Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şubesi öncülüğünde bir araya gelen öğretmen ve üniversite öğrencileri, 24 Kasım Öğretmenler Gününde Gazzeli eğitimciler için yürüyüş yaptı, basın açıklaması düzenledi.
DİYARBAKIR GAZETE- İşgal rejiminin Filistin’e yönelik yaptığı barbar saldırıları telin, bir buçuk ayı aşkın süredir davalarından vazgeçmeyen Gazzeli Mücahidlere her platformda desteklerini ifade eden Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şubesi, daha önce Memur-Sen Diyarbakır Kadınlar Komisyonu iş birliği ile düzenlediğ “Filistin’de Çocuk Katliamına Karşı Analar Kıyamda” etkinliğinin ardından bugün de Gazzeli eğitimcilere destek yürüyüşü gerçekleştirdi.
Diyarbakır merkez Yenişehir İlçesi Selahaddin Eyyubi Cami önünde bir araya gelen öğretmen ve öğrenciler, Gazzeli meslektaşları için Şeyh Said Meydanına yürüdü.
Yapılan yürüyüş ve basın açıklaması programına HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Vedat Turgut, Memur-Sen İl Başkanı Ramazan Tekdemir, STK Temsilcileri, öğretmenler ve Dicle Üniversitesi akademisyenleri katıldı. Diyarbakır halkının da katıldığı yürüyüş etkinliği merkez Sur ilçesi Şeyh Said Meydanında sonlandırıldı. Şeyh Said Meydanında basın açıklaması düzenleyen eğitimciler, Kudüs Fatihi Selahaddin-i Eyyubi’nin diyarından Gazzeli meslektaşlarına desteklerini ifade etti.
Düzenlenen basın açıklamasını Memur-Sen İl Başkanı ve Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.
“GAZZE DÜNYANIN SESSİZ ONAYI EŞLİĞİNDE DEVASA BİR TOPLU MEZARA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDADIR”
Gazze’deki okullarda ve üniversitelerde eğitim hayatı durduğunu ve üniversite kampüslerinin harabeye döndüğünü belirten Tekdemir; öğretmen, akademisyen, eğitim personeli ve öğrencilerin hunharca katledildiğini söyledi.
Gazze’deki katliamın müşterek faili durumundaki Dünya devletlerinin katliamı onaylayan sessizliği karşısında tüm yasaklamalara ve engellemelere rağmen meydanları dolduran halkların ‘Özgür Filistin ve Özgür Gazze’ haykırışlarına ‘Soykırım ve Katliama Dur De, Gazze’ye Ses ver’ çağrısı ile katıldıklarını sözlerine ekleyen Tekdemir, şöyle konuştu: “Esaretiyle gözleri yaşartan büyük ve derin acıların tanığı Mescidi Aksa bir gün elbet özürlüğüne kavuşacaktır. Ancak tarih, sorumluluğunu yerine getirenler ile vicdanı ölenleri kaydedecektir. Gazze’de, 6 bin 150’den fazlası çocuk ve 4 bini kadın olmak üzere 14 bin 854 masumun canına kıyıldı. Gazze’deki üniversitelerde eğitim durdu, kampüsü harabeye döndü; yüzlerce öğretmen, akademisyen ve üniversite öğrencisi öldürüldü. Gazze dünyanın sessiz onayı eşliğinde devasa bir toplu mezara dönüşmüş durumdadır.”
“İŞGAL REJİMİ VE DESTEKÇİSİ ÜLKELERİN HUKUK KURALLARINA UYMASINI BEKLEMEK SAFFDİLLİK OLUR”
Hukuki açıdan soykırım statüsündeki bu işgalin tüm süreçleri bütün ayrıntılarıyla dünyanın gözleri önünde gerçekleştiğine dikkat çeken Tekdemir, “İnsanlık, üzerlerine tonlarca bombalar yağdırılan mazlum çocukların hikâyesini gözyaşlarıyla haykıracaktır. Tarih bir kez daha sözde insan hakları martavalları, uluslararası hukuk hezeyanları ile kandırılmıştır. Soykırımcı, Apartheid işgal rejimi israil ve destekçisi ülkelerin katliamlarının durdurulması adına israilin hukuk kurallarına uymasını beklemek saffdillik olur. İsrail’in güçten anladığı tarihsel ve güncel bir hakikattir. Sistematik katliamlarını soykırıma tahvil eden bir çete düzenine savunma hakkı safsatası içinde sınırsız ve süresiz yok etme gücü tanıyan mevcut küresel düzenin hiçbir ahlaki ve hukuki varlık gerekçesi kalmamıştır.” dedi.
“GAZZE’NİN SON DERSİ ŞEREFLİ BİR ŞEHADET DERSİDİR”
Müslümanların tüm farklılıklarına rağmen bir olmaya her zamankinden daha çok muhtaç olduğunu kaydeden Tekdemir, “Halkı Müslüman ülkelerin sessizliği, İslam işbirliği teşkilatının kofluğu, Müslüman dünyasına liderlik yapacak iradenin boşluğu yüreklerimizi başka bir açıdan yaralamıştır. İşgalci israil ile siyasi ilişkilere ayar veremeyen, ticari ilişkileri kökünden kesemeyen, sadece hamasetle yetinen İslam dünyasının umarsız hali yaramıza tuz biber ekmiştir. İslam dünyası evlerinin en mahrem köşelerine kadar siyonizmin esiri olan kukla yönetimlerden bir an önce kurtulmalıdır.” şeklinde konuştu.