Dicle Üniversitesinde düzenlenen Cumhuriyet Dönemi’nde Diyarbakır Sempozyumu’nun açılışında, Diyarbakır’ın, surları ve çeşitli anıtlarıyla “müze şehir” özelliği taşıdığı belirtildi.
Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, Dicle Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeler Birimi ile Karacadağ Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen Uluslararası Cumhuriyet Dönemi’nde Diyarbakır Sempozyumu’nun açılışı gerçekleştirildi. Üniversitenin kongre merkezinde yapılan açılışta Dicle Üniversitesi Türk İslam Sanatları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Oktay Bozan, katılımcılara hitap etti.
Diyarbakır’ın, kültürün insanla kucaklaştığı bir şehir olduğunu belirten Bozan, bu sempozyumun, kentin tarihiyle ilgili yapılan önceki sempozyumların devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Bozan, “Diyarbakır, dünyada benzeri çok az bulunan kitabeleri, kabartma resim ve simgelerle süslü muazzam surları, çeşitli anıtlarıyla bir müze şehir özelliği taşımaktadır. Tarihin, sanatın, kültürün insanla kucaklaştığı, kadim halkların hatırası ve insanlığa emaneti olan şehirdir Diyarbakır. İnsanlık tarihi kadar kadim bir kent olan Diyarbakır, insanoğlunun ilk izlerinin bulunduğu, üretimin ve yerleşik hayatın başladığı müstesna yerlerden birisidir. Mezopotamya’nın bereketli topraklarının bağrında Dicle’nin cömert sularıyla düşlerin yeşerdiği Diyarbakır, insanlığın ortak mirası, düşlerin ve tasavvurların taşlara nakşedildiği abidevi şehir özelliği taşımaktadır. Kültürlerin, medeniyetlerin, inançların, kısacası insana dair her şeyin bileşkesi olan Diyarbakır’ı hangi kelimelerle ifade edersek edelim bu kadim şehir, bizi sadece geçmişe ve onun karanlık, gizemli dehlizlerine çekmez. Aynı zamanda bir gelecek tasavvuru oluşturur, geleceğe dair bir şeyler fısıldar.” dedi.
“DİYARBAKIR, ANADOLU’NUN İSLAM’A AÇILDIĞI KUTLU EŞİK OLMUŞTUR”
Bereketli toprakların ve tarihi yolların kavşak noktasında bulunduğu için Diyarbakır’ın devamlı olarak imparatorlukların mücadele sahası olduğunu kaydeden Bozan, şunları söyledi: “Bu nedenle Hurri-Mitanniler, Asurlular, Urartular, Medler, Persler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler, Selçuklular, Akkoyunlular ve Osmanlılar bu şehirde hüküm süren devletlerden bir kısmıdır. Bu nedenledir ki dünyada hiçbir kent, Diyarbakır gibi ilk bakışta bütün çağların göründüğü bir resim sunmaz. Yüzyıllarca Bizans ve Sasani imparatorlukları arasında el değiştiren Diyarbakır, Hazreti Ömer döneminde fethedilerek İslam beldesi haline gelmiş ve Anadolu’nun İslam’a açıldığı kutlu eşik olmuştur.”
Bu sempozyumun, Diyarbakır’ı bütün yönleriyle anlamak amacıyla yapılan önceki sempozyumların devamı niteliğinde olduğunu dile getiren Bozan, “Bugüne kadar yapılan sempozyumlarda cumhuriyet dönemi, göz ardı edilen veya pek fazla araştırma yapılmayan bir dönem olmuştur. Bu nedenle bu sempozyum ile cumhuriyet dönemi Diyarbakır’ı hakkında daha fazla bilgi ortaya koymak ve bunu paylaşmak temel gayemizdir. Diyarbakır, üzerinde ne kadar araştırma yapılırsa yapılsın kendi okuyucusuna sürekli yeni şeyler söylemeye müsait tarihi zenginliğe sahip bir şehirdir.” ifadelerini kullandı.
Sempozyuma; Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Giray Topal, çeşitli üniversitelerden akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Yarın sona erecek sempozyumda kentin tarihiyle ilgili toplam 40 bildiri sunulacak.