Mart ayından beri devam eden koronavirüs salgını Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki ekonomiyi olumsuz etkilerken, salgının yeniden artışa geçmesi ve alınan tedbirler, ihracatı durma noktasına getirdi.
GÜNTİAD Başkanı Mehmet Dalkıran, salgında ikinci dalganın başlaması ile Avrupa siparişlerinin durma noktasına geldiğini söyledi.
“BÖLGEYE POZİTİF AYRIMCILIK BEKLİYORUZ”
Tekstil sektöründe 118 üyeleri ve yaklaşık 8 bin 500 çalışanlarının olduğunu, kısa çalışma ödeneğinden az sayıda üyenin yararlandığını ifade eden Dalkıran, “Salgının ilk dönemlerinde dört aya varan sürelerde kapanan işletmeler oldu. Verilen destek tekstil sektörü için yetersizdi. İkinci dalga ile birlikte Avrupa siparişleri durma noktasına geldi. Bölgesel anlamda pozitif ayrımcılık bekliyoruz. Geçmiş kredilerin ödenmesine kolaylıklar sağlanmalıdır. Kısa çalışma ödeneğinden bütün işletmelerin yararlandırılması gerekir” dedi.
İşte GÜNTİAD Başkanı Mehmet Dalkıran ile yaptığımız röportajın detayı;
“FİNANSAL ANLAMDA CİDDİ SIKINTILAR YAŞIYORUZ”
Tekstil sektörü pandemi sürecinden nasıl etkilendi?
Pandemi süreciyle birlikte işletmeler elindeki personelleri kaybetmeme adına bir şekilde ayakta tutmaya çalıştı. Tabi bu finansal anlamda da çok ciddi sıkıntılar yaşattı. O dönemde sicil aflarının getirilmemesi dolayısıyla buradaki üreticilerimizin birçoğunu belki büyük ölçüde etkiledi. Evet, belki işten çıkarmalar olmadı ama bizim şuanda bizi çok sıkıntılı bir süreç bekliyor. Özellikle tekstil kentin açılmasıyla birlikte, yeni yatırımların gelmesi noktasında bile elimiz şuan çok zayıflamış durumda. Çünkü iş bulamama durumu söz konusu. Medikal ürünlerde çok etkili değil. Daha önce dünyanın birçok ülkesine ürün gönderiliyordu şimdi artık ürünler her taraftan alınıyor.
“İŞLETMELERİMİZ HER AN KAPANMA DURUMU İLE KARŞI KARŞIYA”
İşletmelerde kapanma durumu olabilir mi?
Dolayısıyla o sektörde de sıkıntı var. Gelinen noktada çok zor, çok sıkıntılı ve her an yine kapanma durumu ile karşı karşıyayız. Yaptığımız saha çalışmalarında üreticilerimizle sürekli bir araya geliyoruz. Ve her gün her üreticimizin yanında çalışanların 10 ya da 50 arası testleri pozitif çıkıyor. Bu kısıtlamalar devam ederse özellikle bölgemiz ve sektörümüz açısında maalesef çok ciddi bir etkilenme söz konusudur.
“SANAYİCİLERİMİZİN ELİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR”
Hükümetin tekstil sektörü ile ilgili nasıl bir önlem alması gerekiyor?
İkinci dalganın başlamasıyla birlikte açıkçası ilk dönem gibi çok hazırlıksız yakalanmadı ama şöyle bir durum var; Geçmişte alınan kredilerin artık ödeme zamanı geldiği için hükümetin biran önce buna bir önlem bulması gerekiyor. Dolayısıyla sanayicilerimizin elinin güçlenmesi gerekiyor. Çünkü bir taraftan hiçbir personeli işten çıkarmayacaksınız onları istihdamda uzaklaştırmayacaksınız bir taraftan da ayakta durmanız gerekiyor. Dolayısıyla hükümetin geçmişte kısa çalışma ödeneği ile ilgili bugün itibariyle tamamen prim uygulamalarını kaldırması gerekiyor. Bugün itibariyle çalışan bütün personellerin bu kısa çalışma ödeneğinden faydalanması gerekiyor ki hem sanayici ayakta kalabilsin hem de çalışan rahat bir şekilde hayatını idame edebilsin. Birçok şey maalesef söylemden öteye geçemiyor.
“HÜKÜMETİN BÖLGEYE POZİTİF AYRIMCILIK YAPMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUM”
O dönemde hükümetin açıkladığı birçok kredi vardı. Ama yerele indiğimiz zaman bunun gerçekten ulaşılabilir olmadığı ve çok ciddi prosedürler gerektiğini ipotek, memurların kefalet boyutu ile bölgedeki 115 sanayici ve 8 bin çalışanı var. Ama bunlardın içerisinde kurumsal anlamda çalışan ciddi ve güçlü çalışma yapan firmalarımızın sayısı çok az. Ben özellikle bu dönemde hükümetten reel olarak bakmasını bölgeye pozitif bir ayrımcılık yapması gerektiğine inanıyorum. Sadece tekstil sektörü anlamında değil, buradaki birçok sektörde sıkıntı var”
Sait BAYRAM’ın Özel Röportajı