Çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiası ile HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin çığlığı ülke sınırlarını aştı. Yakınlarının PJAK tarafından kaçırıldığını savunan 5 İranlı aile, Diyarbakır’daki oturma eylemine katıldı. Böylelikle oturma eylemini sürdüren ailelerin sayısı 14’üncü gününde 35’e yükselirken, HDP’liler ile aileler arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Çocuklarını almadan eylemlerinin sonlandırmamakta kararlı olduklarını vurgulayan acılı aileler, “Çocuğumuzu istiyoruz biz çocuğumuzun peşindeyiz. Ciğerimiz yanıyor” dedi
HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemini sürdüren ailelerin sayısı 14’üncü gününde 41’e yükseldi. Çığlığı ülke sınırlarını aşan anneleri gören İranlı 5 aile de HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne geldi. Yakınlarının örgütün PJAK tarafından kaçırıldığını savunan 5 aile, seslerini duyurmak için parti binası önünde bir günlük oturma eylemi başlattı.
“’ÇOCUKLARIMIZDAN SES ALMAK UMUDUYLA BURAYA GELDİK’”
Yaklaşık 6 yıl önce oğlu İlyas’ın kaçırıldığını belirten Fehim Hekimi, çocuklarını istediklerini söyledi. Hekimi, ”Çocuğumuzdan haber alamadık. Ben İran’dan geldim. Kimin kaçırdığını bilmiyorum. Kaç yıldır kendisinden haber alamadım. Ben çocuğumdan haber almak istiyorum. Bizim burada tanıdıklarımız vardı, bize söylediler ve televizyondan gördüm buraya gelip eyleme destek verdik. Buraya geldik, belki çocuklarımızdan bir haber alabiliriz” dedi.
“BİR GÜN İNŞALLAH BULUŞACAĞIZ”
Kardeşi Ümit Abduli’nin 9 yıldır kayıp olduğunu anlatan Rüstem Abduli de, bunca yıldır kendisinden haber alamadıklarını söyledi. Abduli, “Ben, annem ve babamın onu görmesini istiyorum. Biz bir günlük buraya geldik sesimizi duyurmak için. Televizyonda gördük, herkesin buraya geldiğini söylüyorlardı. Biz de bunu gördük ve oturma eylemine geldik. Kardeşim 25 yaşında. Ben ona diyorum ki, ‘Sen nerede olursan ol Allah’ın eli senin üzerinde olsun.’ Bir gün inşallah buluşacağız” diye konuştu. İran’dan gelen aileler, Diyarbakır’daki ailelerle birlikte oturma eylemine başladı. İranlı ailelerin bugün ülkelerine dönmesi bekleniyor.
“ÇOCUĞUMDAN 5 YILDIR HABER ALAMIYORUM”
2014 yılında 17 yaşında Diyarbakır’ın Dicle ilçesine giden ve bir daha haber alınamayan Ahmet Sunar’ın annesi Vahide Sunar da, çocuğundan 5 yıldır haber alamadığını ve PKK’dan şüphelendiğini aktardı. Sunar, “2014 yılında Dicle’de çalışmaya gitmişti, o günden beri haber alamadık. PKK’dan şüpheleniyorum, aileleri gördüm cesaret alıp ben de geldim. Kaydımı yaptım, engelli çocuğum var, eve gideceğim. Ama arada buraya gelip oturma eylemine katılacağım” diye konuştu.
“BİZ ÇOCUĞUMUZUN PEŞİNDEYİZ”
14 gündür çocuklarını beklediğini söyleyen Astsubay Semih Özbey’in annesi Sadiye Özbey de, sayıların artığını desteklerin çoğaldığını kaydetti. Özbey, “Bugün 14’ünücü günümüz oldu, hala haber alamadık bekliyoruz. Çocuğumuzu istiyoruz biz çocuğumuzun peşindeyiz başka bir şey peşinde değiliz. Çocuğumuzu alıp buradan gitmeyi düşünüyoruz. Devlet büyüklerimizden bir haber bekliyoruz, bir an önce çocuklarımızı istiyoruz. Eyleme katılanların sayılar artıyor destekler çoğalıyor. Çocuğumdan haber almayalı 5 yıl oldu, dile kolay 5 yıl. Yüreğimiz ve ciğerimiz yandı” ifadelerini kullandı.
“KIZIM KAÇIRILMASIYDI ŞİMDİ ÖĞRETMENDİ”
7 yıl önce 17 yaşında Bursa’dan kaçırılarak dağa götürüldüğü iddia edilen Şeyma Ceylan Tekin annesi Türkan Mutlu, kızının Kobani’de olduğunu söyleyerek Irak’a gidip görüşmek istediğini fakat görüştürmediklerini söyledi. Baba hasreti çeken Şeyma okuyup öğretmen olmak ve çocuklara sahip çıkmak için, üniversite sınavına girerek Balıkesir Üniversitesini kazandı. Üniversite hayatına başlamadan dağa kaçırıldığı iddia edilen Şeyma’yı annesi Türkan Irak’a giderek kızını kurtarmak istedi. Anne Türkan kızından haber alacağını söyleyen kişiler tarafından kandırıldı. Anne Türkan İstanbul’da kızını sorunca kızının Kandil’e gönderildiğini artık kızını aramamalarını söylediklerini dile getirildi. Çaresiz bir şekilde kızına çağrıda bulunan anne kızı dağa kaçırılmasaydı, şimdilerde öğretmen olacağını aktararak HDP İl Binası önünde eyleme katılarak kızının geri dönmesini istedi.
“KIZIMI TELEVİZYONDA GÖRDÜM, PERİŞAN HALDE”
Anne Türkan Mutlu kızını televizyonda Kobani’de olduğunu gördüğünü söyleyerek perişan halde olduğunu söyledi. Mutlu, “Kızımın adı Ceylan Tekin, soyadlarımız ayrı, Bursa’dan geliyorum kızım 7 yıldır kayıp. Kızım kaçırıldı, beynini yıkıyorlar, ilk önce iyi bir dille kendilerini yaklaştırıyorlar, sonra bir çamura giriyorlar artık kurtulmak yok. Sonra bunun üzerinden siyaset yapıyorlar. Dün akşam televizyondan izledim onların çocukları havuzlarda, tatillerde, benimki ise nerede. Kızım normalde bu ay öğretmen olacaktı, öğrenci yetiştirecekti. Kızımı televizyonda Suriye Kobani’de gördüm, kızım perişan halde. Irak’a gittim bana göstermedi, kaç saat bekledim yalvardım, bana git yarın gel dedi, bende hotelde kaldım ertesi gün gittim, beni kandırdılar. Bana ‘İstanbul’da Sultanbeyli’de BDP binasına gidin oradan Ceylan’dan haber alacaksınız’ dedi. Milletvekili Leyla Güven, çıkıp birkaç anneyi kandırdıklarını ve oraya gönderdiklerini söyledi, onunda evladı var, o akşam güzel sofralarda güzel yataklarda yatarken bizimkiler dışarıda yatıyor. Ben gidip onların ne şartlar altında yattıklarını gözümle gördüm. Benim okuma yazma ve siyasetle bir işim yok, benim çocuklarımın üzerinde Kürt siyaset yapmayın” dedi.
“KIZIMIN GELECEĞİYLE OYNAMAYIN”
Anne Mutlu, kızını almak için yönlendirildiği il binasına giderek kızını istediğini ve kızının geleceğiyle oynamalarını söylediğini aktardı. Mutlu, “Biz evde Ceylan’a Şeyma diyoruz, ben oraya gittim kızım Şeyma’yı bırakın, dedim, beni götürün kızımın geleceğiyle oynamayın dedim. Binada bir Karslı adı Kübra, emniyette biliyor, ben orada Şeyma’ya kızdım neden beni bıraktın gittin, diye oda bana Şeyma’ya kızma saatlerce ağladığını ve orada annemi nasıl bırakırım diye ağlamış. Biri bana Şeyma’nın, adını üç ay önce Kandil’e verdiğini söyleyerek artık Şeyma’yı aramayın dedi. Anlatamıyorum, söylemek ve ifade etmek yetmiyor, ben kendi şahsım olarak bir anne olarak iki taraftan da hiçbir şey istemiyorum, kızımı istiyorum, evladımı bana versinler. Kızım eve gel sen neyin peşindesin sen öyle insan değildin, sen bana anne diyordun benim arkam yok bana sahip çıktın, benim baba tarafım yok okuyacağım kimsesiz çocuklara sahip çıkacağım diyordun. Seni Şeyma’lıktan çıkarmışlar, sen o Şeyma değildin, yalvarıyorum eve gel ablana ve abine sahip çık” diye konuştu.
EYLEMDE KISA SÜRELİ GERGİNLİK
Öte yandan HDP binasına giren bir kişinin ailelere laf attığı iddiası üzerine ortam gerildi. İddiaya göre 10 yaşında dağa kaçırılan Azad Akkoyun’un annesi Remziye Akkoyun, HDP il binasına giren kişiye feryat yağdırarak eline aldığı cisimle HDP il binasına saldırmaya çalıştı. Güvenlik güçlerinin araya girmesiyle ortam sakinleştirildi.
“DARA GELDİ Mİ HEMEN POLİSİ ÇAĞIRIYORLAR”
2015 yılında Cizre’de kaçırılan er Emrah Avunan’ın amcası Muhittin Avunan, söz konusu duruma tepki göstererek, HDP’nin dara geldiğinde polis çağırdığını savundu. Avunan, “Cumhurbaşkanına sesleniyorum, dağdaki PKK’lıların hepsini gebertsin. Benim yeğenimi de orada vursunlar. Benim polisime, askerime silah sıkmasınlar. Dara geldi mi hemen polisi çağırıyorlar. Niye polisi çağırıyorlar, çağırmasınlar. Gidiyorlar PKK’ya sığınıyorlar. Gidiyorlar YPG’ye sığınıyorlar. Gitsinler sığınsınlar, niye polisi çağırıyorlar? İşte ikinci köpek, Amerikan’nın köpeği, İsrail’in köpeği polisimize, askerimize silah sıkan bunlardır işte. İsrail’in ikinci köpekleri bunlardır işte. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Gebertsinler oradakileri, benim yeğenim askerdi, 4 ay askerlik yaptı oradan kaçırdılar. Vursunlar onları, yeğenimi de vursunlar. Askerime, polisime silah sıkmasınlar. Asker olmasa, polis olmasa biz bu memlekette nasıl yaşayacağız? Burayı da Suriye gibi yapacaklar vallahi Suriye gibi yapacaklar billahi. Suriye gibi yapacaklar, bunların amaçları odur. İsrail’in, Amerika’nın köpeğidirler. Biri silahlı, biri silahsız birbirlerinden farkı yok bunların” dedi.