Diyarbakır’daki sendika temsilcileri, bugün başlayan 2024-2025 eğitim-öğretim yılını değerlendirdi. Memur-Sen İl Başkanı Ramazan Tekdemir, eğitimdeki mevcut sorunlara çözüm önerileri sunarken, Eğitim-Sen Amed 2 No’lu Şube Eşbaşkanı Serhat Kılıç, anadilinde eğitim hakkı ve ekonomik yükler gibi kritik konulara dikkat çekti. Türk Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ahmet Bürhan da, MEB’in yarı zamanlı personel istihdamına yönelik yeni düzenlemesini eleştirerek, okullarda ciddi aksamalara neden olabileceğini belirtti.
DİYARBAKIR GAZETE- Diyarbakır’da 9 Eylül’de başlayacak 2024-2025 eğitim-öğretim yılı öncesi, kentteki eğitim sendikaları, eğitim sistemindeki eksikliklere ve çözüm önerilerine dair açıklamalarda bulundu.
TEKDEMİR; “EĞİTİM UYGULAMALARI YETERSİZ”
Memur-Sen İl Başkanı ve Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, eğitim uygulamalarının yetersiz olduğunu belirterek acil tedbirler alınması gerektiğini vurguladı. Tekdemir, mevcut İşgücü Uyum Programı’nın (İUP) okullardaki çalışan ihtiyaçlarını karşılamadığını, bu nedenle okullara ödenek ayrılarak hizmet alımı yöntemleriyle sürekli çalışan istihdamının sağlanması gerektiğini ifade etti.
“PEDAGOJİK VE GÜVENLİK RİSKLERİ TAŞIYOR”
İkili eğitim yapılan okullarda ders saatlerinin sabah ve akşam karanlığında başlamasının pedagojik ve güvenlik riskleri taşıdığını belirten Tekdemir, ders sürelerinin 30 dakikaya düşürülmesini önerdi. Ayrıca, kırsal bölgelerdeki okullarda kalorifer ateşçisi ihtiyacının karşılanmasını, merkezdeki bazı okullarda öğrenci sayısının 50’yi bulduğunu ve yeni okul yapımlarına öncelik verilmesini talep etti.
ADRESE DAYALI KAYIT SİSTEMİNİN DÜZENLENMESİNİ ÖNERDİ
Arsa sıkıntısı yaşanan bölgelerde kamulaştırma yapılarak eğitim alanı oluşturulmasını ve adrese dayalı kayıt sisteminin düzenlenmesini de önerdi. Okul güvenliğine de dikkat çeken Tekdemir, ortaöğretim okullarında güvenlik elemanlarının istihdam edilmesini ve okulların hızla eğitim öğretime hazır hale getirilmesini istedi.
KILIÇ: “YENİ EĞİTİM YILI BİRÇOK SORUNU BERABERİNDE GETİRİYOR”
Eğitim-Sen Amed 2 No’lu Şube Eşbaşkanı Serhat Kılıç ise, yeni eğitim yılının birçok sorunu beraberinde getirdiğini belirtti. Kılıç, anadilinde eğitim hakkının eksikliğinin en büyük sorunlardan biri olduğunu vurguladı. Türkiye’nin çok kimlikli ve çok dilli yapısına rağmen tek dil dayatmasının eğitimin kalitesini olumsuz etkilediğini ifade ederek, anadilinde eğitim hakkının tanınmasını talep etti.
“EĞİTİM HARCAMALARINDA ÖNCEKİ YILLARA GÖRE YÜZDE 100’E VARAN ARTIŞLAR YAŞANIYOR”
Ekonomik darboğaz ve enflasyonist ortamın veliler üzerinde ağır bir yük oluşturduğunu, eğitim harcamalarında önceki yıllara göre yüzde 100’e varan artışlar yaşandığını belirterek, bu durumun ailelerin bütçelerini sarsarak öğrencilerin okuldan ayrılmalarına neden olabileceğini söyledi. Eğitim-Sen, eğitimin kamusal bir hizmet olduğunu ve hükümetin sosyal devlet ilkesi doğrultusunda öğrencileri yoksullukla baş başa bırakmaması gerektiğini vurguladı.
TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ BİLİMSELLİKTEN UZAK!
Ayrıca, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin bilimsellikten uzak, inanç özgürlüğünü kısıtlayan ve milliyetçi bir içerik taşıdığını belirten Kılıç, bu modelin, ideolojik olmayan ve uzmanlar tarafından hazırlanacak bir müfredatla değiştirilmesi gerektiğini ifade etti. Kentteki kalabalık sınıflar sorununun devam ettiğini ve birçok okul inşaatının tasarruf tedbirleri nedeniyle durdurulduğunu belirtti. Adrese dayalı yerleştirmede öğrencilerin istedikleri okul türlerine gidemediğini ve imam hatip okullarının sayısının artarken Anadolu liselerinin kontenjanlarının yetersiz olduğunu dile getirdi. Kılıç, eğitim politikalarının toplumun ihtiyaçlarına göre değil, siyasal iktidarların ideolojilerini yaşamsallaştırmak için kullanıldığını vurguladı.
BÜRHAN: “CİDDİ BİR YARDIMCI PERSONEL EKSİKLİĞİ MEVCUT”
Türk Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ahmet Bürhan, eğitimde yaşanan yardımcı hizmetli ve personel eksikliğine dair sert açıklamalarda bulundu. Yaklaşık 500 bin öğrencinin okullarla buluştuğu bu dönemde, ciddi bir yardımcı personel eksikliğinin mevcut olduğunu ifade eden Bürhan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Türkiye İş Kurumu ile yaptığı protokolle sağlanacak yarı zamanlı personel istihdamının yetersiz olduğunu vurguladı.
“DÜZENLEME OKULLARDAKİ İHTİYAÇLARI KARŞILAMAKTAN UZAK”
MEB, Türkiye genelinde 120.000 kontenjanla yarı zamanlı personel istihdamı sağlayacağını duyurdu. Bu personelin ilk ay haftada 5 gün, sonraki aylarda ise haftada 3 gün çalışacağı ve aylık ortalama 8 bin TL maaş alacağı belirtiliyor. Ancak Bürhan, bu düzenlemenin okullardaki ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu belirtti.
Haftada sadece 3 gün çalışan personelin geri kalan günlerde yapılacak işlerin kim tarafından yapılacağının belirsiz olduğuna işaret eden Bürhan, Bu durumun öğretmenler ve öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını ifade etti.
Bürhan, aylık 8 bin TL maaşla çalışacak personel bulmanın zor olduğunu ve bu durumun eğitimde aksamalara yol açabileceğini belirterek, Okul aile birliği hesaplarından eksik maaşların karşılanmasının beklendiğini ve bu durumun okul yöneticilerini velilerden para toplamaya zorlayabileceğini ifade etti.
“YARDIMCI PERSONEL TAHSİSİ BİRAN ÖNCE YAPILMALI”
Bürhan, MEB’in ve hükümetin, tüm okullarda gerekli yardımcı personel tahsisini sağlamak için gerekli adımları bir an önce atması gerektiğini vurguladı. Bürhan, Eğitim hizmetlerinin etkili bir şekilde yürütülmesi için yeterli personel kadrosunun sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
3 sendika başkanı da, yeni eğitim yılına yönelik çeşitli sorunların ve çözüm önerilerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek, eğitimde iyileştirme çağrısında bulundu.