Dolu yağışı Diyarbakır’da ekilen ve filizlenmeye başlayan 15 bin dekar pamuk tarlasına zarar verdi. Çiftçiler yeniden pamuk tarlalarının ekimi için tohum ve mazot desteği yapılmasını istedi.
Diyarbakır’da geçtiğimiz günlerde yağan dolu kentte ekilen ve filizlenmeye başlayan pamuk tarlalarına zarar verdi. Hasar tespit çalışmalarında bulunan Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, kentte 15 bin dekar pamuk tarlasının dolu yağışından dolayı hasar gördüğünü söyledi. Çiftçiler ise borçlarla boğuştuklarını belirterek, yeniden pamuk tarlalarının ekimi için tohum ve mazot desteğinin yapılmasını istedi.
“BÜTÜN BANKALARA BORÇLUYUZ”
Bin dönüme yakın pamuk tarlasının neredeyse tamamı hasar gören Çiftçi Hamza Kaya, “Geçen yıl 15 TL’den aldığımız tohum şu an 45 bandında, bazı yerlerde 50 TL hatta. Tohum da bulamıyoruz. Mecbur yeniden ekeceğiz. Hem verim kaybı olacak hem de maliyeti ikiye katlanmış olacak. Bir litre mazot geçen yıl 6.5 TL iken şu an 23 TL. Bir dönüme 70 TL mazot parası veriyorlar, gel de bu hesabın içinden çık. 120 TL sadece dönüm başına tohuma gidiyor. Şimdi yeniden ekim için 120 TL daha. 70 TL nerede 240 TL nerede? Sadece dönüme 100 TL mazot parası gidiyor. Şimdi yeniden ekim için borç edeceğim, bazı çiftçiler borç dahi bulamıyor. Önceki ekimi de bankalardan kredi çekerek yaptık. Zaten çoğumuz çiftçiliği bıraktı, dedelerden kalan ne varsa sattık bütün bankalara borçluyuz. Böyle giderse elde kalanı da satacağız. İnsanlar çiftçiliği bırakıp gidip tekstillerde çalışıyor artık. Devlet çiftçiye sahip çıksın” dedi.
“EKİM YAPACAK DURUMDA DEĞİLİZ”
Çiftçi Hacı Şeker ise 1300 dönüm pamuk tarlasının tamamen hasar gördüğünü ve yeniden ekim yapmak zorunda olduğunu fakat ekim yapacak durumlarının olmadığını söyledi. Şeker, “Tohumun kilosu 50 TL, şu an piyasada tohum kıtlığı da var. Ne fiyat verecekleri belli değil. Birçok yeri aradım tohum yok. Nakit gücümüz de yok, alsam da mecburen borç alacağım. 10 bin litre mazot yakmıştım, 4 ton tohum gitmiş, sadece 600 bin TL’ye taban gübresi atmışım. 1 milyon TL’nin üzerinde maliyetim oldu. Gidip bankalara kredi çektim, çiftçi bankalardan aldığı kredilerle ayakta zaten, bankalar kredi vermezse çiftçi hiçbir şey yapamaz durumda. Şimdi bir daha borç edeceğiz, nasıl ödeyeceğiz bilmiyorum” dedi.
“BORCA ŞÜKREDER HALE GELDİK”
Çiftçiye tohum ve mazot desteği yapılması gerektiğini belirten Şeker, çiftçiliği bırakma noktasına geldiklerini söyledi. Şeker, “Tohum ve mazot desteği verilirse bize çok iyi olur. 700 dönüm buğday ektim, zarardayım kuraklıktan dolayı. Buğday belki tohum maliyetini çıkarır. Çiftçi olarak biz sonuz diyebilirim. Çocuklarımızı asgari ücretli bir iş nerede varsa oraya göndermeye çalışıyorum. Babadan bu yana çiftçilik yapıyordum ama çocuklarıma yaptırmayacağım. Çiftçilik yapıyorum, geçinemiyorum. Traktör almışım, banka bu gün parasını istese traktörü götürüp bırakacağım. Her şeyimiz borç oldu artık. Buradan çağrım devletin bize destek vermesi. Tarlalarımızı ekemiyoruz borçlu ekiyoruz. Daha önceleri bankalara borcum 60 bin TL iken şimdi 1 milyon TL’nin üzerinde kredi çekiyorum. Çevremdeki çiftçilere bakıyorum, benim durumum biraz daha iyi borç olarak, borca şükreder hale geldik” dedi.
İSKENDEROĞLU: “BİR AN ÖNCE TOHUM VE MAZOT DESTEĞİ YAPILMALI”
Pamuk üretiminin ülke için stratejik bir üretim kalemi olduğunu belirten Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, zarar gören çiftçiye bir an önce tohum ve mazot yardımı yapılması gerektiğini söyledi. İskenderoğlu, “Destek alamazsa çiftçi zaten borç batağında, daha fazla borca girecek. İlerde çiftçimizin pamuk ekim yapma olanağı olmayacak. Pamuk stratejik bir ürün, yağdan, küspeye, tohuma, ipliğe kadar birçok alanı dolduruyor. Önemli bir gelir kaynağı, pamuk tarlaları aynı zamanda üretim sürecinde iş istihdam alanı da yaratıyor. Pamuğun kalkınmada önemli katkıları var, çiftçilerimize sahip çıkılması destek olunması lazım. Zaten çiftçi ilk ekimi cebinden ekti, ikinci bir ekim yapma durumu yok, ciddi sıkıntılar çekecektir. Sıkıntı üstüne sıkıntı çiftçi bunun altından kalkamaz. Ülke ekonomisine yansır bu durum” dedi.
Bakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına çağrıda bulunan İskederoğlu, “Çiftçimize, üretimimize sahip çıkılsın. Gecemiz, gündüzümüz yok, tatilimiz yok, hafta sonumuz yok, hep çalışıyoruz. İlk ekimi yaptık dolu vurdu, ikinci defa ekmemiz gerek, devletimizden destek istiyoruz. Belediyelerimizden de destek bekliyoruz, artık belediyelerde tarımsal belediyecilik yapmalı. Sadece çöp toplayıp, park bahçe sulamamalı, tarıma, üretime yönelmesi lazım” dedi.
ÇİFTÇİ BUĞDAY VE ARPADAN DA DARBE ALMIŞTI
İskenderoğlu, yaşanan kuraklık ile birlikte bu yıl buğday ve arpada da zarar oluştuğunu belirterek, “Bu yıl nisan ayında yağmur yağmadığı için buğday ve arpa darbe aldı. Son günlerde yağan yağmurun pamuğa, mercimeğe ve mısıra faydası var. Çiftçi buğdayı gübresiz ektiği için rekolte düşecek. Tahminen bu yıl kentte yüzde 15-20 buğday ve arpada hasar olacak. Gıda krizi hâlâ güncelliğini koruyor” dedi.
Çiftçinin son yıllarda yaşadığı hiçbir sorununun çözülmediğinin altını çizen İskenderoğlu, “Bu gıda krizine işaret ediyor. Çiftçinin bu süreçte hiçbir talebi yerine gelmedi. Yine kaderiyle baş başa bırakıldı. Yıllardır, üretim yapıyoruz ama kuraklık oldu, devlet bizi kaderimizle baş başa bıraktı. Kuraklık olmuş, dönüm başı 50 TL destek veriyor. Bu 50 TL iki litre mazot parası. Çiftçinin çok sıkıntısı var” dedi.