa, mesafe kuralı sürekli dile getirilebiliyorsa, karantinaya alınan kişiler evlerinde değil dışarıda dolanıyor diye ekipler görevlendiriliyorsa, bunların yanında merdiven altı temizlik grubu üretimi için de birkaç ekibin görevlendirilmesi gerekir. Kesinlikle bu sorunun çözülmesini istiyorum. Çünkü bu sürecin hemen biteceğini sanmıyorum. Bu süreç bitse bile biz dersimizi aldık. Çünkü artık eskiye dönemeyeceğiz.
İNSANOĞLU İÇİN TEMİZLİK ÜRÜNLERİ ZARURİ İHTİYAÇ HALİNE GELDİ
Şunu da anladık; insanoğlunun hayatında en önemli kıstas temizliktir. Temizlik ürünleri de artık ekmek gibi bir zorunluluk oldu. Ekmek senin temel gıda madden ise, temizlik ürünleri de senin için bireysel hijyenin için önemli hale geldi. Kişisel bakım ürünleri üretmiyoruz sadece temizlik ürünleri üretiyoruz. Vatandaşlardan kişisel temizlik ürünleri alırken çok dikkat etmelerini öneriyorum”
Pandemi sürecinde üyesi olduğunu Ticaret ve Sanayi Odası’ndan herhangi bir destek aldınız mı?
“VARLIĞIMIZDAN HABERLERİNİN OLDUĞUNU SANMIYORUM”
“Maalesef, çünkü varlığımızdan bile bi haber olduklarını düşünüyorum. Odadan hiçbir yetkili bizi ziyaret dahi etmedi. Bizi ziyaret etmelerini çok isterdim. Şuan öyle bir dönemdeyiz ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu bir sektörde iş yapıyoruz. Bunun kıymeti yeni anlaşıldı. Ben bir destek beklerdim. Manevi anlamda bir destek beklerdim. Diğer türlü bir destek beklemiyorum. Şuanda bile işlerimi genişlettikçe daha büyük bir haz alıyorum. Hala bekliyorum”
Mega Sanayi Sitesinde ayrıca sık sık elektrik kesintileri yaşanıyor. Bu da üretiminizi etkiliyor olmalı?
ELEKTRİK KESİNTİLERİ BİZİ MAĞDUR EDİYOR
Kesintilerden maalesef çok ama çok etkileniyor. Sonuçta işimiz elektrik ve su ile. Elektrik kesintileri bizim tamamen üretimimiz etkiliyor. Kış aylarında daha çok yaşıyoruz. Yazın da bir fırtına veya rüzgar olduğunda elektrik kesiliyor. Elektrik sorunun çözülmesini istiyorum. 1 yıldır burada üretim yapıyoruz. Mega Sanayi yönetimimizin bu konuda girişimler muhakkak vardır. Çok değerli yöneticilerimiz var. İlk geldiğim günden beri bana her anlamda gerekli desteği ve yardımı da sundular. Ama bu konuda demek ki yapabilecekleri çok fazla bir etkileri olmuyor”
Sonuç olarak hedefiniz nedir?
“HEDEFİMİZ DAHA ÇOK ÜRETİM DAHA ÇOK İSTİHDAM”
“Bundan sonraki hedefimiz daha çok teknolojik alt yapıma yatırım yapabilmek ve belki Organize Sanayi Bölgesinde fabrikasyon hale geçmek. Belki üretim kollarımı daha da genişletebilmek, daha spesifik üretimlere girebilmek, kimyevi bazda. Ve çok sayıda istihdam geliştirmek hedefindeyiz”
Sait BAYRAM’ın Özel Röportajı
