Eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker, AK Parti Hükümetinin, Diyarbakır’ın kurtuluşunun, yani tekrar tarihteki medeniyet inşa edici konumuna kavuşmasına vesile olması için girişimlerinin devam ettiğini ifade ederek, “Bakanlığımızın projeleriyle, çaba ve gayretiyle bu bölge hem kendini daha iyi besleyecek, hem civarla bütün Asya’nın batısı, Anadolu, Suriye, Körfez bölgesine yetecek gıda üretecek potansiyele ulaşır” diye konuştu.
Eski Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Mehdi Eker, Diyarbakır’da 12. Düzenlenen Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarında Diyarbakır’ın tarihsel süreci ve ekonomisi, AK Parti Hükümeti ile Bakanlığı döneminde yaptığı projeleri değerlendirdi.
“BURASI YUKARI MEZOPOTAMYA’DIR”
Diyarbakır ve bölgesinin yukarı Mezopotamya bölgesi olduğunu hatırlatan Eker, “Bu kutlu vilayetin iki yanında insanlığı ilk yerleşim yerleri var, Batman’a giderken, Dicle Nehri’nin hemen kıyısında Kortik tepe var. Tarihi 12 bin 500 yıl, Karacadağ’ın hemen arkasında Göbeklitepe o da 12 bin yıl. Karacadağ’ın eteklerinde buğdayın anavatanı olarak bilinir. Bunu Diyarbakırlı Eker söylemiyor bunu dünya söylüyor. Sadece buğday değil bakliyatta anavatan olarak burayı seçmiş. Mezopotamya iki ırmağın arası demektir. Arapça buraya cezire denir” diye konuştu. Eker, Mezopotamya Tarım Fuarı’nın hem tarım ve hayvancılığın merkezi olması açısından hem ticaretin ana güzergahı üzerinden bulunmasından hem de insanlığın kadim medeniyetlerinin beşiği ve merkezi olması hasebiyle çok önemli ve çok anlamlı olduğunu söyledi.
“TARIM VE HAYVANCILIK FUARININ KURULMASINA DESTEK VERDİM”
2009 yılında Bakanlığı döneminde dönemin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya’nın Diyarbakır’da Tarım ve hayvancılık üzerine bir fuarın burada kurulması gerektiğinin fikrini kendisine açıkladıklarının altını çizen Eker, “Ve biz bütün gücümüzle sektörü nasıl geliştiririz? Sadece hammadde üreterek değil, bunun sanayinin geliştirerek, pazarını yaparak geliştirelim istedik. Eğer biz bir mal ve ürün üretiyorsak bunu bir müşteri bulmak lazım. Müşteri bulacağız bunu satacağız. İşte fuar üretici ile tüketiciyi sanayiciler üzerinden bir araya getiren mekanizmadır. Çok hayırlı bir iştir” dedi.
“DİYARBAKIR TEKRAR TARİHTEKİ GİBİ MEDENİYET İNŞAA EDECEĞİ KONUMA KAVUŞACAK”
Eski Bakan Eker, Diyarbakır’ın kurtuluşu yani tekrar tarihteki gibi medeniyet inşa edici komisyonuna kavuşması yönünde AK Parti Hükümeti döneminde ciddi yatırımların olduğunu anımsatarak, şöyle dedi:
“Dicle’nin kuzey bölgesinde Silvan barajı ile sulanacak olan 235 bin hektar arazinin sulanması ve Dicle güneybatısından Ergani’den Savur’un eteklerine kadar gidecek Dicle Kral kızı barajının 145 bin hektar arazinin sulanmasına bağlı. AK Parti Hükümetleri döneminde Bu sahada toplam 3 milyon 230 bin dönüm arazinden 2003 yılında bugüne kadar 2021 yılında kadar 330 bin dönüm arazi sulamaya açıldı. Çiftçi kardeşlerim bunu biliyor. Bu yıl ve önümüzdeki yıl DSİ’nin hedefi 17 bin hektar arazinin daha yani 170 bin dönüm arazinin daha sulamaya açılmasıdır. Bu coğrafyada bize ürün desenin değişikliğini getirdi. Burada endüstri bitkilerinden daha çok üretilmesi getirdi. Yem hammaddelerinin üzerinden endüstriyel hayvancılığın gelişmesini getirdi. Yağlı tohumlar, tekstil endüstrisi ve pamuk üzerinden ve biz o zaman burayı çok daha bir müreffeh geleneğine, kültürüne yakışır tekrar dirilişine sahip olacağız bu şehrin, bu beldenin aziz, güzel insanlarının tekrar mutlu, huzurlu, barış içiresinde yaşayacak bir ortama kavuşmasını bu şekilde sağlayacağız.
“TARIM KÜLTÜRDÜR”
Bizim her şeyimiz tarımdır. Tarım Kültürdür. Ekip biçmektir. Onun için bizim bütün dünyamızı şekillendiren odur. 300 yıl önce hayatımızda olan bir takım endüstri ürünleri bugün hayatımızda yok. Bugün kullandığımız ürünlerde 50 yıl sonra olmayacak. Ama her zaman insanlar gıda tüketecek. Gıda’nın kaynağı tarımdır. Ve bu bölge bereketli hilalin en güzel köşesidir. Ve inşallah sizlerin projeleriyle, çaba ve gayretiyle bu bölge hem kendini daha iyi besleyecek, hem civarla bütün Asya’nın batısı, Anadolu, Suriye, Körfez bölgesine yetecek gıda üretecek potansiyele ulaşır”