Bölgedeki iş dünyası temsilcileri ve döviz-altın sektörü esnafları, dövizdeki anormal hareketliliğin piyasaya etkilerini değerlendirdi.
ABD ile Türkiye arasında çıkan papaz Andrew Brunson krizi ve bunu takip eden ekonomik yaptırımlar döviz kurunda kısa sürede ciddi artışlara neden oldu. Finans çevreleri ve hükümet kanadı ise döviz kurundaki söz konusu bu tırmanışı “spekülatif” hareketlilik olarak değerlendirdi ve dövizdeki hareketliliğin kısa vadede normal seviyesine geleceğini belirttiler.
ARADAKİ FARK NEDENİYLE VATANDAŞIN KAFASI KARIŞIK
Döviz kurundaki “spekülatif” hareketlilik gerek piyasaları gerekse sokaktaki vatandaşı tedirgin ederken, alış satış arasındaki makasın dövizde 1 TL’nin altında ise 0.65 TL olması vatandaşta kafa karışıklığı yaratıyor. Dövizini bozdurmak için döviz bürolarına gelen vatandaşlar alış satış arasındaki makasın bir hayli açık olduğunu gördüklerinde dövizlerini bozdurup bozdurmamak konusunda karasızlık yaşıyor. Gerek vatandaşlar gerek esnaflar gerekse de iş dünyası temsilcileri biran önce kur hareketliliğinin normale dönmesi beklentisi içinde olduklarını ifade ederken, finans çevrelerinin ise iş insanlarına yönelik katı tutum içinde olmamaları çağrısında bulundular.
KAYA: “BANKALAR İŞ İNSANLARINA KARŞI ANLAŞILMAZ BİR TAVIR İÇERİSİNDE”
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, dövizdeki hareketliliğin bölge halkı ve iş insanlarını etkilediğini söyledi. Bölgedeki sermaye birikiminin yeterince güçlü olmamasından kaynaklı sürecin bölge açısından daha kırılgan olduğuna işaret eden Kaya, “Kısa vadede Dolardaki ani yükselişler, bankaların iş insanlarına karşı katı bir tutum almasına yol açtı. Bankalar var olan kredileri de kullandırtmıyorlar. Kredileri geri çağırıp, kapatmaya zorluyorlar. Bölge halkı ve iş insanı, bankacılık uygulamalarında büyük sıkıntılar yaşıyor. Bölge insanı doların yükselişinden etkileniyor ama batıya oranla bölgemizin sermaye birikiminin zayıf olması nedeniyle bu etkilenme daha da fazla oluyor. Sermaye birikiminin zayıf olması ister istemez bölgedeki iş insanlarını bankalara ve kredi almaya yöneltiyor. Bundan dolayı, bankalar iş insanlarına karşı anlaşılmaz bir tavır içerisinde. Bu duruma acilen müdahale edilmelidir. Bankların iş insanları ile olan finans ilişkinin bir an önce düzeltilmesi gerekiyor. Aksi taktirde bölgede iflaslar ve işsizlik sorunu ortaya çıkacaktır. Zaten bölgede Türkiye ortalamasının üzerinde bir işsizlik ortalamamız var. Bu süreç işsizliği daha da kötü bir noktaya götürecektir” diye konuştu.
“ÖZELLİKLE MÜTEAHHİTLİK SEKTÖRÜNDE BÜYÜK BATIŞLAR YAŞANABİLİR”
Dövizdeki anormal hareketliliğin hemen hemen tüm sektörler etkilediğini ifade eden Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: ” Bölgedeki iş insanlarının öz kaynak dışında sermayesi olmadığı için ya da sermayesi zayıf olduğu için daha çok kredi üzerinden işlerini geliştiriyor. Müteahhit sektörü bölge açısından önemli bir sektör ama maalesef hükümet bu faiz ve döviz kurundaki artışa rağmen fiyat artışını da uygulamıyor. Özellikle müteahhitlik sektöründe büyük batışlar yaşanabilir. Çünkü inşaatın hammaddesi olan demir, çimento vb. ürünlere önemli miktarlarda zam geldi. 2017’de işe başlayan müteahhitler fiyat farkı alamazlarsa işi de bitiremeyecekler, teminatları yanacak ve batmakla da yüz yüze kalacaklar. Bunun için bankacılık sektörünün biran önce doğru bir şekilde düzeltilmesi ve hükümetin inşaat sektöründeki fiyat artışlarını hemen yansıtması gerekiyor.”
YEŞİL: “SORUNLARIN DİYALOG YOLUYLA ÇÖZÜLMESİNİ DİLİYORUM”
Diyarbakır Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yeşil, döviz kurundaki hareketliliğin spekülatif olduğunu ve en kısa zamanda piyasaların normale döneceğini söyledi. Yeşil, şöyle konuştu: “Döviz kurundaki artış spekülatif nedenlerden dolayıdır. Hükümetimizin almış olduğu tedbirler sayesinde dolar düşüşe geçti. En kısa zaman içerisinde iyi gelişmelerin olacağına inanıyorum. Türkiye güçlü bir ekonomiye sahip bir ülkedir. Dış ilişkilerden kaynaklı sorunların diyalog ile çözüleceğine inanıyorum. Ama kur yükselişinden esnaf, sanayi ve ticaret insanı etkilendi. Genel olarak ülkemizin birçok kesimi etkilendi. Ham madde artışından dolayı satışlarımız durdurduk. Ham madde alımının durması üretimi de etkiledi. Bayram öncesi sorunların diyalog yoluyla çözülmesini diliyorum.”
BAYSAL: “İŞ DÜNYASI SÜKÛNETİNİ KORUYOR”
Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Burç Baysal, döviz kurundaki hareketliliğin ister istemez iş insanlarını etkilediğini ifade etti. Her şeye rağmen iş dünyasının sükunetini koruduğunu belirten Baysal, “ Dövizdeki hareketlilik bütün iş dünyasını yoğun bir şekilde etkiliyor. Bu durumdan dolayı bölgede de etkilenme var. Kısa vadede durumun ne olacağına dair bir yorum yapmak mümkün değil. Bununla ilgili alınacak gerek yapısal gerekse de siyasi kararlar var olan durumu doğru bir düzleme getirir. Hükümetin bundan imtina etmemesi gerekir. Bu hareketlilik yoğunluklu olarak seyrettiği zaman piyasalar bundan etkilenebilir. Herkesin sakin ve sağduyulu hareket etmesi gerekiyor. Buna karşın iş dünyası sükunetini ve sakinliğini koruyor. Hükümetin atacağı doğru adımlar ile dövizin gerçek seviyesine gelmesini beklemekten başka çaremiz yok. Finans kuruluşlarının yapmış oldukları refleksler sonucu i insanları sıkıntılar çekiyor. Finans kuruluşlarının dövizdeki dalgalanmalardan kaynaklı mevcut limitleri konusunda işverene zorluk çıkardığı bir ortamdayız. Bunun aşılması gerekiyor. Sapla samanı birbirine karıştırmamak lazım. Finans kuruluşları böyle bir refleks gösterip kaynak konusunda işvereni uzaklaştırırsa kriz daha farklı bir şekilde derinleşir. Hammadde alımları konusunda özellikle inşaat sektörü büyük bir handikap içerisinde. Var olan taahhütlerini yerine getirme konusunda şuan vadeli işlem yapılmamakta. Bu da enlinde kaynağı olmayan işverenler açısında sıkıntılı durumlar yaratmakta. Biran önce normale dönülmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“EKONOMİK OLARAK BOCALAMA SÜRECİ İÇERİSİNDEYİZ”
İsmini vermeyen bir dövizci esnafı dövizdeki hareketliliği “suni” olarak tanımlarken söz konusu sürecin geçici olmasını temennisinde bulunarak, “Alış ve satış arasında 1 liralık bir makas var. Türkiye ekonomisi daha önce böyle bir yükseliş ile karşılaşmamıştı. Bu durumun suni olduğunu düşünüyorum. Bankalarda da durum bu şekildedir. Yetkiler bunun suni yükselişten kaynaklandığını belirtiyor. Biz de suni, geçici bir durum olmasını umuyoruz. Bu durum arz-talep durumudur. Fiyat ne kadar yükselirse aradaki makas da yükselir. Fiyat ne kadar düşerse aradaki makas da azalır. İnsanlar tedirginlik ve güvensizlik içerisinde. Ekonomik olarak bocalama süreci içerisindeyiz. Ama insanlar daha çok döviz alıyor. Yüzde 60 gibi bir rakam civarında döviz alımı var” diye konuştu.
“VATANDAŞ DÖVİZ ALMADA VE SATMADA TEDİRGİNLİK İÇERİSİNDE”
Ofis semtindeki döviz piyasası esnaflarından Şehmuz Karakaş ise adı konmamış bir devalüasyon sürecinin yaşandığını iddia etti. Karakaş, şunları söyledi: “İnsanlar bankalardaki dolarını çekemiyor. Dolarda anlık değişimler meydana geliyor. Verdiğim fiyattan sonra zarar etmeyeceğimi nerden bilebilirim. Döviz sektörüne güvensizlik hakim. Bana göre şu ana kadar 4 devalüasyon oldu. Yaşanılanlara isim koyulmuyor ama pratikte bu devalüasyondur. Gece geç saatlerde doların yükselmesini buna bağlıyorum. İnsanlar döviz almıyor, bozdurmuyor. İnsanlar fiyatlara bakıp gidiyor. Mecbur olan insanlar düşük miktarda döviz bozduruyor. Vatandaş döviz almada ve satmada tedirginlik içerisinde.”
“4 YÜZ LİRA KAZANAYIM DERKEN 6 BİN LİRA ZARARA UĞRADIM”
Tarihi Sur ilçesi kuyumcu esnaflarından Fırat Gökşin, 17 yıllık kuyumculuk hayatında ilk kez döviz ve altın kurunda böyle bir hareketliliğe şahit olduğunu belirterek, “Altın satamıyoruz ama alış çok yapıyoruz. Hayatımda ilk defa bu tarz bir ekonomik tablo ile karşılaşıyorum. Altın alışımızın 255 lira olduğuna il defa şahitlik ediyorum. Alış ve satış arasındaki makasın çok açık olması döviz kurundaki sert yükselişlerden kaynaklanıyor. Bugün satmış olduğumuz bir altını toptancıdan alıyoruz, getiriyoruz, müşterimize satıyoruz ama ödemeye gittiğimiz zaman birkaç kuruş kar ettik diye sevinirken zarar ettiğimizin farkına varıyoruz. Ekstra para koyuyoruz, zarara uğruyoruz. En son gelen müşterime yarım kilo altın sattık. Bu işten kar ettiğimi düşünüyordum ama 6 bin lira zarar ettim. 4 yüz lira kazanayım derken 6 bin lira zarara uğradım. Doların ve altının artışını durduramıyoruz ama mecburen hizmet vermek zorundayız. Battığımızın farkında değiliz. Dolar bu zamanda on lirayı görebilir. Biz günübirlik geçiniyoruz ama geçinemeyen insanlar var. İntihar olayları başlayacak. Dolar üzeri çalışan insanların borcu birden arttı. Borcumuzu, elemanlarımızın maaşlarını nasıl karşılayacağız? Bu cari açığımı nasıl kapatacağım? Bu işin içinden çıkamıyorum. Ülkemiz çok kötü bir durumda ve nasıl kalkacağımızı bilmiyoruz. En son ikiz kulelere yapılan saldırından dolayı böyle bir durum ile karşılaşmıştık. O yıllarda da fiyatlar sürekli değişiyordu. Bu gün o durumdayız. Ülke olarak çok zor bir süreç geçiriyoruz. Üstesinden geliriz diye umuyorum” şeklinde konuştu.
Kaynak: Ali Abbas YILMAZ-Tigris Haber Gazetesi