Diyarbakır İş Konseyi bileşenleri, Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlediği basın toplantısında, bölgede yaşanan son gelişmeler karşısında toplumsal barış çağrısı yaptı.
DİYARBAKIR GAZETE– Diyarbakır İş Konseyi Başkanı Mustafa Vural, yerel seçimler sonrası normalleşmeye dönük toplum içerisinde bir beklenti oluştuğuna dikkat çekerek, “Yıllardır ilimizin/bölgemizin refahı, huzur, kalkınması ve toplumsal barışı için çaba içerisinde olan biz iş insanları, iş örgütlerini de heyecanlandırmış, umutlandırmıştır” dedi.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nda bir araya gelen ve 31 oda ile sivil toplum kuruluşundan oluşan Diyarbakır İş Konseyi, Diyarbakır ve bölgede son günlerde yaşanan olumsuzluklar üzerine basın açıklaması yaptı.
Kaya: Yaşananlar 90’lı yılları hatırlatıyor
İlk olarak konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, bölgede son günlerde yaşananların 90’lı yılları hatırlattığını belirterek, o yıllarda iş insanlarının hedef gösterildiğini ve bu yüzden girişimcilerin bölgede yatırım yapamadığını söyledi. Kaya, “Normalleşme denen bir süreç içerisinde Tahir Elçi cinayetinde faili meçhul şekilde katleden ve bu cinayetten sorumlu olanlar, gerekli cezaya çarptırılırlar. Bugün sizlere iş camiasını temsil eden sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri olarak birlikteyiz. Son günlerde 8 yıllık kayyum sürecinden sonra 31 Mart yerel seçimleri yeniden halkın iradesinin seçildiği belediyelerimize yönelik yapılan bazı açıklamalar yeniden kayyum atanmasına yönelik açıklamalar ve bu açıklamaların içerisinde bölge iş insanlarını hedef gösteren 90’lı yıllarda bunun büyük zararlarını gördük. Biliyorsunuz bunlardan en önemlilerinden biri köy boşaltmaları, diğer önemli travma da özellikle büyük ölçüde yaşanan beyin ve sermaye göçü maksimum seviyedeydi. Bölgenin yatırımdan uzak kalması gibi bir süreç yaşadık” ifadelerini kullandı.
Vural: “Normalleşmeye yönelik beklenti vardı”
Diyarbakır İş Konseyi Başkanı Mustafa Vural, burada yaptığı konuşmada, yerel seçimlerin sorunsuz geçtiğini hatırlatarak, toplumda bir normalleşme beklentisi oluştuğuna dikkat çekti. Vural, “Sorunsuz geçen 31 Mart seçimleri ve devamında sarf edilen normalleşmeye dönük söylemler halkta olduğu kadar, yıllardır ilimizin/bölgemizin refahı, huzuru, kalkınması ve toplumsal barış için çaba içerisinde olan biz iş insanları, iş örgütlerini de heyecanlandırmış, umutlandırmıştır. Bölgesel Ekonomik Kalkınma için; Kentin önemli bileşenlerinden Sivil toplum Örgütleri ve Kent dinamikleri tüm imkanlarını seferber ederken, Bölgede yerleşik yatırımcılarımız da üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmekten geri durmamışlardır” diye konuştu.
“İddialar, yabancı girişimcileri ürkütüyor”
Kentini gazeteci olarak tanımlayan bazı kişilerin, aslı astarı olmayan iddiaları gündeme taşıdığına konuşmasında işaret eden Vural, bu iddiaların da yabancı girişimciyi ürküttüğünü savunarak, “Bizler bölgemiz, kentimiz için bu denli çaba içinde iken; kendilerini gazeteci olarak tanımlayan bazı kimseler aslı astarı olmayan iddiaları kendine meslek edinmiş, tedirginlik havasını hakim kılmaya çalışmaktadır. Bölge de süregelen Kayyum Politikalarından kaynaklı olarak; Ekonomik, Sosyal, Siyasal ve psikolojik olarak yüzlerce sorun ile uğraşmak yetmezmiş gibi, bu felaket tellalları da başka bir sorunumuz olmaya başlamıştır. Bu politikalar yüzünden yabancı girişimciler bölgeye temkinli yaklaşırken, yerli yatırımcılarda ise sermaye göçüne neden olmaktadır. Kendilerine rol ve misyon biçmeye çalışan bu sözde gazeteciler maksadını aşan açıklamalar ile, kendilerini devlet yetkilisi ve kolluk kuvvetlerinin yerine koymaya başlamıştır, Sivil toplum kuruluşlarımızdan iş insanlarına kadar uzanan isim listesi zikredilerek, çoğu iş insanımız töhmet altında bırakılmıştır. Ki bu iş insanlarımızın bazıları Türkiye’nin dört bir yanında siyasi parti farkı gözetmeksizin belediyelerin işlerini yapmaktadırlar” şeklinde konuştu.
“Yeni Şafak, geçmiş andıçların ruhuna fatiha okutuyor”
Yeni Şafak Gazetesi’nin son olarak gündeme taşıdığı iddiaları, “Andıç” olarak değerlendiren Vural, “Geçmişte adına Andıç’ denen iftira ve yıpratmaların ne olduğunu çok iyi bilen Yeni Şafak gazetesi, geçmiş andıçların ruhuna adeta fatiha okuturcasına kara habercilik yapmıştır. Yeni Şafak ülkemizdeki birçok kesimin geçmişte ki mağduriyetlerinde rolü olan gazetelerin yerini almıştır, bu kara habercilik örneğiyle de bu pozisyonunu perçinlemiştir. Seçim sonuçlarını içine sindiremeyen Kayyumsevicilerin; gazeteci kimlik aparatı olan, bu şahısları başta yargıya ve toplum vicdanına şikayet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Gerçek, tarafsız ve objektif gazetecilik yapılması çağrısını yapan Vural, konuşmasının son bölümünde şunları söyledi:
“Buradan açık çağrıda bulunuyoruz;
Bu tür açıklamalar yerli ve yabancı yatırımcıyı kaçırıyor
Lütfen gerçek gazetecilik yapınız, Kışkırtıcı, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dil kullanmaktan vazgeçiniz, Barış ve huzur ortamını zedeleyecek girişimlerden vazgeçiniz, Dişimiz ve tırnağımız ile ayakta tutmaya çalıştığımız bölge ekonomisini zedelemeyiniz, Öz kaynaklarımızı ve sermayemizi ürkütmeyiniz, Demokrasiye demokratik değerlere saygınız yok ise bari bu inanç ile gittiğiniz sandıklara, yani kendinize saygı duyunuz ve vicdanınızı dinleyiniz, Bizler Diyarbakır iş insanları, iş dernekleri olarak normal rutin hukuksal prosedürlerin ilimiz ve bölgemiz için de geçerli kılınmasını istiyoruz. Kayyum mekanizmasının ortadan kaldırdığı istişare kültürünü ilimizde yeniden tesis etmek istiyoruz. Kentimize dair hafızası olmayan, kentimizin ortak aklına kulak tıkayan, kent dışından taşıma akılla kentimizi yönetecek ithal akıl/lar istemiyoruz. İş konseyi olarak kentimizin iş insanlarına, istihdam ve üretim gücünü her risk ve zor koşullar altında sürdürme mücadelesi verenlerin yanında olduğumuzu tüm kamuoyu ve ilgililerin bilmesini istiyoruz”