Diyarbakır Barosuna bağlı avukatlar ve STK’lar erkek şiddetine kurban giden Av. Müzeyyen Boylu için Diyarbakır Adliyesi önündeydi. Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Hakları Merkezi Üyesi Habibe Danışman Değer, Av. Müzeyyen Boylu’nun sokak ortasında kurşunlanarak vahşice katledildiğini belirterek, erkek şiddetinin toplumun tüm kesimlerine sirayet ettiğini vurguladı.
Diyarbakır’da güpegündüz sokak ortasında doktor eşi tarafından sokak ortasında 14 kurşunla katledilen Av. Müzeyyen Boylu için Diyarbakır Barosu bir açıklama yaptı. Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan açıklamaya Boylu’nun meslektaşları, Baro Başkanı Cihan Aydın, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Şerif Demir, İnsan Hakları Derneği STK temsilcileri ile çok sayıda avukat katıldı.
Diyarbakır Barosu açıklamasında, Boylu’nun iki defa doktor eşi tarafından öldürülmeye teşebbüs edildiği halde, yargı tarafından korunamadığı için çocuklarının gözü önünde korkunç bir cinayete kurban gittiğine vurgu yapıldı.
“KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR”
Açıklamada kadın cinayetlerine dikkat çekmek için ‘Kadın cinayetleri politiktir’ pankartı açılırken, ‘Haksız tahrik iyi hal indirimi istemiyoruz’, ‘İtaat etmiyoruz’, ‘Kadına yönelik şiddet her yerde’, ‘Yasta değil isyandayız’, ‘Kadın cinayetlerini durduracağız’ yazan afişler taşındı.
Basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Hakları Merkezi Üyesi Habibe Danışman Değer, Av. Müzeyyen Boylu’nun sokak ortasında kurşunlanarak vahşice katledildiğini belirtti. Boylunun açtığı boşanma davasının 1,5 yıldır devam ettiğine vurgu yapan Değer, “Boşanma davalarının bu denli uzun sürdüğü, kadının her durum ve şartta başkasına ait sayıldığı, kadına yönelik şiddet ve cinayetin hak olarak görüldüğü bu dönemde toplumsal, yasal, yönetsel ve yargısal tüm durumların kadın cinayetlerinin nedenleri olduğunu belirtmekteyiz” diye konuştu.
“KADIN CİNAYETLERİNİ KANIKSAR HALE GELDİK”
Kadına yönelik şiddetin ülkenin rutin gündemi olduğuna işaret eden Değer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha doğrusu rutin hale gelen cinayetleri kanıksar hale geldik, getirildik. Toplumun önde gelenlerinin, politik ve inanç önderlerinin ve daha da önemlisi medyanın kurduğu dil bu şiddet ve cinnet halini körüklemektedir. Geniş bir hukuksal yorumla bu aktörler, aynı zamanda kadına yönelik şiddetin azmettiricisidir de.”
ERKEK EGEMEN ZİHNİYET TOPLUMUN HER KESİMİNDE ETKİLİ
Kadına yönelik şiddetin toplumun tüm katmanlarına sirayet ettiğini belirten Değer, “Konumu ve statüsü ne olursa olsun bütün erkekler şiddet potansiyeli taşımakta, kadınlar ise risk altında kalmaktadır. Bu vahşi cinayetin, başka ölümlere neden olmaması için elimizden gelen her türlü çabayı sarf edeceğimiz, soruşturma ve kovuşturma sürecinin takipçisi olacağımızı, failin en ağır şekilde cezalandırılması için tüm gücümüzle çalışacağımızı kamuoyuna deklere ediyoruz. Ve bir kez daha bu acı olayla, şiddet uygulayanın eğitimli olup-olmamasının kadına bakış açısını değiştirmediğini, toplumsal statü ve eğitim düzeyi değişmeksizin kadın üzerinde tahakküm kuran erkek egemen bir bakış açısının devam ettiğini görmekteyiz. Kadın cinayetlerinde koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmadığı, yargılamaların adil-etkin-hızlı yürütülmediği müddetçe de bu cinayetlerin önüne geçmek mümkün olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
“KADINLAR ÖZGÜRLÜKLERİNE ENDEKSLENMELİ”
Kadına yönelen erkek şiddetini kınadıklarını ifade eden Değer, cinayete kurban giden meslektaşları Boylu’nun sözlerini aktardı: “Kadına yönelik şiddetin her türlüsünün karşısında olup tüm kadınların da kendi doğal hakları konusunda bilinçlenip bu konuda güçlü bir tutum sergilemeleri gerektiğini ifade ediyoruz. Ayrıca devletin şiddete uğrayan kadınlara yönelik can güvenliğinin sağlanması ve yasal haklarını kullanabilmeleri için bir takım tedbirler alması gerekmektedir. Her şeyden önce kadının kendi özgürlüğüne endekslenmesi en doğru tutumdur. Her zamankinden daha fazla bu temelde kadının bunu hak ettiğini ve buna ihtiyaç duyduğunu belirtiyoruz.”
DOKTOR ISSI SAVUNMA YAPMAK İSTEMEDİ
Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Issı’nın hakimlikte yapılan sorgusuna 15 avukat katıldı. Diyarbakır’da kendisine boşanma davası açan avukat Müzeyyen Boylu’yu katleden doktor Mesut Issı, çıkarıldığı mahkemede savunma yapmadı.
KENDİSİNİ BASKI ALTINDA HİSSEDİYORMUŞ!
Polis eşliğinde çelik yelek giydirilerek duruşma salonuna getirilen sanık Mesut Issı, aile mahkemesinde verdiği ifadeyi tekrarladığını belirterek, “Şu anda kendimi baskı altında hissettiğim için savunma yapmayacağım” dedi.
ADLİ KONTROL ŞARTI YETERSİZ GÖRÜLDÜ, TUTUKLANDI
Sanık avukatı da, müvekkilinin bu talebine katıldığını söyledi. Sanık savunma yapmadı. Sorgunun ardından mahkeme heyeti somut deliller olduğunu, şüphelinin savcılık ve hakimlikte verdiği beyanın kabul ve ikrarı, adli kontrol şartının yetersiz kalacağını belirterek Mesut Issı’nın tutuklanmasına karar verdi. M.Issı, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
(Haber Merkezi)