Diyarbakır’daki özel bir okulda yaşanan mağduriyet tartışmaları devam ederken, kentte yaklaşık 10 bin öğrencisi bulunan 100 özel okuldan 80’nin sahibi müttehit ve iş insanı çıktı. Birçok okulun ticari mantıkla hareket etmesi kentin eğitime olan katkısını da etkiliyor. Eğitimciler, yaşanan sıkıntıları denetim yetersizliğine bağlıyor.
Diyarbakır’da geçtiğimiz günlerde özel bir okulda yaşanan gelişmeler binlerce aileyi mağdur etti. Ailelerin mağduriyeti ile ilgili tartışmalar devam ederken, kentteki özel okul sahiplerinin yüzde 80’ninin müteahhit ve iş insanı olduğu ortaya çıktı. Özel okullarda yaşanan mağduriyetlerle ilgili Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şubesi Eşbaşkanı Sadrettin Kaya ile konuştuk.
‘OKULLAR KAR-ZARAR HESABIYLA, TIPKI “ŞİRKETLER” GİBİ İŞLETİLMEYE BAŞLANDI’
Devletin eğitimi özelleştirmek için başlattığı sürecin çıktıları olarak özel okul mağduriyetlerinin ortaya saçıldığını belirten Kaya, şöyle konuştu: “Özel okullarla ilgili sadece bugün değil geçmişten doğru bir bakmak lazım. Bunun kökenini gelmiş geçmiş hükümetlerin özelleştirme politikalarında aramak lazım. Özelleştirme politikalarıyla Milli Eğitim’de bizim itirazlarımıza rağmen adımlar atıldı. Bizim itirazımız şuydu; eğitim kamusal alandır. Herkese eşit mesafede olması gerekir. Herkesin yararlanabileceği ulaşabileceği ortak bir zemin üzerinde yürümesi gerekir. Ama hükümetler eğitim alanında da özelleştirmeyi koyarak alandan peyder pey çekilmeyi düşünüyorlardı. Okullarda tebeşir parası istendiğinde biz bunun bir özelleştirme olduğunu ve devletin eğitim alanında çekilmek istediğini söylemiştik. Herkesin eşit olarak yaralanması gereken kamusal bir alanda devlet, önce karne parası, sonra tebeşir parası ve sonrasında da okullardaki temizlik hizmetlerini kendiniz tutun noktasına geldi. Biz bu sürecin ‘kendi öğretmenini kendin tut’ noktasına gideceğini daha en başından söylemiştik. Bugün geldiğimiz noktada da bu alanda birilerinin güçlendirilmesi gerekiyordu. Bu alanda palazlanma sağlanması için özel okullara para gözüyle bakanlara teşvikler verildi. Kredileri teşvikleri alanlar para kazanmak için eğitim alanına girdiler. Kamu kaynakları çeşitli teşvikler üzerinden özel okullara ayrılıyor. 2004’ten itibaren Okul Aile Birliklerine “şirket” statüsü verildi. Okullarda para toplama ve ihale işleri gibi uygulamalar üzerinden ticari faaliyetler arttı… Okullar kar-zarar hesabıyla, tıpkı piyasada faaliyet gösteren “şirketler” gibi işletilmeye başlandı.”
‘SİYASİ İKTİDAR ÖĞRENCİLERİ YÜK OLARAK GÖRMÜŞTÜR’
Para kazanma hırsı ile eğitim alanına giren sermaye sahiplerinden dolayı özel okulların mantar gibi türediğine vurgu yapan Kaya, şunları ifade etti: “Özel okullar için teşvikler ve krediler bu alanda eğitim kökenli olmayan işi ancak ticari mantıkla ele alan kesimler bir anda mantar gibi çoğalmalarını sağladı. Siyasi iktidar öğrencileri yük olarak görmüştür. Çoğunlukla eğitimle ilgisi olmayanlar tarafından ticarethaneler olarak işletilmiş.”
ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLERİ ÇALIŞTIRDILAR
Özel okullarda ataması yapılmayan eğitim emekçilerinin düşük ücretle, güvencesiz bir şekilde çalıştırıldığına vurgu yapan Kaya, “Ataması yapılmayan eğitim emekçileri buralarda düşük ücretlerle angarya işlerde dahil çalıştırılmışlar. Ülkede var olan işsizlik sorunu inşaların işe bulamama korkusu bu zor koşullarda çalışmayı kabul etmelerinin nedenlerindendir. Güvencesiz çalıştırılan emekçiler çoğu zaman ya ücretlerini alamamış ya da eksik almışlardır” diye konuştu.
EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN ÜCRETLERİ ÖDENMEDİ
Diyarbakır’da yaşanan özel okul mağduriyeti sonucu on binlerin mağdur olduğuna işaret eden Kaya, şunları ifade etti: “Pandemi sürecinde özel okullar vermedikleri hizmetlerin karşılığı olarak velilerden aldıkları yemek ve servis paraları dahil ücretleri iade etmediler. İlimizde son süreçte kamuoyuna açıklanan en az 2 özel okul kapandı. En son kapanan okul için veriler ilginç en az 1250 öğrencisi bulunmaktadır. Bu orandaki öğrenciye sahip okulların iflası düşündürücüdür. Bu okulda en az 150 eğitimci çalışmaktaydı. Bu eğitimcilerin 4-7 ay arasında emekleri ödenmemiştir. Velilerin ödedikleri ücretler iade edilmemektedir. Burada devlet sorumluluk alıp mağduriyetleri gidermesi gerekiyor. Özel okulların açılmasını teşvik ederek krediler vererek açılmasını sağlayıp sonra sadece fiziksel denetimler yapmakla yetinmek hiçbir sorunu çözmez.”
‘HAK MÜCADELESİ YÜRÜTECEK OLAN VELİ VE EMEKÇİLERİN YANINDA OLACAĞIZ’
Eğitim Sen olarak eğitimde fırsat eşitliğini savunduklarını ve eğitim gibi kamusal bir hizmetin vatandaşlara ücretsiz olarak sağlanması gerektiğini kaydeden Kaya, son olarak şu mesajı verdi: “Laik, Bilimsel, Kamusal, Anadilinde ve Parasız Eğitim taleplerimizde büyük ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu alanda oluşan veli ve eğitim emekçilerinin mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz. Hak mücadelesi yürütecek olan veli ve emekçilerin yanında olacağız”
Kaynak: Tigris Haber
