Diyarbakır’da, doğuştan görme engelli Pervin Akdoğan, karanlık hayatını, yaşama azmi ve hırsı sayesinde Braille Alfabesini (Türkçe Kabartma Yazı) öğrenerek, umut ve mutluluk dolu yeni bir geleceğe çevirdi. Yaşadığı zorluklara rağmen okuma yazma öğrenen Akdoğan, şimdi İlahiyet Fakültesi’ni bitirerek, Kuran Kursu öğretmeni olmayı hedeflediğini söyledi
Diyarbakır’ın Merkez Kayapınar İlçesi Memur Sen TOKİ konutlarında annesiyle yalnız yaşayan 47 yaşındaki Pervin Akdoğan, karanlıktan aydınlığa geçiş sürecini, yaşadığı sorun ve olumsuzlukları anlattı. Lice İlçesi’nde, 10 kardeşiyle karanlık ve kabus dolu bir hayat yaşadığını anlatan Akdoğan, “Köyde yaşarken, dünyanın görmeyen tek engelli insanı olduğumu düşünürdüm. Yaklaşık 10 yıl önce Diyarbakır’a taşındık. Bir gün Antalya’da yaşayan yeğenim aradı ve görme engelli bir adamla tanıştığını, adamın okuma yazma bildiğini ve bir çok işi de yaptığını söyledi. Ben de Diyarbakır’da yaptığım araştırmada okuma yazma öğrenebileceğimi duydum ve bunun çabası içerisine girdim. Yaklaşık 6 yıldan beri Braille Alfabesi ile okuma yazma öğrendim. İlk ve orta okul diploması aldım şimdi lise son sınıfta okuyorum. Okuma yazma öğrenme sürecim çok sancılı geçti. Kursa giderken yada dönerken bir çok kez kayboldum. Bu yüzden eve geç geliyordum. Ama beni kursa bir daha göndermez diye anneme yaşadığım sıkıntıları anlatmadım. Çünkü annem başıma kötü bir şey gelsin istemiyordu. Hedefim lise diplomasını aldıktan sonra İlahiyet Fakültesi’ni kazanmak ve Kuran-ı Kerim öğretmenliği yapmak. Öğrendiğim okuma yazma sayesinde şimdi Braille Alfesiyle yazılmış Kuran-ı Kerimin Türkçe meallerini okuyabiliyorum. Çeşitli kitaplar okuyorum. Tabi Braille Alfabesiyle yazılmış olan kitaplar” dedi.
‘KALDIRIMLARDAKİ TEZGAHLAR BİZLER İÇİN TUZAK GİBİ’
Dışarda büyük zorluklarla karşılaştıklarını belirten Akdoğan, kaldırımlara konulan kürsülerde oturan vatandaşlar ile kaldırımlara bırakılan tezgahların kendilerine kurulmuş bir tuzak olduğunu söyledi. Akdoğan, “Görme engelliler olarak özellikle Diyarbakır’da büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Kaldırımlara konulan işporta tezgahları, bakkalların dışarıya koydukları levha yada benzeri eşyalar bizim yolda yürümemizi engelliyor. Kaldırımlarda işaretleri kullanırken çoğu zaman bir direğe toslayabiliyoruz, yada bir araba parketmiş olabiliyor. Otübüs durakları ve otobüslerde sesli sistem kurulması gerekir. Malatya’ya gittiğim gördüm çok hoşuma gitti. Yani Malatya’da kullanılan sistem Diyarbakır’da niye kullanılmıyor. Akıllı duraklar ve otobüslerde kurulacak sesli sistemler hayatımız çok kolaylaştıracak. Özel halk otübüsü şoförleri hakarete varan sözler söylüyor bize. Biz de insanız, böyle bir hakkımız var. Ama halk otübüsü şoförleri küfür ve hakarete varan davranışlar sergiliyor. Defalarca belediye yetkililerine konuyu aktardık ama çözüm bulunamadı. Bizi kimse düşünmüyor” şeklinde konuştu.
ANNESİYLE BİRLİKTE YAŞIYOR
Evde yaşlı annesiyle yalnız yaşayan Pervin Akdoğan, temizlik, yemek dahil ev işlerini kendisini yaptığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Evde yaşlı annemle birlikte yaşıyoruz. Evin tüm işlerini ve ihtiyaçlarını ben karşılıyorum. Temizlik, yemek, fırın ve çarşı, pazar işlerini de ben hallediyorum. Görme engelli bir insan olarak ben öğrendiklerimle yetinmeyip, öğrenebileceğim ne varsa öğrenmeye çalışıyorum. Örgü işi de yapıyorum. Yaptığım örgüleri satmak istiyorum ama bunu beceremedim. İnstigram hesabımda paylaştım ama bugüne kadar hiç bir şey satamadım. Tüm olumsuzluklara rağmen hayatın güzel olduğuna inanıyorum. Okuma yazma öğrendikten sonra hayata yeniden dönmüş gibi hissediyorum.”
İKİ ELİN SESİ SEVGİ KADIN DERNEĞİ’NDEN ZİYARET
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Pervin Akdoğan ve annesini ziyaret eden, İki Elin Sesi Sevgi Kadın Derneği Başkanı Leyla Aytek, “Bugünün anlam ve önemini bilen bir kadın ve dernek yöneticisi olarak, Pervin Akdoğan’ın yaşadıkları karşısında dayanışma ve sorunlarını kamuoyuna aktararak çözüm bulunmasına yardımcı olmak istedik. Engellilerin ve kadınların dezavantajlarını gidermeye yönelik çalışmalar yürütmek, kalkınma süreçlerinde engelleyici bir unsur olan toplumsal cinsiyet ayrımcılığını zamanla ortadan kaldırmaya yönelik orta ve uzun vadeli planlar ve uygulamalar yapmak ve kadınların kalkınma süreçlerinde; ailede ve toplumda sosyal statülerini güçlendirmek, karar süreçlerindeki etkilerini artırmak, ‘Engelli Kadın, Genç Kadın, Engelli Genç’ gibi çok yönlü ve kesişimsel ayrımcılığa maruz kalan çifte dezavantajlı gruplar başta olmak üzere tüm kadın, genç ve engellilerin iş, eğitim, politik katılım gibi alanlarda toplumsal hayata eşit ve aktif olarak katılımlarını sağlamak, kadın, genç ve engellilere yönelik ayrımcılığa ve fırsat eşitliğinin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik çalışmaları yürütmek, destek olmak, kadın, genç ve engellilerin ekonomik hayata katılımı önündeki engellerin kaldırılması için potansiyel çözümler üretmek, toplumsal hayatın dışında kalmış kadın, genç ve engellilerin toplumsal katılımını teşvik edecek çalışmalar yapmak amacıyla derneğimizi kurduk ve bu hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ben de Pervin hanımın anlattığı olumsuzlukları birebir yaşayan bir kadın olarak, bu sorunların yerel muhataplarıyla görüşerek, yasal zeminde çözüm konusunda görüşmelerimiz olacak. Daha önce benzer görüşmelerimiz oldu. Yeni kurduğumuz dernek yöneticilerimiz ve paydaşlarımızın önerileri doğrultusunda kadına yönelik şiddetin son bulması, kadın yaşamı önündeki engellerin kaldırılması için elimden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.