Hani Belediye Başkanı İbrahim Lale, Diyarbakır’da 15 Ağustos 2021 tarihinde bir akrabasının karıştığı silahlı yaralama olayı sonrası Diyarbakır Söz Gazetesi ve Uzay Tv’de aleyhinde yapılan haber ve yorumlar nedeniyle şirket sahibi Mehmet Ali Altındağ ve Söz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü hakkında “İftira”, “Hakaret”, “Yargı Makamlarını Etkileme”, “Soruşturmanın Gizliliğini İhlal Ve Resen Tespit Edilecek Diğer Suçlar” ile 1 kuruşluk maddi tazminat davası açtı.
İbrahim Lale’nin avukatları Muzaffer Ava ve Emrah İrven, olayla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunurken, Diyarbakır Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nde de “1 Kuruş”luk tazminat davası açtı.
Av. Ava ve Av. İrven, Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, “Diyarbakır Söz Gazetesi’nde Mehmet Ali Altındağ tarafından kaleme alınan köşe yazıları ve haberler, Uzay TV’de yayınlanan programlarda müvekkillerine yönelik haksız, hakaretamiz, çirkin ve tamamen gerçeğe aykırı ithamların yer aldığı internet haberleri, sulh ceza sorgu tutanağının yayımlanması nedenleriyle şüpheliler hakkında soruşturma açılarak cezalandırılmaları” talep edildi.
Dilekçede, şöyle denildi:
“Müvekkil İbrahim LALE, Diyarbakır ili Hani ilçesi Belediye Başkanı olup siyasi konuma sahip bir yerel yöneticidir. Müvekkilin haber ve bilgisi olmadan gerçekleşen, bir akrabasının dahil olduğu silahlı yaralama olayıyla ilgili olarak Diyarbakır Söz gazetesinin internet sitesinde haber yapılarak, iftira atılarak olayın faili belli olduğu halde müvekkilin kişilik haklarına ve siyasi itibarına dönük ifadeler kullanılmak suretiyle haksız bir şekilde müvekkil, işlenen suçla ilişkili ve hedef gösterilmeye çalışılmıştır. Şöyle ki; Haber konusu olay, Yunus Lale isimli kişinin 15/058/2021 tarihinde S.K. isimli kişiye karşı silahlı saldırıda bulunmasıdır. Saldırıda, S.K. yaralanmış, Yunus Lale ise polis tarafından gözaltına alınmış, adli soruşturma çerçevesinde ilgili Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanmıştır. Olayla ilgili savcılık soruşturması devam etmektedir. Görüldüğü üzere olayda müvekkil İbrahim LALE’nin şahsıyla ilgili bir bilgi, bulgu, iddia veya delil bulunmamaktadır. Hal böyle iken habere konu linklerde müvekkil sanki olayın kurgulayıcısı, organize edicisi gibi gösterilmeye çalışılmış, iftira dolu imalarda bulunulmuştur. Olayla ilgili internet taramasında yalnızca iki haber bulunmaktadır ve haberlerin her ikisi de aynı gazetenin yani DİYARBAKIR SÖZ gazetesinin internet sitesinde yer almaktadır. Aynı haber, aynı gazetenin internet sitesinde iki farklı linkle yayına konulmuştur. Bu durum dahi tek başına, müvekkile dönük bilinçli bir karartma ve lekeleme operasyonu yapıldığını ispatlamaktadır. Müvekkilimiz, olayla hiçbir ilgisi bulunmadığı halde suç örgütleriyle ilişkiliymiş gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Habere konu link içeriğinde ayrıca “BAŞKAN LALE’NİN KUZENİ ÇIKTI” şeklinde bir alt başlık da kullanılmıştır.
Köşe yazısında da müvekkil İbrahim LALE, yukarıda bahsi geçen silahlı saldırı olayı üzerinden mafya, zorba vb. ithamlarla ve çirkin ifadelerle suçlanmış ve lekelenmeye çalışılmıştır. Bilinmelidir ki; basın özgürlüğü bir yönüyle halkı ilgilendiren haber ve görüşleri iletme özgürlüğü ise diğer yönüyle halkın bu bilgi ve görüşleri “doğru bir şekilde” alma hakkıdır. Ancak söz konusu haberler bakımından basın özgürlüğünden yahut haber alma hakkından bahsetmek mümkün değildir. Çünkü ne yazık ki anılan haberler, gerçek dışıdır ve kamuoyunun yararına yahut bilgisine konu teşkil edebilecek nitelikte değildir. Temelden yoksun, ispata muhtaç, hedef göstermeye dönük, ima dolu ve muğlak ifadelerle kamuoyunu yanıltma ve müvekkilim İbrahim LALE’nin itibarını ağır bir şekilde sarsma amacı gütmektedir. Bahse konu olayın savcılığa intikal ettiği ve soruşturmanın devam ettiği bilinmektedir. Müşteki şahıs dahi ifadesinde müvekkil İbrahim LALE’yi suçlamamışken, müvekkilin Diyarbakır Söz Gazetesi tarafından ima ve yorumlarla hedef gösterilmesi kişilik haklarının ihlali sonucunu doğurmuştur. Bu nedenlerle; müvekkil hakkında bir izlenim yaratmaya çalışmak ve müvekkil aleyhine çıkarımlar yaparak bunları kamuoyuna sunmak, müvekkilin kişiliğine yapılmış affedilemez bir saldırıdır. Keza bu haber nedeniyle resmi ve siyasi bir hüviyete haiz olan müvekkilin itibarı zedelenmektedir. Kaldı ki kamuoyuna sunulan bu haber ile henüz devam eden bir yargılama hukuka aykırı olarak etkilenmeye çalışılmaktadır.
Dikkat edilirse; haber ve yayınların tamamı tek bir kişiye ait medya organlarınca servis edilmiştir. Söz konusu kişi Mehmet Ali ALTINDAĞ’dır. Bu şahıs, maliki bulunduğu medya gücünü müvekkile dönük saldırılarında bir araç olarak kullanmaktadır. Tüm bu nedenlerle Savcılığınıza başvurarak, müvekkil hakkında gerçeğe aykırı ve iftira içerikli bir yayım olan söz konusu haberlere ilişkin şüpheliler hakkında soruşturma açılarak cezalandırılmalarını talep etmek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Şüpheliler (ANADOLU BASKI İŞLERİ VE GAZ. SAN. TİC. A.Ş. Adına TÜZEL KİŞİ TEMSİLCİSİ Mehmet Ali ALTINDAĞ, YAYIN YÖNETMENİ Ömer BÜYÜKTİMUR, SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜD. Şaban YILMAZ) hakkında soruşturma açılarak cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılmasını, müvekkilimizin kişilik haklarına dönük saldırıların önlenmesini ve kanuni haklarının teminini saygı ile vekaleten arz ve talep ederiz.”
“1 KURUŞ”LUK TAZMİNAT TALEP EDİLDİ
Hani Belediye Başkanı İbrahim Lale’nin avukatları Muzaffer Ava ve Emrah İrven, Diyarbakır Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sundukları dilekçede de Söz Gazetesi’ne izafeten Anadolu Baskı İşleri ve Gazete, Sanayi, Ticaret Anonim Şirketi hakkında da “1 Kuruş”luk tazminat davası açılmasını talep etti.
Başvuru dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“https://www.diyarbakirsoz.com/diyarbakir/tetikci-kimin-adami-227729 Diyarbakır Söz gazetesi internet sitesinde 17/08/2021 tarihinde yer alan bu haberin başlığı “TETİKÇİ KİMİN ADAMI?” şeklindedir. Haber içeriğinde müvekkille ilgili olarak; “… Hani Belediye Başkanı İbrahim Lale’nin kuzeni olan Yunus Lale tutuklanarak cezaevine konulurken … Son dönemlerde AK Parti içerisine çöreklenmiş AKP’liler olarak tanıtılan bazı siyasilerin bağlantılarıyla oluşan Organize Suç Örgütleri … Yunus Lale’nin Ak Parti Hani Belediye Başkanı İbrahim Lale’nin kuzeni çıkması … Başkan İbrahim Lale’nin kuzeni çıkan Yunus Lale’nin olay öncesi kimlerle görüştüğü, “vur emrini” kimden aldığı, tehdit eden kişiler arasında AK Parti İl Yönetiminde yer alan kişilerin olup olmadığı …” şeklinde ifadelerle müvekkilin şahsı ve mensubu bulunduğu siyasi parti kirletilmeye ve olayla bağlantılı gösterilmeye çalışılmıştır. Bahse konu olayın savcılığa intikal ettiği ve soruşturmanın devam ettiği bilinmektedir. Müşteki şahıs dahi ifadesinde müvekkil İbrahim LALE’yi suçlamamışken müvekkilin Diyarbakır Söz Gazetesi tarafından ima ve yorumlarla hedef gösterilmesi kişilik haklarının ihlali sonucunu doğurmuştur. Bu nedenlerle; müvekkil hakkında bir izlenim yaratmaya çalışmak ve müvekkil aleyhine çıkarımlar yaparak bunları kamuoyuna sunmak, müvekkilin kişiliğine yapılmış affedilemez bir saldırıdır. Keza bu haber nedeniyle resmi ve siyasi bir hüviyete haiz olan müvekkilin itibarı zedelenmektedir. Kaldı ki kamuoyuna sunulan bu haber ile henüz devam eden bir yargılama hukuka aykırı olarak etkilenmeye çalışılmaktadır. Ayrıca “Suç ve Cezanın Şahsiliği” ilkesi uyarınca hiç kimse akrabası olsa dahi bir başka kişinin eylemi nedeniyle suçlanamaz. Yargıtay 7. CD bir kararında; “…suç konusu gazete haberinde mağdurenin başörtülü ve siyah gözlüklü olarak tanınmasını engelleyici biçimde resmi yayımlandığında söz konusu maddedeki suçun oluşmayacağını…” belirtmiştir. Bizce de anılan madde ile korunmak istenilen hukuksal değer ilk olarak bu kişilerin kişilik hakları ise ve isimlerinin açıklanması ile tanınabilmeleri kaçınılmazsa bu biçimde yayın yapılmaması gereklidir. Tüm bu nedenlerle Mahkemenize başvurarak, müvekkil hakkında gerçeğe aykırı ve iftira içerikli bir yayım olan söz konusu haberler nedeniyle müvekkilde oluşan derin elem, keder ve hüzün nedeniyle davalı gazeteyi utandırmak adına maddi değeri sembolik olan bir miktarla işbu manevi tazminat davasını açmak gerekmiştir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Müvekkilin dava konusu gerçeğe aykırı, hedef göstermeye ve karalamaya dönük haber nedeniyle kişilik haklarına yönelik saldırı sonucu oluşan zarar nedeniyle; müvekkilimizin yaşı, mesleği, toplumdaki konumu, belediye başkanı oluşu, yerel ve ulusal düzeyde bir tanınmışlığının olması vb. hususlar nazara alınarak; A-) Gerçeğe aykırı, mesnetsiz, belgesiz, iftira ve hakaret içeren, müvekkilimizi organize suç örgütüyle ilişkilendiren ve AİHS ve Anayasamız ile güvence altına alınmış olan müvekkilimizin masumiyet karinesinin ihlaline neden olan ve kişilik haklarını zedeleyen haberler nedeniyle Manevi Tazminat olarak 1 (BİR) KURUŞ’un davalıdan alınarak müvekkile ÖDENMESİNE, B-) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58/2. maddesine uygun biçimde tazminata ek olarak müvekkilin kişilik haklarına yönelik saldırıyı kınayan bir karar verilmesine ve bu kararın YAYIMLANMASINA, Karar verilmesini saygı ile vekaleten arz ve talep ederiz.”
Kaynak: Abori