Elektrik, doğalgaz ve su gibi birçok kaleme yeni zamlar geldi. Gelen zamlar karşısında boynu bükülen vatandaşlar, faturaları ödeyememekten şikâyet ediyor.
2020 yılının ilk faturaları vatandaşın moralini alt üst etti. Geçtiğimiz yıl boyunca doğalgaza gelen zam oranı yüzde 33, elektriğe gelen zam oranı yüzde 32 oranında oldu. Gelen zamlara karşılık yeni yılda maaşlara yapılan zamlar ise giderlerin yanında buharlaştı. Kamu çalışanları enflasyon farkıyla beraber sadece yüzde 5,5 zam alırken asgari ücrete gelen zam ise yüzde 15 oldu. Maaşlara yapılan zamlara karşılık yapılan su, elektrik ve doğalgaz fiyatları karşısında vatandaş, alım gücünü yitiriyor. Yüksek faturalardan şikâyet eden vatandaşlar, faturaları ödeyememekten dert yanıyor.
“HERKEŞ ŞİKÂYETÇİ AMA KİMSE SÖYLEMİYOR”
Yüksek gelen faturalardan herkesin mustarip olduğunu dile getiren Beşir Bakmaz, “Aylık 500-600 lira doğalgaz parası, 250 lira elektrik, 200 lirada su parası veriyorum. Geriye kalan parayla da geçinemiyoruz. Sadece ben tek değil herkes aynı sorunu yaşıyor. Vatandaşların batı doğu demeden ayağı kalkıp bu gidişata dur demesi gerekiyor. Nereye kadar böyle devam edecek. Kalkıp yurt dışına asker gönderince 2 Bin dolar para veriyorlar ama vatandaşlar açlıktan sürünüyor. Ülkede Türklerden çok Suriyeli var. Bütün iş yerlerinde Suriyeliler çalışıyor. Bizi birbirimize düşürecekler. Evde 8 nüfus benim elime bakıyor. Biri pantolon, diğeri kalem, bir diğeri kitap istiyor artık ne yapacağımızı bilmiyoruz. Herkes isyan ediyor ama kimse dile getiremiyor. Garibanlar sürünüp giderken diğerleri ceplerini dolduruyorlar” dedi.
“MİLLETVEKİLİ GEZİYOR VATANDAŞ SÜRÜNÜYOR”
Vatandaşların emekli olduktan sonra süründüğünü vurgulayan Bakmaz, şunları söyledi: “Vatandaşlar aç kalmasın ondan sonra başka işler yapsınlar. Milletvekilleri neden mecliste var. Adamlar 4 yıl görev yapıp emekli oluyorlar ama gariban vatandaş 25 yıl çalışıyor ve iki kuruş para alıyorlar. Bizler artık çalışıp karşılığını alamamaktan yorulduk. Bizde emekliliğimizi evde keyif içinde geçirmek istiyoruz ama ona bile fırsat vermiyorlar. Emekli olduktan sonra mecburen çalışmak zorunda kalıyorlar.”
“KAZANDIĞIMIZI DEVLETE VERİYORUZ”
Zamlara ilişkin tepkisini dile getiren Bakmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim Avrupa ülkelerinde yaşayanlardan ne eksiğimiz var. Çalıştıktan sonra en azından emekliliklerini rahatça yaşıyorlar ama biz onu bile yapamıyoruz. Sürekli çalışıyoruz, çabalıyoruz. Aldığımız parayı da yine devlete su, elektrik, doğalgaz olarak geri veriyoruz. Bu zulüm ne zaman son bulacak.”
“ÖNCE YÜKSELTİP SONRA İNDİRİM YAPIYORLAR”
İdris Aktan isimli vatandaş ise mağduriyetini şöyle ifade etti: “Her gün yeni bir zam geliyor. Güya suya indirim vardı ama bu ay faturalar daha yüksek geldi. Önce yükseltip sonra indirim yapıyorlar. Enflasyon rakamlarına bakarsak Avrupa ülkelerinden daha iyi bir yerdeyiz. Ancak bizler artık açlık sınırının altında sürünüyoruz. Aldığımız 2 bin lirayı da faturaya veriyoruz. Ay sonunu getirmeyi bırakın ayın ortasını hatta 2 gün sonrasını bile göremiyoruz. Artık zamlar bize normal geliyor. Bizi artık zamlarla bildiğiniz kardeş ettiler. Zamları yadırgayamıyoruz tam aksine sahiplendik. Neredeyse zam gelmediği ay şaşıracak duruma geldik.”
“KALKINMA PLANI HAZIRLANMALI”
Yetkililerin bir program çerçevesinde vatandaşı mağdur etmeden hareket etmesi gerektiğine değinen Aktan, “Sosyal yardımlaşmadan yardım alanlara indirim yapıyorlar. Maddi durumu çok kötü olup yardımlaşmadan yardım alamayan onlarca insan var. Asgari ücretle geçinemeyen vatandaşlara neden indirim yapılmıyor. Bu vatandaşlar açıktan ölmeyi mi hak ediyor. Devletin vatandaşlarına sahip çıkması gerekiyor. Vatandaş için kalkınma planları hazırlanması gerekiyor” diye konuştu.
“ADIM BAŞI ZAMLA KARŞILAŞIYORUZ”
Güne yeni zamlarla uyanmaktan şikâyet eden Mehmet Gümüş, şu ifadeleri kullandı: “Adım atsak zamla karşılaşıyoruz. Evden çıkmak için cebimizden 2 lira çay içecek para yok. İşsiz insanlar artık kahveye gidip 1 çay bile içemiyor. Geceleri uyuyamayacak hale geldi. Artık faizli kredilere, kredi kartlarına düştük. Kredi çekip borcumuzu ödüyoruz. Borcu borçla kapatan bir milletin mutlu olmasının imkânı dahi yok. Gençlerimiz işsiz güçsüz geziyorlar. Gencecik çocuklar yıllarca üniversite okuyup işsiz kalıyorlar. Sırf çalışmak için asgari ücretin altında maaş veren yerlerde bile çalışacak duruma geldiler. Maaşımın neredeyse tamamını faturalara veriyorum. 3 nüfuslu bir ailede 500 lira elektrik faturası nasıl gelir anlayamıyorum. Sobalı evde oturuyorum ve elektrik olarak sadece buzdolabım sürekli açık ama yine de bir sürü fatura geliyor.”
Kaynak: Güneydoğu Güncel