Engellilerin sadece 3 Aralık günü akıllara gelmesinin sorunları ertelemek olduğuna dikkat çeken Engelsiz Bileşenler Federasyonu üyeleri, engellilerin siyasal ve sosyal yaşama kazandırılması gerektiğini söyledi.

Engelsiz Bileşenler Federasyonu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında online basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı yapan federasyon üyesi Ramazan Serim, sayıları milyonları bulan engellilerin senede bir kez hatırlanmasını yetersiz bulduklarını söyledi. Türkiye’de engelli sayısının 6 ile 10 milyon arasında değiştiğini belirten Serim, yaşanılan bilim çağında engelli sayısının net olarak bilinmemesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Gerekirse her mahallede çalışma yapılarak engelli sayısının tespit edilmesini isteyen Serim, “Engellilere yasalar ile de zorunlu olan psikolojik, sosyal ve hukuki destekler sunulmalıdır” dedi.

‘SİYASAL YAŞAMA KATILIM SAĞLANMALI’

Engellilerin siyasi temsilden kısıtlandığı için toplumdan yalıtıldıklarını söyleyen Serim, “Siyasi parti, dernek, kamu kurumları sitelerinin de engellilerin ulaşabileceği şekilde dizayn edilmesi gerekiyor. Engellilerin siyasal ve sosyal yaşama katılımı sağlanmalıdır. Yine engelli perspektifi ile yapılmamış binalar önümüzdeki en büyük engel. Özellikle kamu binalarından başlayarak tüm binaların engelliler için yeniden düzenlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘HİZMETLER SADECE TÜRKÇE OLMAMALI’

Engellilerin sağlık haklarından bile yoksun bırakıldığına dikkat çeken Serim, engellilerin yoksun bırakılıp bu yoksunluk üzerinden istismar edilecek bir topluluk olmadığını aktardı. “Engelliler sadece 3 Aralık günü akıllara gelmemelidir” diyen Serim, sadece 3 Aralık’ta akıllara gelen engellilerin sorunlarının ertelendiğini söyledi. Kamu kurumlarının engelli istihdam kadrolarını doldurması çağrısı da yapan Serim, “Bu nedenle 2021 yılında en az 8 bin engelli istihdam edilmelidir. Engelliler için ayrılan bütçenin arttırılması toplumsal adaletin bir gereği olarak yapılmalıdır” diye belirtti.

Engelliler için yapılan hizmetlerin ise sadece Türkçe değil, bölgede yaşayan halkların anadillerinde de yapılması gerektiğine dikkat çeken Serim, özellikle kadın engellilere yönelik ayrımcı söylem ve pratiklerin ise sonlandırılması gerektiğini söyledi.