İlik kanserine yakalanan küçük çocuk yardım bekliyor

Diyarbakır’da ilik kanserine yakalanan ve uzun zamandır tedavi gören küçük çocuk, kendisine uygun iliğin bulunmasını bekliyor.

Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesi’nde ikamet eden Demir ailesinin 3 yaşındaki çocuğu Muhammed Yasin, henüz 3 aylıkken rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı.

Anne ve babasının hemen hastaneye götürdükleri küçük Muhammed’in durumunu inceleyen doktorlar, “dalak şişmesi” olduğunu söyleyip, hastayı evine gönderdiler. Birkaç ay sonra tekrar rahatsızlanan küçük çocuk, önce Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine, ardından Adana’daki başka bir hastaneye gönderildi. Doktorların yaptığı tetkikler sonucunda, Muhammed Yasin’in binde bir rastlanan ilik kanserine yakalandığı ortaya çıktı. Küçük Muhammed’in dedesi Ali İhsan Demir, Ocak 2016’dan beri Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin onkoloji bölümünde tedaviye devam edildiğini söyledi. Demir, “Şu anda tedaviye devam ediyoruz. Buradaki hocalarımız yurt dışında tarama yaptılar. Bir seferinde ilik bulundu diye yatışa gittik. ‘İlik veren adam vazgeçmiş.’ diyerek bizi geri gönderdiler. Aradan 3-5 ay geçtikten sonra ikinci bir haber geldi. ‘İlik bulundu, sizi Ankara’ya göndereceğiz.’ dediler. Buradan sevk kâğıdı aldık. İlik verecek kişi vazgeçtiği için dönüş yaptık, gitmedik.” dedi.

“İLİK BULAMAYINCA YERİMİZDE OTURUYORUZ”

Durumu iyi olmayan torunu için iliğe ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Demir, şunları söyledi: “Hocalarımız son teknoloji ilacı da kullandı. Bize, hastalığın bu ilaca cevap vermediğini anlatıyorlar. İliğe gerek görülüyor. Artık sonucun ne olacağını bilmiyoruz. Talebimiz, Allah rızası için kardeşlerimizin, bütün hastalarımıza yardımı dokunmasıdır. Hem baba hem anne tarafı tarama yaptı, hiçbirinin iliği tutmadı. Bundan sonra yurt dışına müracaat etmek zorunda kaldık. Oradan da sonuç çıkmadı. Maddi açıdan zorluk yaşıyoruz. Hocalarımız ellerinden geleni yapıyorlar fakat hasta ilerleme göremiyor. ‘En son çare iliktir.’ diyorlar. Biz de ilik bulamayınca yerimizde oturuyoruz. Hastamız da geriliyor. İnsanlarımızın bize yardımda bulunmalarını talep ediyoruz. İlik bulunması için bize bir fedakârlık yapsınlar. Bizim gibi nice hastalar var. Onlar için de aynı talepte bulunuyorum.”