Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Başaklı köyünde ikamet eden vatandaşlar, köylerine petrol arama şirketinin kurulmasıyla birlikte hayvanlarının yıllardır düşük yaptığını söyledi.
Diyarbakır’ın Başaklı köyü sakinlerinden edinilen bilgiye göre, zehirli atıklardan dolayı köydeki 25 büyükbaş hayvanın telef olduğu iddia edildi.
Hayvanlarının köye kurulan petrol arama şirketinin geldiği günden sonra yıllardır düşük yaptığını ve son olarak da 25 adet büyükbaş hayvanlarının zehirlendiğini, zararlarının 250 bin TL’den fazla olduğunu iddia eden Başaklı köyü sakinleri, gazetemiz aracılığıyla yetkililere seslendi.
Petrol arama şirketinin, çıkardığı petrolün değersiz olduğunu görünce, zehirli atıklarla kuyuyu kapatmaya çalıştığını belirten vatandaşlar, şu açıklamalarda bulundu; “İki ay önce zehirli atıkların hayvanlarının otlandığı meraya bilinçli olarak boşaltıldı ve bu yüzden de hayvanlarımız zehirlenerek öldü. Hayvanlarımızın ölmesinden sonra Çınar İlçe Tarım Müdürlüğünden yetkililerin geldi ve ilk başta bize hayvanlarınız petrolden zehirlendi dedi. Ancak sonraki gün geldiğinde hayvanlarımızın şarbondan dolayı öldüğünü belirttiler. Bunlar çelişkili konuşarak mağduriyetimizi önlemek yerine bizi daha da mağdur etmiştir.”
“ZARARIM 25 BİN TL”
Köyde 2 adet ineği telef olan ve yaklaşık 25 bin TL maddi zararı olduğunu iddia eden Şakir Çevik isimli vatandaş şunları söyledi; “Bizim köyümüze 8 yıl önce yabancı bir şirket petrol aramak için bir arazi kiraladı ve petrol aramaya başladı. Arazi sahibine de 10 yıllık sözleşme imzalayıp yılda 150 bin TL’ye anlaşma yaptılar ve köyümüzün merasına petrol çıkarmak için çalışma başlattılar. 5 yıldır bu petrol aramadan dolayı zararımız oluyor. Yıllardır süren çalışmalardan sonra iki yıl önce petrolü çıkardılar. Baktılar çıkan petrol su gibi ve değeri yok, bu sefer o kuyuyu zehirli atıklarla kapatmaya çalıştılar ancak zehirli atıkları hayvanlarımızın otlandığı meraya geceleri boşaltıyorlardı. Her boşaltma sırasında biz köyde duramaz hale geldik. Çünkü kokusu meradan evlerimizin içine kadar geliyordu. Biz kaç defa muhtarımıza bu konuda şikâyette bulunduk ve muhtara petrolden dolayı zarar görüyoruz kaldıralım dedik ama bizim köyün muhtarı oralı olmadı. Muhtar ve şirketin yetkilileri olayın basına sızmasını önlemek için gece gündüz çalışma yapıyorlar. Bir zamanlar Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yapan AK Parti milletvekili Mehmet Mehdi Eker’den de bu olayın üzerinde durmasını ve mağduriyetimizin giderilmesi için üstüne düşen görevi yerine getirmesini istiyoruz. Bu olay çözülmez ve mağduriyetimiz giderilmezse sonradan daha büyük olayların çıkması da kaçınılmazdır.”
“MADEM ŞARBONDAN DOLAYI ÖLDÜ BUZAĞILAR NASIL YAŞIYOR”
Başaklı köyü olarak buzağıya hasret kaldığını ifade eden Şakir; “Benim 15 bin TL değerinde bir adet simenta ineğim karnında yavrusuyla birlikte öldü. 10 bin TL değerinde bir başka ineğim de önce doğum yapmıştı ama o da öldü ve yavrusu annesiz kaldı. Kalan diğer iki ineğimde petrolün zehirli atıklarından dolayı düşük yaptı. Eskiden köyümüzden hayvan pazarına buzağı satmaya giderdik ama petrol arama şirketi bizim köyümüze geldiğinden beri köylüler olarak buzağıya hasret kaldık. Eskiden petrol ararken inekler sadece düşük yapardı ancak 2 ay önce zehirli atıklarla orayı kapatmaya çalışınca hayvanlarımız artık düşük yapmak bir yana dursun, karnında yavrularıyla birlikte can veriyor. İneklerim gözümün önünde can verdi, kesemedim. İnekleri ölen diğer komşularımız da etlerini dolaba koymuştu ancak Çınar İlçe Tarım Müdürlüğünden bir veteriner geldi ve o etleri dolaptan çıkarın dedi. Sonra ölen ineklerimizi topluca toprağın altına gömdüler. Hayvanlarımızın şarbondan öldüğünü söylüyorlar ancak bazılarının buzağıları hala yaşıyor. Madem şarbon hastalığı ve bulaşıcıdır o zaman neden buzağıları da ölmedi. Biz köylüler olarak mağduruz ve şirketin yetkilileri de parası olduğu için rüşvetle olayı örtbas etmeye çalışıyor. Mağdurum, yetkililerden mağduriyetimin giderilmesi talep ediyorum” şeklinde konuştu.
“KÖYÜN MUHTARI OLAYI ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞIYOR”
Köyde ineklere çobanlık yapan Harun Demir isimli vatandaş da şu şekilde konuştu; “Köyün ineklerine çobanlık yapıyorum. 25 adet inek öldü. 42 yaşındayım, yıllardır bu köyde çobanlık yapıyorum. Köyün ineklerini otlatmaya götürüyorum, ineklerimizin otlanma yerine yakın bir yere petrol kuyusu kazdılar. Bugüne kadar inekler düşük yapıyordu ancak hiçbir zaman ölümler olmadı. Ta ki 2-3 ay önce çıkan petrolü kapatmak için zehirli atıklar meraya dökülene kadar. Ne zaman bu zehirli atıkları meraya boşaltmaya başladılar, o günden sonra köyde 25’e yakın inek de telef oldu. Ben çöldeyken inekler birden titreyerek yere düştü, bende ineği kestim. Etini dolaba koyacağız dedim, ancak sonradan Çınar İlçe Tarım Müdürlüğünden veteriner olduğunu belirten birkaç kişi geldi. Kestiğimiz etlerden birkaç parça örnek olarak götürüp inceleyeceklerini söyledi. Yapılan ilk incelemede bize dedi ki bu inekler zehirli atıklardan dolayı öldü, ama sonraki gün köye geldiğinde muhtarla anlaşma mı yaptılar bilmiyorum ama ineklerin başka bir hastalıktan öldüğünü söyledi. Madem inekler şarbondan öldü, niye buzağıları ölmedi. Ben ineklerin bu petrol arama şirketinin zehirli atıkları köyün merasına döktüğü için öldüğünü düşünüyorum” şeklinde iddialarda bulundu.
