Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde çocuk nörolojisine görünmek isteyen hastalar, doktor yetersizliği nedeniyle şafak vakti fiş bulmak için sıraya giriyor.
2019 nüfus sayımına göre 0-17 yaş aralığındaki çocuk sayısı (yüzde 40) Türkiye ortalamasının üzerinde olan Diyarbakır’da çocuk uzman doktor sıkıntısı yaşanıyor. Özellikle kentin iki çocuk nörolojisi uzmanının bulunduğu Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne giden hasta yakınları, çocuklarına sıra fişi almak için sabahın erken saatlerinde sıraya giriyor. Diğer çocuk nöroloji uzmanının bulunduğu özel bir hastanede ise muayene ücreti dudak uçuklatıyor.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir, kentte sağlık alanında yaşanan sıkıntıların çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında katmerli bir şekilde devam ettiğini söyledi.
“FİŞ ALMAK İÇİN SABAHIN 5’İNDE SIRAYA GİRİYORLAR”
Doğurganlık oranının yüksek olduğu kentte hasta başına düşen hekim sayısının diğer bölgelere göre yetersiz olduğunu vurgulayan Demir, “Tüm sağlık hizmetlerinin verilmesinde genel anlamda yaşanan yetersizlik ve nitelik sorunu çocuk hastalıkları alanında da geri dönülemez ve onarılamaz bir biçimde sağlık sorunlarına yol açarak yaşanmaktadır. Yandal uzmanlarının bulunduğu Dağkapı Çocuk Hastanesi Diyarbakır ile birlikte bölgenin bütün hastaların ilgili branşlara gereksinim duyulması durumunda başvurulacak tek merkez konumundadır. Bu merkezde de neredeyse her yandal uzmanlığından sadece bir hekim bulunmaktadır. Tek hekimin çalıştığı polikliniklerde günde ortalama 100 ün üzerinde hasta ‘bakılmaktadır’. Hasta yoğunluğu, bölgenin her yerinden yapılan sevkler nedeniyle hekimler yetersiz kalmakta aylar sonrasına randevular verilebilmektedir. Sağlık alanında devrim yaptık diyen mevcut iktidarın neyi ne kadar yapabildiği bu hastanede sabah saat 5’inde başlayan sıra alma kuyruğu gösterge olarak orta yerde durmaktadır. Bir biçimde muayene olan hastalara İstenilen tetkiklere de aylar sonrasına randevu verilmektedir. İlimizde bulunan Dicle Üniversitesi Çocuk Hastalıkları alanında 3’ncü basamak bir hastanede olması gereken niteliğe, yeterli öğretim üyesi kadrosuna ve ilgili branşlara sahip değildir. Mevcut sağlık sisteminde üniversite hastanelerin yaşadığı mali sıkıntılar hizmet sunumunda olumsuz bir şekilde yansımaktadır. Üniversite hastanesinde yandalların bir çoğu bulunmamaktadır. Çocuk Nefroloji, Çocuk Metabolizma, Nöroloji, Romatoloji, Alerji-İmmunoloji, Gastroenteroloji, Çocuk Genetik ve Çocuk Enfeksiyon yandalları üniversite hastanesinde bulunmamaktadır” dedi.
“ACİL SERVİSİ 24 SAATTE 1500 HASTAYA BAKIYOR”
Hasta ve hasta yakınlarının mağdur edildiğini ve mevcut sistemin “sağlıksız” olduğunu vurgulayan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir, şöyle devam etti: “Bebek ölüm oranları, kronik hastalıklar, kanser ve genetik hastalıkların birçok yere göre bölgede daha yüksek oranda yaşanmaktadır. Bölgemiz, Sağlık göstergelerinin en olumsuz olduğu yer konumundadır. Tek başına çözüm olmamakla birlikte yaşanan hekim eksikliği başta çocuk hastalıkları uzmanı olmak üzere, tüm çocuk yandal uzmanlıklarında yaşanmaktadır. Katkı ve katılım payı, eczanelerde alınan ilaç parası, fiş bulamayan, günler sonrasına verilen randevular, hastanede sabahtan akşama kadar beklemek istemeyen vb. nedenlerle hastalar acil servislere yönelmektedir. Halen Diyarbakır Dağkapı Çocuk Hastanesi Acil Servisi günde (24 saatte) 1500 ün üzerinde hasta başvurusu olmaktadır.”
“KİŞİ BAŞINA HEKİM SAYISI ARTIRILMALI”
Demir, sorunlara karşı çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:
“Sağlık hizmeti her yere eşit bir şeklide dağıtılmalı, dolayısıyla kişi başına düşen hekim sayısı gözetilerek sağlık çalışanları atamaları yapılmalıdır. Eksik ve yetersiz görülen branşlarda hekim atamaları yapılmalıdır. Sağlığın özelleştirildiği, ticarileştirildiği ve kışkırtılmış sağlık siteminden vazgeçilmeli. Niteliğe değil niceliğe önem veren performansa dayalı ücretlendirme sisteminden vazgeçilmeli. Basamaklandırılmış, yani sevk zincirinin işlediği bir sağlık sistemi kurulmalı. Son olarak da sağlık hizmetlerinin herkese eşit, gereksinimi olanı önceleyen, anadilinde anlaşılabilir ve derdini anlatabilir olduğu, parasız ve nitelikli olması gerektiğini savunuyoruz.”