Hizmet sektöründeki işletmeciler, salgın nedeniyle destek alamamaktan şikayetçi. İşletmecilerden Sezer Tuğrul, “Bu süreç böyle gitmeye devam ederse dükkânı kapatacağız.” dedi.
Pandemi nedeniyle hükümettin açıkladığı destek paketlerinden yararlanamadıklarını belirten hizmet ve eğlence sektörü esnafı, ayakta kalma mücadelesi veriyor. Alınan önlemler nedeniyle sadece paket servis yapılmasına izin verilen esnaf, yaklaşık 10 aydır düzenli çalışma koşullarından yoksun.
Diyarbakır’ın lüks semti Kayapınar ilçesindeki esnaflardan kahvaltı salonu sahibi Sezer Tuğrul, pandemi gerekçesiyle geçen yılın Mart ayından beri sadece üç ay gibi bir zaman dükkânlarının açık olduğunu geriye kalan 8 ay boyunca dükkânlarının kapalı olduğunu ifade etti. Salgın sonrasında işyerinde çalışan 15 kişinin işten ayrıldığını dile getiren Tuğrul, hükümetten hiçbir şekilde destek alamadıklarını da aktardı. Hemen hemen her gün işyerine gelip boş boş oturduklarını belirten Tuğrul, “Burada çalışan ve şimdi evinde oturan arkadaşlarımız maaş alamıyorlar. Devletin herhangi bir katkısı da yok. Arkadaşlarımız elektrik ve su faturalarını hatta ev kiralarını ödeyemiyorlar, hatta erzakları dahi yoktur. Ben şuanda dükkân kapalı olmasına rağmen dükkân kiramı ödüyorum. Mülk sahipleri kiralarını istemekten geri durmuyor. Devlet dükkânların elektrik ve su parasını da istiyor. Paket servis adında bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama bugün evinde oturan insanlar hangi parayla paket servis isteyecek. Evinde oturanlar zaten çalışmıyorlar. Bu süreç böyle gitmeye devam ederse dükkânı kapatacağız. Ben yaşadıklarımı biraz da yumuşatarak söylüyorum, ama herkes perperişan aslında.” diye konuştu.
’13 ÇALIŞANIN İŞİNE SON VERDİM’
Kafe işletmecisi Cafer Tayinlamak, iş yerini pandemiden dört ay önce açtığını fakat sokağa çıkma yasakları sonrası birçok zararının olduğunu aktardı. Elektrik, su ve kiralarını ödeyemeye devam ettiklerini vurgulayan Tayinlamak, iş yerinin kapalı olmasından dolayı da 13 çalışanının işine son verdiğini dile getirdi. Tayinlamak, “Bizde eve gönderdiğimiz işçiler gibi işsiziz. Herhangi bir destekte almadık bugüne kadar. Bir milyonun üzerinde buraya masraf ettim. Eğer masrafımı karşılayamazsam nasıl yaparım. Esnafa yardım yapılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
‘KAPILAR YÜZÜMÜZE KAPANIYOR’
Esnaf Adem Değer de, yaptıkları paket servislerle işlerinin dönmediği dile getirdi. Farklı üç şubelerinin de olduğunu dile getiren Değer, 40 kişilik işçiden 15 kişiye indiklerini ve böyle giderse kepenk kapatmaktan başka şanslarının olamayacağını aktardı. Dükkân masraflarını ve kredi borçlarını kapatmak için dükkânları açtıklarını ifade eden Değer, iktidarın yardım için söylemlerine de “Dil kemiksizdir. Söylüyorlar ama ortada bir şey yok. Kira yardımı yapsalar ve işçi arkadaşlara yardım etselerdi iyi olurdu. Bugün her bir dükkânlarında çalışan işçilerin ve dükkânların giderleriyle beraber aylık 7 bin TL’yi buluyor. Borçları eş dosttan alıp vermeye çalışıyoruz. Bir devlet vatandaşına sahip çıkacak. Yardımlar hep zenginlere yapılıyor, fakirler ise dibe vuruyor. Sadece bu iki ay da 30 bin TL içeriye girdik. Devlet bana bu 30 bin TL’yi tahsil eder mi? Dükkân sahipleri de kiralarını istemeye devam ediyor. Hükümet söylediklerini yapmak zorunda. Kira yardımı yapacağını söylüyor ama yapmıyor. Nereye gitsek kapı yüzümüze kapanıyor.” şeklinde konuştu.
‘O GÜN BURASI YAS GİBİYDİ’
Mehmet Altunbay, pandeminin kendilerini kötü etkilediğini söyledi. Pandemiden önce işlerinin iyi olduğunu ancak pandemi ile birlikte artık siparişlerin düştüğünü aktaran Altunbay, 40 işçisinin ise işten ayrılmak zorunda kaldığını dile getirdi. Altunbay, şunları söyledi: “Allahtan mülk bizim yoksa şimdi kesinlikle batmıştık. Bugüne kadar birikmişlerimizi yedik. Ama hazıra dağ mı dayanır, o da tükenecek. Salon kapandığı zaman işçilerimin yüzüne bakamadım. O gün burası yas gibiydi. Çünkü yıllarca burada ekmek yediler ve biliyorum iş bulamayacaklardı. Kimseden yardım alamadık. İşçilerin aldığı işsizlik maaşı var, ama o maaşta kime yeter ki. Mağdur olan çok insan oldu. İşçilerime yardım etmek istedim ancak iş olmadığı için gurur yapıp gelmediler. Yoksa onlara kapım açık.”