Diyarbakır Eczacılar Odası, son günlerdeki vaka artışına ilişkin açıklama yaptı. Ekonomi odaklı değil, insan odaklı önlemlerin alınmasını istenilen açıklamada, “Kovid-19 tehlikesi devam ediyor. Şu dönemde alacağımız bireysel tedbirler bir nevi aşı yerine geçecek uygulamalardır”.
TEB 11. Bölge Diyarbakır Eczacı Odası Yönetim Kurulu, kentteki koronavirüs vakalarının artması nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
ŞUAN ENDİŞE VERİCİ DURUMDAYIZ
Yapılan yazılı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ilimiz Diyarbakır en çok vaka görülen 5 il arasında bulunuyor. Özellikle 1 Haziran sonrası normalleşme sürecinin erken başlaması, iller arası seyahatin açılması, hava sıcaklığının yükselmesi ile virüsün yayılım hızının azalacağı düşüncesi, vatandaşlarımızın düğün, taziye gibi toplu organizasyonları sıklaştırmaları, günlük yaşamda maske ve sosyal mesafe kuralına uyulmaması gibi nedenlerle şu an endişe verici bir durumdayız.
DURUM CİDDİYETİNİ KORUMAKTADIR
Diyarbakır Sağlık ve Sivil Toplum Örgütleri daha öncesinde de vatandaşlara çağrıda bulunarak iş ve sosyal yaşamda kurallara uyulması gerektiğini ifade ettiler. Ancak yaşamda maalesef bu çağrının karşılığı olmadı. Salgının kontrol altına alındığı ya da yayılım hızının yavaşladığı ile ilgili elimizde bilimsel bir veri henüz yok. Bulaşıcılığı hala yüksek ve aşısı bulunamamış bir salgın ile karşı karşıyayız. Şu dönemde alacağımız bireysel tedbirler bir nevi aşı yerine geçecek uygulamalardır. Covid-19 salgınında açıklanan ölüm ve yoğun bakım hasta sayılarının her birinin bir rakam değil, insan olduğunu ve bizim de onların yerinde olabileceğimizi unutmamalıyız. Durum ciddiyetini korumaktadır. Diyarbakır Eczacı Odası olarak belirteceğimiz tedbirlere uymanın kentimizde daha fazla can kaybı yaşanmaması ve hastalığın bulaşmaması için son derece önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerine yer verildi.
EKONOMİ ODAKLI DEĞİL, İNSAN ODAKLI TEDBİRLER ALINSIN
Eczacılar Odası, ekonomik değil, insan odaklı düzenlemeler yapılmasını talep ederek, “Salgının yayılımı ile ilgili ekonomi odaklı değil insan odaklı kararların alınması biz Sivil Toplum Örgütleri’nin önerdiği ve şart gördüğü bir yaklaşımdır. Sosyal yaşamdaki düzenlemelerin bu bakış açısı ile yeniden gözden geçirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Ancak birey olarak üzerimize düşen görevleri de yerine getirmeliyiz. Hem kendimizin hem sevdiklerimizin sağlığı için tedbirleri uygulamalı, uygulamayanları uyarmalıyız”.
VATANDAŞLARA KURALLARA UYMA ÇAĞRISI
1-İlimizde maske takmak zorunludur. Ancak bizi hastalıktan maskenin doğru kullanımının koruyacağını unutmamalıyız. Evinizden ayrıldığınız anda maskenizi takın; işte, alışverişte, hastanede, eczanede, sokakta maskenizi çıkarmayın.
2-Maske alırken, güvenli bir yerden aldığınızdan emin olun. Güvenli bir yerde üretilmeyen ve satılmayan maskeler sizi başka hastalıklarla da karşı karşıya getirebilir.
3-İş yerinde ya da alışverişte sosyal mesafenizi koruyun. Toplu taşıma araçlarında yüzeylere temas etmemeye, mesafenizi korumaya özen gösterin.
4-Daha önce de sık sık belirttiğimiz gibi mecbur değilseniz yine evinizde kalın. Alışveriş merkezleri, cafe ve lokantalar gibi yerlere zorunluluğunuz yoksa gitmeyin.
5-Hastalığın yayılmasını sağlayan toplu bir araya gelişleri erteleyin. Düğün, doğum günü, ev ziyaretleri, mevlit gibi etkinlikler vatandaşlarımızın hastalık kapmasına, bundan doğacak olumsuzlukları yaşamasına vesile olabilir. Geleneksel alışkanlıklarımızdan kaynaklı bu davranışlar sağlık açısından bir mağduriyet yaratacaksa bunun sorumluluğunu taşımayın. Bu organizasyonları daha sağlıklı daha güzel günlere erteleyin.
6-Kişisel hijyen kurallarına uyun, ellerinizi sık sık yıkayın, ellerinizi yüzünüze götürmeyin.