Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, yönetime geldikleri 5 buçuk ayda 8 yıllık kayyım tahribatlarının bakım ve onarımını yaptıklarını belirterek, şu an yapılan tüm engellemelere rağmen Stratejik Plan çerçevesinde tam teşekküllü hizmete evirebilecek bir zaman dilimine girildiğini söyledi.
DİYARBAKIR GAZETE- Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, İskenderpaşa Konağında düzenlenen “Basın Buluşması” programında yönetime geldikleri 5 buçuk aylık faaliyetleri değerlendirdi. Buluşmaya, Meclis Eş Sözcüleri Emine Akın ve Abdülselam İnceören, Genel Sekreter Emrullah Gördük, daire başkanları, meclis üyeleri ve çok sayıda gazeteci katıldı. Büyükşehir Belediyesinin seçimlerden bu yana geçen dönemde icra edilen faaliyetleri içeren bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
EŞ BAŞKAN BUCAK: 5 BUÇUK AYDA TAHRİBATLARIN BAKIM VE ONARIMINI YAPTIK
Buluşmada konuşan Eş Başkan Bucak, 5 buçuk ayı değerlendirmenin kolay olmadığını, kentlerin uzun bir süre seçilmiş belediye eş başkanları ve meclisin olmadığı bir süreci yaşadığını, yaşanan yoğun bir tahribatın onarım olarak 5 buçuk ayı değerlendirdiklerini belirtti. 8 yılın ardından ortaya çıkan tahribatların tespit edildiği, bakım ve onarımına başladıklarını kaydeden Bucak, “Belediye hizmet binalarımı, ek binalar, Sümerpark, kültür ve kongre merkezi, kreş ve yurtlar ile mesire alanlarına kadar hepsinde tadilat, bakım, onarım çalışması başlattık. 8 yılda buralara bir çivi dahi takılmamış. Bir yandan bunların onarımını yaparken, diğer yandan son 3-4 ayda kent dinamikleriyle bir araya gelerek 5 yıllık Stratejik Plan hazırlığı için onlarca ‘Odak grup’ toplantıları yaptık. Hazırladığımız Stratejik Planı Meclis’ten geçirdik. 2025 yılı bütçemizi yine Eylül sonu itibariyle daimi encümenimizden geçirmek üzereyiz. Bundan sonra kendi Stratejik Planımız ve bütçemizle birlikte neler yapabileceğimizi çok daha somut, şeffaf ve detaylı bir şekilde Diyarbakır halkıyla paylaşabileceğiz” dedi.
‘SONBAHARDAN ÇOK UMUTLUYUM’
Bundan önceki işlerin, devraldıkları işlerin bir parça onarımı ve tespiti olduğunu ifade eden Bucak, konuşmasına şöyle devam etti: “Bundan sonra kentin öncelikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda hep birlikte kolektif bir akılla karar vereceğimiz süreci karşılıyoruz. Bu yüzden Sonbahardan çok umutluyum. Sonbahar bize keyif ve umut veriyor. Yazı geride bıraktık. Bu anlamıyla önümüzdeki kışı, 4 buçuk yılı, emin adımlarla bir çalışmayı Diyarbakır halkıyla birlikte önümüze koyduk. Seçimlerden önce belirtmiştik; halkın bütçesini, belediyenin kaynaklarını, halkın faydasına olacak çalışmalar için harcamak istiyoruz. Bu harcamaların hepsinin, kalem kalem, kuruş kuruş hesabını vermek istiyoruz. Bu sözün arkasındayız. Bu sözü daha da büyütmek, katılımcı ve şeffaf bir noktaya taşımak istiyoruz.”
EŞ BAŞKAN HATUN: HİZMETE EVİREBİLECEĞİMİZ BİR ZAMAN DİLİMİNE GİRDİK
Eş Başkan Doğan Hatun ise, önceki dönemde hizmet etmeme üzerine kurulu bir düzen olduğunu belirterek, “İnsan kaynağı kısmına değinmek istiyorum, bir planlama yapılırken sadece bütçeyle planlama yapılmıyor. Bu bütçeyi uygulayacak ekiplerin de doğru şekilde organize edilmesi, bir ekip ruhuyla içerde çalışma barışını tam esas alacak bir çalışmayla hizmet edilmesi gerekir. Maalesef önceki dönem, bu hikayeyi bambaşka bir noktaya sürüklemişti. Önceki dönemde belediye aslında bir hizmet etme yeri değil de nasıl hizmet etmeme üzerine kurulu bir düzen vardı ve bu maalesef bir alışkanlık haline gelmişti. Biz bütün 24 daire ve DİSKİ dahil amasız tam zamanlı verim alabileceğimiz emekçi arkadaşlarımızdan yönetim kademelerine kadar bir bütünün en doğru yerde görevlendirmesi ile ilgili bir çalışmamız da var. Bu tamamlama süreci Stratejik Planın onayıyla birlikte artık emeğiyle, planıyla, bütçesiyle de bir bütünü tam teşekküllü bir hizmete evirebileceğimiz bir zaman dilimine girdik” diye konuştu.
‘BAKANLIK İHALE YAPMAMIZI ENGELLEDİ’
Eş Başkanlar, konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Hizmet alanında en zorlandığınız alan hangi alan oldu?” şeklindeki soruyu yanıtlayan Eş Başkan Hatun, “Şüphesiz ki temizlik. Bazı davranış şekilleri, gerek içerideki spekülasyonlar, gerekse de dışarıdaki provokatif işler, maalesef bu birkaç ayda en çok sorun yaşadığımız alan temizlik alanı oldu. Temizlik, ilçe belediyelerinin sorumluluğundadır. Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda üç ana arter var ama biz de personellerimizle birlikte kentteki temizlik sorunu bir bütün konuyla ilgili ihale yapmak istedik. Kentteki otuz metre ve üstü bütün caddeleri büyükşehir bünyesine aldık. Temizliği kendi kontrolümüze almak istedik ama Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tasarruf tedbirleri genelgesini önümüze duvar diye örüp ihale yapmamızı engelledi. Kayyımın aldığı personel de iş yavaşlatma üzerine gittiği için maalesef kentte ciddi bir temizlik sorunu yaşadık. Bizim vicdanen en rahatsız olduğumuz birinci konu bu” dedi.
‘MÜFETTİŞ SİLSİLESİ İLE KARŞILAŞTIK’
Eş Başkan Bucak da usulsüz imar ve ihalelere dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Kentte nereye elimizi atıyorsak; imara usulsüz açılmış bir alan, kullanma cinsi değiştirilmiş bir alan ile yanlış ve usulsüz yapılmış ihaleler ile bunun getirmiş olduğu devasa maddi ve manevi sorunlar çıkıyor. Biz bu belediyeyi daha vicdanlı daha akıl sahibi, daha halk yanlısı bir yönetimden devralsaydık, bu gerçekten bir devir olurdu. Yani devamında işlerin süreceği bir çalışma açığa çıkardı. Ancak biz gelinen noktada bu devasa, birikmiş sorunların hangi yol ve yöntemlerle çözüleceğine dair çok zorlandık. İçerdeki teftiş kurulunu mu çalıştıralım, bunun hukuki yollarını mı arayalım? Öte yandan biz bunları yaparken daha beş buçuk aylık çalışmalarımızın henüz ilk aylarında müfettiş silsilesi ile karşılaştık. Bu da bizim zorlandığımız ikinci husus. Dördüncü veya beşinci müfettişimiz, en son açmış olduğumuz çok dilli Zarokistanlar ile ilgili. Zarokistanlar ilki 2015’te açılmıştı, biz sadece revize ettik ve yeni kreş dönemine hazırladık. Bununla ilgili iki mülkiye müfettişi gönderildi. Çalışmalarımız an ve an müfettişler tarafından denetleniyor. Bizim gönlümüz rahat, içimiz ferah ne yaptığımızı biliyoruz, her şey şeffaflık ile ilerliyor. Ancak kafamızın üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi dolaşıyor olmasından da son derece rahatsızız.”
‘TÜM PLANLAMALARIMIZ ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİME GÖRE’
Seçimden sonraki süreci anlatan Eş Başkan Hatun, “Biz geldiğimizde, kayyımın yönetici olarak belirlediği bazı kişilerle tanıştık. Geldik ve onların belirlediği tüm yöneticileri değiştirdik. Planlar yapmıştık, kiminle çalışacağımızı belirlemiştik. Kayyım dönemindeki yöneticilerin yüzde 75’i rapor alıyor ve işe gelmiyor. Hem DİSKİ hem de belediyeden raporlarını Hakem Kurulu’na gönderdik. Bunları dışarıda görüyoruz. Hasta değiller ve evlerindeler. Kayyım Hakkari Belediyesi’ne atanana kadar, bu ekiplerin büyük bir umudu vardı. 24 Haziran’da belediyeye kayyım atanacağını söylüyorlardı. Ve belediyede çalışan kişileri de korkutuyorlardı. Ama bu umutları boşa çıktı. Şimdi gündemimizde kayyım yok. Önümüze koyduğumuz işi sürdüreceğiz. Kendimize 5 yıllık bir süre verdik. 5 yıllık stratejik planımızı hazırladık. Tüm planlamalarımız önümüzdeki seçime göre” dedi.
‘KENT ULAŞIMINI RAHATLATMAK İSTİYORUZ’
Kentteki ulaşım sorununa dikkat çeken Eş Başkan Bucak, şunları kaydetti: “Ulaşım konusu bizim çok hayıflandığımız bir konu. Gönül isterdi ki bu beş ayda ulaşım filomuzu hızlıca güçlendirebilelim, hızlıca otobüs satın alabilelim. Bu kadar hızlı olamıyor, bu açıdan bir özür de borçluyuz Diyarbakır halkına. Burası iki milyonluk gelişen büyük bir kent. Şu an okullar açıldı, üniversiteler açılıyor. Hakikaten çok zorlanıyoruz, trafik konusu keşke daha kolay bizim elimizde olabilecek bir iş olsaydı. Örneğin biz meclisimizden bir karar çıkarttık. 150 tane yeni otobüs almak istiyoruz diye bütün imkansızlıklara rağmen bunu yapmak istiyoruz ancak tasarruf tedbirleri kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından bize verilen yanıt şu; Sadece hurdaya ayırdığınız 14 tane otobüsün yerine 14 tane satın alabilirsiniz. Soruyorum size 14 tane otobüs bu kentin toplu ulaşımdaki sorunlarının hangisini çözebilir? Tabi bunun mücadelesini vereceğiz. Bürokratik temelde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yapacağımız yazışmalarla bunu tersine döndüreceğiz. 2025 Şubat-Mart aylarına kadar en az 60-70 araç alarak kentin ulaşımını rahatlatmak istiyoruz.”
HAFİF RAYLI SİSTEM PROJESİ
Bütün bu trafik ve ulaşım sorununu bir bütün olarak Hafif Raylı Sistemin çözeceğini belirten Bucak, “Hafif raylı sistem diğer ulaşım yollarına entegre olacak bir proje ve bu kentin trafik meselesini büyük oranda rahatlatacak bir proje. Ancak bununla ilgili bir sıkışık durumla karşı karşıyayız. Hafif Raylı Sistem projemiz Cumhurbaşkanlığı yatırım programında ama bu program da kalabilmek için bizim bu yıl bütün fizibilite ve revize çalışmalarını bitirmemiz lazım ki, 2025 yatırım programından çıkmasın. Bu elbette üzerimizde bir stres yaratıyor ve bunun için çabalıyoruz. Muhakkak bu kente hafif raylı sistemi getireceğiz ama bir zamana ihtiyacımız var. Şayet biz sadece bu baskı üzerimizde var diye hızlı davranırsak yanlış işler yaparız” diye konuştu.
KÜLTÜR SANAT ÇALIŞMALARI
Kültür ve sanat alanındaki faaliyetlerin 5 buçuk ayda en görünen olmasını istediklerini belirten Bucak, şöyle konuştu: “Kayyım politikaları en çok kültür sanat alanında bu kenti değiştirmeye, dönüştürmeye ve asimile etmeye çalıştı. Kısmen de başarılı oldu. Bunu görmek lazım, bunun yansımaları var. Biz Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığımızın bulunduğu Kültür ve Kongre Merkezine gittiğimizde biz bu asimilasyonun ruhlarda, zihinlerde, kalplerde yaratmış olduğu etkiyi çok iyi gördük. Dolayısıyla buraya çok üstten bir bakışla erişmek istemedik. Bunun kendi içerisinde değişen dönüşen bir yapıya kavuşması lazım. Kendi içerisinde tekrar arınabilmesi lazım. Arınabilmek kelimesini bilerek kullanıyorum. Orada çok ciddi tahribatlar var. Bizler bir iki kültür faaliyeti yaptık. Bundan sonra daha büyük işler yapmak istiyoruz. Ama gelin görün bu tasarruf tedbirleri bu hususta da elimizi bağlıyor. Türkiye’nin başka illerinde başka kentlerin belediye başkanlarına bu soruyu yönelttiğimizde ‘Biz şirketler üzerinden yapıyoruz, çok da takmıyoruz diyorlar’ ama söz konusu Diyarbakır olunca, söz konusu bölgemizdeki illerimiz olunca gözler biraz daha o tarafa çevriliyor. Kim almış ihaleyi, kime verilmiş? Bizim bütün tekliflerimiz, pazarlık usullerimiz her şey açıktır kamuoyuna. Bu yönlü müfettişler geldi başka ihaleler için. İhalelerimizin hepsi açıktır, şeffaftır, kontrol edilebilir.”
‘BAKANLIK ÇALIŞMALARIMIZI DURDURUYOR’
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının halkın faydasına olan çalışmalarını durdurduğunu ifade eden Bucak, “Toplu taşıma araçlarımızın bekleme ve transferi için Yenişehir ilçesinde bulunan bir arsanın tahsisi için Çevre Şehircilik Bakanlığına yazı yazdık, dönüş yapılmadı. Tramvay hattının depo alanı için Kayapınar ilçesi Talaytepe Mahallesinde bulunan bir arsanın tahsisi için Çevre Şehircilik Bakanlığına yazı yazdık, olumsuz cevap verildi. Bununla ilgili girişimlerimiz sürüyor. Çok amaçlı spor kompleksi için Kayapınar ilçesi Talaytepe Mahallesinden bulunan bir arsanın tahsis için Çevre Şehircilik Bakanlığına başvuru yaptık, olumsuz cevaplandı. Yine Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığımızın işsiz gençlere yönelik istihdam amacıyla kurmak istediği mesleki kurslara dair Sur ilçesi Cevatpaşa Mahallesinde istediğimiz bir parsel için yazı yazdık Çevre Şehircilik Bakanlığı’na, olumsuz cevaplandı. Keçi Burcu’nun kullanım hakkının tahsise dönüşmesi için yapılan başvurumuz yine Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından olumsuz yanıtlandı” şeklinde konuştu.
‘TAŞINMAZLARA İLİŞKİN HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILDI’
Taşınmazlara ilişkin soruyu yanıtlayan Eş Başkan Hatun, şunları kaydetti: “Taşınmazlarla ilgili verilen kararları, biz meclis kararıyla iptal ettik. Bütün kurumlara yazı gönderdik ve yazıya istinaden o kurumlar mahkemeye başvurup yürütmeyi durdurma kararı aldılar ve bir hukuki süreç başlatıldı. Mahkeme bu konuyla ilgili karar verecek. Bizim hukuk müşavirimiz de her dosyanın takibini ve bugüne kadar bizim somut tespit ettiğimiz usulsüz bütün ihalelerin, yanlış işlemlerin hepsini takip ediyor.”
